-21-

11K 766 35
                                    

Ayşe eve geçip duşunu almış ve kendini yatağa bırakmıştı direk. Sabah kapı sesi ile gözlerini açmıştı sadece. Üstüne çeki düzen vermiş ve kapıda gözetleme yeri olmadığı için kim o diye sormuştu. Karşıdan gelen "Benim Hamza." Cümlesi ile yavaşça araladı kapıyı. Üstünde gecelik vardı kısa değildi ama yinede pijama ayrı gecelik ayrıydı ona göre.

"Günaydın Ayşe."

"Günaydın yüzbaşı. Ben uyanamamışım. Siz gidin. Ben giderim hastaneye."

Hamza ise neden kapının açılmadığını ve kapı arkasından konuştuğunu düşünüyordu karşısında ki kızın.

"Seni ben götüreceğim Ayşe. Hazırlan sen. Ama neden kapı arkasındasın."

"Iıı. Ben hemen hazırlanıp geliyorum." diye kaçmaya çalıştı Ayşe. Ama Hamza kapı kapanmadan elleri ile müdahale etti.

"Ayşe!" Uyarıcı bir tonlama yapmıştı adam.

Ayşe sıkıntı ile ofladı. "Üstüm müsait değil yüzbaşı."

Kaşları havalanan Hamza işaret parmağı ile şakağını kaşıyarak boğazını temizledi.

"Aşağıda bekliyorum." diyerek indi hemen merdivenleri. Aklında ise sadece ne kadar müsait olmadığı vardı. Hemen temiz hava alması gerekiyordu.

Ayşe adamın gitmesinden sonra kapattı kapıyı hemen. Bu adamın her şeyi bilmek istemesi deli ediyordu onu. Mesleki deformasyon diye düşündü bir an sonra. Adam koskoca yüzbaşıydı canım.

Hazırlanıp karşı daireyi çaldı. Açılan kapıdan Elif göründü.

"Günaydın Elif. Kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum ama. Alican'ı bir görsem ben olur mu?"

Elif gülümsedi kıza. "Ay ne kusuru Ayşe. Çoktan uyandık biz. Hatta Alican uyandı giyindi seni bekliyor. Çünkü beni çekiştirerek pijaması ile  sana getiriyordu ama ben uyuyor rahatsız etmeyelim dinlensin dedim diye şebek önce üstünü giydi şimdi de bekliyor gelmeni." diyerek gülmüştü.

Ayşe içinin hop hop ettiğini hissetti. Zaten hemen sonra Alican Elif'in arkasından çıkıp Ayşe'ye kollarını uzatmıştı. Ayşe hemen eğilip sarıldı.

"Küçük bebeğim. Günaydın. Ohhh mis gibi benim kuşum." Bir iki dakika sadece sarıldılar. Elif kapıya yaslanmış bu anı izliyordu.

"Yakışıklım ben şimdi ağabeyimin yanına gidiyorum sende önce kahvaltını yapıyorsun sonra da oyunlar oynuyorsun. Sana söz veriyorum ağabeyimin hastaneden çıktıktan sonra seninle oyunlar oynayacağım gezmelere gideceğiz paşam tamam mı?"

Küçük Alican anlamış gibi kafa sallayıp sonra Ayşe'nin boynuna girmişti. Biraz daha sarılıp ayırdı Alican'ı kendinden. "Hadi bakalım doğru halaya giriyoruz. Söz dinliyoruz. Kimseyi üzmüyoruz bebeğim. Bay bay yap bakalım bana."

Alican halasının kucağına geçiş yapmış ve hemen Ayşe'ye dönerek elini sallamıştı.

"Ayy ısırmak istiyorum biraz daha da kalırsam yapacağım Elif gidiyorum ben ya of."

Güldü yine Elif. Öyle bir bakıyordu ki Ayşe yiğenine içi gidiyor gibiydi ve anlaşılıyordu bu durum da zaten hemen.

"Dikkat et kendine Ayşe. Bu kadar yorma ağabeyin iyi olacak merak etme olur mu? Rabbim şifa versin bir an önce gelin inşallah."

"Amin canım Allah razı olsun. Görüşürüz sonra zaten. Teşekkür etmem gereken uzun uzun konular var size."

"Ayyy git git. Hadi başladı yine. Hadi Alican gidelim biz yoksa yiyecek bu Ayşe ablan seni." El sallayarak kapattı kapıyı. Ayşe de yönünü merdivenlere dönse de aklında sadece Ayşe abla lafı vardı.

ALİCAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin