4.Bölüm

53 6 52
                                    

Merhabaa,umarım bölümü seversiniz. Sevgilerimlee

Kafe ile şirket arasındaki yol çok uzun olmadığından yürümeye karar verdim ama şuan kendime küfürler savuruyorum.Neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor. Alaz'ın atacağı konuma ben...

"Ah, sakin ol Aleda altı üstü kayboldun yolu bulabilirsin" diye kendimi avuttum.

Yaklaşık bir saattir şirketi arıyordum. Alaz'ı aramıştım ama telefonu meşguldeydi. Konumdan tekrar baktım ama konumun şirket olarak gösterdiği yerde şirket yerine kıraathane vardı. Acaba ben mi yanlış bakıyordum. En iyisi yoldan geçenlere sorayım. Etrafa bakınırken dağ ayısının biri bana çarptı, yere kapaklandım. Hışımla kafamı kaldırdığımda karşımda siyah ve dağınık saçlı, mavimsi gözlü bir adam duruyordu.

Kolumdan hafifçe tutup kaldırdı

"Kusura bakmayın" dedi, sesi inceydi

Normalde olsa söverdim ama yardıma ihtiyacım vardı.

"Önemli değil" dedim sert bir tonlamayla

Adam yere çömelip çantamı da kaldırdı.

"Buyrun"

"Sağolun"

Tam adam dönüp gidecekken

"Pardon" dedim

Arkasını dönüp baktı

"Soykan Mimarlık Şirketi nerede biliyor musunuz" dedim sakince

"Evet" dedi ve devam etti

"Bende orada çalışıyorum, dilerseniz götürebilirim"

"Aaa şansa bak, olur" dedim

Beraber yürümeye başladık

"Sizin şirkette ne işiniz var?" dedi

"Bugün orada ilk günüm, Alaz Soykan'ın asistanı olarak"

"Vay be" dedi ve devam etti

"Alaz en yakın arkadaşım, demek söylediği asistan sendin"

Alaz ona benden bahsetmiş diye düşündüm ama bu düşünceyi kafamdan hemen sildim, asistan olarak bahsetmiştir tabii

Bir süre sonra şirkete ulaştık, çok büyük ve lükstü. Kalbim heyecanla atıyordu ve bir şey fark ettim adını sormamıştım.

"Adınız neydi acaba?"

"Kuzey, sizinki?"

"Aleda Gece" dedim

Kuzey ile asansöre bindik

"Heyecanlsın bakıyorum" dedi

"Yani" dedim heyecanımı bastırmaya çalışarak

Ve geldik Alaz Soykan'ın odasına doğru ilerledik, ilk Kuzeye girdi

"Naber kankam?"

"İyidir, senden" dedi Alaz

"Bende iyiyim, bir konuğun var"

Alaz direkt kapıya baktı, yavaş ama cesur bir tavırla içeri girdim. Gözleri parlıyordu. Alaz Kuzey'e döndü, Kuzey'de başıyla onaylayıp çıktı. Tekrardan bana döndü

"Hoşgeldin Gece" dedi mavi gözlerini yeşil gözlerimden ayırmadan. Gözlerinde birşey vardı, büyülüyor du insanı, gözlerimi kaçırmadım.

"Sağol ama pek hoş gelemedim" dedim alayla

"Neden, ne oldu?" dedi

"Daha ne olsun, kayboldum" dedim bıkkınlıkla

"Nasıl" dedi şaşkın bakışlarla

"Attığın konum sağolsun" dedim

Hafifçe kıkırdadı

Komik bir şekilde yüzümü ekşiterek baktım ona, yüzüme baktığında bir kahkaha patlattı onunla birlikte ben de bir kahkaha patlattım, birdenbire farklı birine dönüşmüştüm onun yanında çok daha farklı hissediyordum.

Karşılıklı gülmemiz bittikten sonra bana şirketi gezdirdi ve odamı gösterdi. Odalarımız yan yanaydı ve arasında cam vardı, yapacağım işleri anlattı hepsi benim için çocuk oyuncağıydı, çalışanlarla da tanıştım derken akşam oldu. Şirketten çıkmadan Alaz'a bakındım yoktu. Aşağı indim ve dışarı çıktım gözlerim onu aradı burada da yoktu derken arkadan biri omzuma dokundu.

"Birilerini arıyorsun galiba" dedi Alaz sırıtarak

Ona gıcık gıcık baktım

"Hava soğuk seni bırakayım" dedi

Bir an duraksadım

Ve düşünmeden "Olur" dedim.

Şaşırmıştı ama belli etmemeye çalışıyordu

"Ne o, beklemiyor muydun?" dedim sırıtarak

"Yok canım" dedi gülümseyerek, arabanın kapısını açtı

"Buyrun Gece Hanım"

Gülümsedim ve arabaya bindim, ardımdan o da bindi. Arabasının içi de tıpkı dışı gibi siyah, lüks ve sadeydi. Arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk. Eve varana kadar birşey konuşmadık. Eve vardığımızda Alaz arabadan çıktı ve bana kapıyı açtı.

"Teşekkürler Alaz Bey" dedim gülümseyerek, yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.

"İyi geceler Gece " dedi sırıtarak

"Bunu gıcık etmek için mi yaptın" dedim

Gülmeye başladı, bir yandan da elini saçlarının arasından gezdirdi, alnına bir iki tutam saç düştü, düzeltmek istedim ama yapmadım tabii.

"Sizede iyi Geceler Alaz Bey" dedim

Alaz birden kızardı

"Yani şey ben geceleri gece olarak söylemek istedim, siz yanlış..." derken Alaz böldü

"Tamam tamam sakin ol, yanlış anlamadım merak etme" dedi

Ne diyeceğimi şaşırmıştım, elim ayağıma dolanmıştı ve sanırım ilk defa utanmıştım. Hemen arkamı döndüm, hızlı adımlarla eve ilerlerken Alaz'ın sesi ile geri döndüm.

"Bana Alaz diyebilisin" dedi tatlı bir gülümsemeyle

Şaşırdım ama belli etmedim

"Tamam Alaz" gülümsedi

Hızla eve ilerledim. Heyecandan kendimi yiyecektim

Neydi bu duygu, bana ne oluyordu.

YER YÜZÜNE DÜŞEN YILDIZWhere stories live. Discover now