Boğazında hissettiği birkaç darbeden sonra Hyunjin dayanamayacak gibi hissederek Jay'i sertçe itti ve iki elini yere dayayıp kusmaya başladı.
Jay ile uzunca alt katta vakit geçirmelerinin ardından odaya çıktıklarında Jay zaten ilk başta ona sert davrandığı için Hyunjin pek istekli değildi, yine de devam etmişti.
Ve düşündüğünden hiç farklı bir sonuç almamıştı, Jay onun canının yanmasını ve kusacak gibi hissetmesini umursamadan kelimenin tam anlamıyla boğazını sikmişti.
Ve Hyunjin onu durdurmaya çalışmıştı.
Kusmasını bitirip birkaç kere öksürdüğü sırada Jay elini onun omzuna koydu.
"Üzgünüm, çok mu sert oldu?" Hyunjin ona cevap vermek yerine zoraki ayağa kalktı.
"Devam etmek istemiyorum." Jay başta bir şey diyecek gibi olsa da sonra sessizce kenara bıraktığı iç çamaşırını ve pantolonunu aldı.
"Özür dilerim, burayı ben hallederim. Sen uzan istersen." Hyunjin ona bakmadan adımlarını banyoya çevirdi ve içeri girip sırtını kilitlediği kapıya yasladı.
Gözyaşları yavaşça yanaklarını ıslatırken tek eliyle yüzünü kapattı.
Minho ona böyle davranmamıştı, canı acımasın diye elinden gelen her şeyi yapmıştı.
Sadece bir kere kendisini fazla itmişti ve onda da Hyunjin iyi olduğunu söyleyene kadar devam etmemişti.
Ona Jay kadar acımasız davranmamıştı.
Kendi sevgilisi yabancı bir adam kadar nazik olmamıştı.
Jay'in her zaman kendisiyle ilgilenen yanı konu cinselliğe veya Hyunjin'in başka insanlarla ilişkisine geldiğinde birdenbire yok oluyordu.
Ağzını çalkalamak adına dolaplarda bir şeyler ararken ufak bir not kağıdı bulup merakla oradan aldı ve üstünde yazanı okudu.
Onu her an parçalayabilirim, biliyorsun değil mi?
İstemsizce gülüp kağıdı cebine attı ve boş dolabı geri kapatıp ağzını sadece suyla çalkaladı.
Lavabodan çıkıp da odaya döndüğünde Jay'in yatakta oturmuş bir halde kendisini beklediğini görüp derin bir nefes alarak ona yaklaştı.
"Üzgünüm, sanırım biraz fazla yabancıyım bu konulara."
"Asıl sana sert davrandığım için ben üzgünüm, sana sarılarak uyusam beni affeder misin?" Hyunjin ona zoraki gülümseyip yandaki telefonunu aldı.
"Şu an pek uykum yok, aşağıdaki salıncakta oturacağım. Sana iyi geceler." Hyunjin başka bir şey demeden odadan çıktığında Jay arkasından gitmek yerine sessizce yatağa yerleşti.
Bahçeye çıkıp da hamağa yerleştiğinde kendine çektiği bacaklarına sarılıp gözlerini sıkıca kapattı, o an yalnız kalmak istemiyordu fakat Jay ile birlikte kalmak da istemiyordu.
Kötü bir şey olduğunda bana haber vereceksin.
Minho böyle söylemişti.
Ya şimdi onu ararsa... Çok mu aşırıya kaçardı?
Jisung'u araması daha uygundu, ya da belki Changbin'i veya Felix'i-
"Efendim Hyunjin?" Minho'nun sesini duyduğunda gözyaşları yavaşça yanaklarını ıslatmaya başladı, titrek bir nefes alarak sesini toparlamaya çalıştığında Minho onun nefes sesini duyup o an oturduğu yerden hızla kalkmıştı. "O şerefsizi parçalayacağım, yanına geliyorum bekle." başka bir şey demeden telefonu kapattığı gibi koşar adımlarla evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer <Hyunho>
FanfictionLee Minho'nun dikkatini çekmek zordu, ve Hyunjin sadece Minho'nun dikkatini çekmeyecek kadar çekici bir dansçıydı. Minho direğe tutunmuş halde dans eden Hyunjin'i gördüğünde ve ona kucak dansı karşılığında isteyebileceği her şeyi teklif ettiğinde Hy...