1.Bölüm

69 9 38
                                    

25.11.2023

Tik tak
"Mesai bitti" diye bağırdı kafe müdürü.Eve gidip yatağıma atlamak için sabırsızlanıyordum ki, kahretsin Kumsal ile buluşacaktım,geç kaldım! Son otobüsüde kaçırdığım için tabana kuvvet.

Geldiğimde gözlerim Kumsal'ı aradı,oradaydı her zaman oturduğumuz yerde.

"Aleda buradayım" diye bağırdı Kumsal ben daha ağzımı açmadan

Aslına bakarsak Kumsal ve kafeden Uraz dışında arkadaşım yoktu,onlar bana yeterdi. Kumsal ile daha yakındık tabi .

Her buluştuğumuzda olduğu gibi  Latte söyledim. Kumsal ile olan klasik sohbetimiz bittiğinde direk eve uçtum. Zorla bulduğum anahtarımı alıp kapıyı açtım, bir çırpıda botlarımı çıkarıp içeri daldım,odamın kapısını tekmelediğim gibi yatağa zıpladım.

Tam huzurlu bir uykuya dalacakken yarın yine mesai olduğu aklıma geldi.Tek yaşıyorum hayatımdan şuanlık memnunum geçinmek için kafede garsonluk yapıyor ve fazlasıyla geçiniyorum
Her neyse bu düşünceleri aklımdan çıkarıp rahat bir uykuya dalmalıyım

 ♡

Alarmın tiz çığlığıyla uyandım hiç ayrılmak istemediğim yatağımdan zorlada olsa kalktım. Kahvaltı için mısır gevreği yedikten sonra hızla hazırlanmaya başladım. kahverengi bir sweetshirt ve bej bir paraşüt pantolon giydim, saçlarımı dağınık bir topuz yapıp sade bir gloss sürdüm son olarak bej botlarımı giyerek evden çıktım

Bir kafede garson olduğumdan işler benim için daha kolaydı, lüks restoranlarda da çalıştığım olmuştu. İçeri adımımı atar atmaz tatlı yüzlü Lora beni selamladı

"Günaydın Aleda"

"Sanada"

"Yorgun görunüyorsun"

"Biraz uykusuzum,dün son otobüsü kaçırdım"

"Yürüdün yani"

"Evet"

"Bir kahve hazırlayayım sana"

"Çok iyi olur"

Kısa süreli sohbetimizden sonra işe koyuldum bir müşteri, iki müşteri derken akşam oldu tam iş bitti diye sevinecekken içeri beyaz tenli, siyah saçlı, sert görünümlü, benden biraz uzun, kaslı bir adam girdi,içeriyi süzdükten sonra bir masaya oturdu.

Ona doğru ilerledim

"Hoş geldiniz, siparişinizi alayım"

"Mocha"

Lora siparişi hazırladı bende servis ettim, masasına gittiğimde soğuk bakışları beni buldu. Benden ayrılmayan bakışlarını takmadan  kahvesini önüne koydum.

"Başka bir isteğiniz var mı?"diye sordum stresle çünkü neredeyse gözlerini kırpmadan bana bakıyordu.

"Hayır" dedi.

Ama bana bakmaya devam ediyordu.Bu bakışlardan büyülenmişmiydim yoksa tiksinmişmiydim anlayamıyordum.Tam dönüp gidecekken kolumu tuttu, tuttuğu gibi geri çektim.Hiç kimse ben istemeden bana dokunamazdı. Gözlerini kaçırdı.

"Kusura bakmayın " dedi.

Ona soğuk bir şekilde bakmakla yetindim
Bir kart uzattı

"İsmim Alaz"

"Anlamadım"

Başka birşey demeden hesabı ödeyerek çıktı.

"Ne yaşadım ben az önce?"

İlk karta baktım ondan sonra kapıya.Kartın üzerindeki numarayı gördüm "Soykan Mimarlık Şirketi" demek  ismi Alaz Soykan dı. Aman ya banane, kartıda ne diye verdiyse anlamamıştım ancak bundan önceki çalıştığım yerlerde de manyaklarla karşılaşmıştım. Ama bu onlardan daha farklıydı.

YER YÜZÜNE DÜŞEN YILDIZWo Geschichten leben. Entdecke jetzt