6-BENİM

1.2K 64 9
                                    

Medya: ANDREWS CARNEY


ŞARKI - Die for you ' The weeknd and Ariana Grande

-BENİM

Gecenin ardından gün doğar,
Ölümün ardından yaşam doğar,
En karanlık zamanlarda etrafın bak
Çünkü yalnız değilsin seviliyorsun.
"Gecenin ardındangün doğar"

(LORİS ESTA KATE)

"Yanlış anlamayın kendisi kız arkadaşım"

Dedikleri karşısında kaşlarımı çatarak ona baktım. Gözleri beni bulduğunda bakışları gözlerime kenetlenmişti. O an bu oyunu devam ettirmem gerektiğini hissetmiştim.

Yavaşça yanına yaklaştım en fazla benden bu kadardı. O sırada hamle yaparak elimi tutup ellerimizi göstererek bir şeyleri kanıtlmak istiyor gibiydi. Tam O sırada Linda gelmişti. Geldiği ilk günden beri Bay gizeme kur yapıyordu, ancak Andre ona hiç yüz vermemişti yani benim bildiğim kadarıyla.

Ellerimizi gördüğü andan itibaren yüzü asılmıştı. saçlarını geriye atmış sorgular gibi bakıyordu. Bay Alexander bizi tebrik ederken gülümsedi.
"Bayan Linda siz de Tebrik edin çiftimizi"
Bu kadar samimi olduğunu ya da olduklarını düşünmüyordum. herkesin dikkatimizi dağıtmaya çalıştığını düşünüyordum. Çünkü apaçık ortadaydı. Belirli kişilerin burada olması şüphe uyandırıyordu.

Linda'nın bakışlarını görmezden gelerek izninizle diyerek ortamdan ayrıldım. Laboratuvardan çıkıp hastanenin kapısından giriyordum ki arkamdan birinin bana seslendiğini duydum. Arkamı döndüğüm an Bay gizem bana doğru yavaş adımlarla yaklaşıyordu. Kollarımı birbirine bağdaş kurmuş ne diyeceğini bekliyordum. Karşımda durmuş gözlerimin içine bakıyordu. Acıtmadan kolumu tutarak bahçeye getirmiş etrafını kolaçan etmişti. Dudaklarını araladığında gözlerim oraya kaymıştı. Konuşmadan hemen önce dilini hep yanağına vurup düşünüyordu. Çene hatlarının belirgin olması da gözlerimin orada oyalanmasına sebep oluyordu.

" Üzgünüm o an öyle mecburiyette kaldım"
"Öyle bir şeye gerek yoktu bence ama"
" Sana göre yoktu kovulursan biliyorsun eğitim hayatın, kariyerin, iş imkanların tamamen yok olurdu."

Bu konu da haklıydı daha önümde yıllarım vardı doğrusu. En azından annem iyileşene kadar mesleğimi elime alabilirdim. Şimdilik sadece sabretmek kalıyordu geriye. Kolumu bıraktığında arkasındaki banka oturmuş bakışlarını etrafta gezdiriyordu. Kimsenin bizi dinlemediğine emin olmak istiyor gibiydi.

"Sence olanlar biraz ilgi çekici değil mi"
"Nasıl ilgi çekici anlamadım?"
"Yani şöyle, bir iğne bir hastanın ölümüne sebep oluyor ama bunu kimin yaptığına dair kanıtlayacak bir delil bile yok mu?"
" Bunu zaten dünden beri düşünüyorum, özellikle suçun üstüme kalmadığı için Tanrıya şükür ediyorum"
"Şu an hastanenin yönetim kurulu üye olmama rağmen benden habersiz bir sürü toplantı oluyor, evet belki tıpla alâkam olmayabilir ama önemli kararlar hakkında bana da sorulması gerek"
"Doğru düşünüyormuşum tıpla alâkanız yoksa burada ne işiniz var?"
" Burada soruları ben sorarım deniz kızı sadece işletme okuduğum için zorlanıyorum merak etme"
" Deniz kızı yerine adımla hitap etseniz ne olur?"
" Deniz kızısın çünkü gözlerin denizin en yeşili en mavisinin karışımı gibi tarif edilemez bir renktesin arafta gibi hissediyorum gözlerine bakınca"
"İltifatınız için teşekkür ederim ama hâlâ bu sizin demin için yaptıklarınızı açıklamıyor"
"İnatçı keçi misin?"
"Keçi olmadığımı deniz kızı olduğumu siz söylediniz Bay gizem"
"Bay gizem?"
"Tek siz mi istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz bende sizde Bay gizem demek istiyorum"
" Bay gizem derken ne demek istiyorsunuz"
"Sosyal medya kullanmaya yeni başlamışsınız Bay Andrews Carney. Hakkınızda tek bir şey yok. "

Dediğim gibi dilini yanağında gezdirip ıslık çaldı tamamen dalga amaçlı olduğunu hissetmiştim. Çünkü alayla gülüp ellerini birbirine vurarak alkışlıyordu.

"Zeki olduğun kadar da komiksin çok eğleneceğiz demek ki"
" Eğlence istiyorsanız kulüplere gidebilirsiniz"
"Onun yerine seninle takılmayı tercih ederim"

Şaka yaptığını düşünüyordum lakin gülümsemesi şekil değiştirip hafif bir tebessüm olunca o an şaka olmadığını anlamıştım. Evet hoşuma gitmiş olabilirdi ama bu adamı çözemiyordum. Oyun oynayacak hâlde pek değildim. Özellikle şu sevgililik rolü berbat bir durum çünkü hemşirelerin doktorların hastaların bile gözlerinin onda olduğunun farkındaydım. Şakaklarımı ovarak başımı dinlendirdim.

"Şimdi sence de mark olayı ve bu laboratuvar bölümü sana da şüpheli gelmiyor mu?"

Düşününce hak verdim parmak okutma sistemi, Linda'nın orada olması, Bay Alexander'on oraya gelmesi nedeni neydi?

"Yani haklısın evet ama ne yapabiliriz ki?"
"Bir şeyler yapılır sadece yardımına ihtiyacım var"
"Benim size nasıl bir yardımım olabilir ki?"
"Sadece yanımda olman en azından iyi olur"
" Şu an aklında bir plan mı var"
" Evet Linda'ya yaklaşacağım "

Linda'ya yaklaşması neden sinirimi şimdiden bozmaya başlamıştı bilmiyorum ama Linda'nın ukala tavırlarını çekmek zor olacaktı.

"Peki bu işte varım yararım ne olacak?"
"Stajyerliğini rahat bir şekilde bittirecek olman"

Düşününce ne kadar yorulduğumu kendim biliyordum tam o anda telefonum çaldığında tüm düiüncelerimden sıyrılmıştım. Çalan kişiye baktığımda Emma'yı görmeyi planlamıyordum. Elim kabul et tuşunda gezdindiğinde telefonu kulağıma dayamıştım. Duyduklarım tamamen benim için beklenilmezdi yıkılmak için çok erkendi benim için ya da onun için..










İMGE {LOTUSUN KOKUSU}>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin