Onlyfans

Olabilecek En Kötü Senaryo

Kırık cam teorisine göre birisi şayet yıkık dökük,parçapinçik bir şey görürse ona taş fırlatmaktan çekinmez demekti. Hiç kimse derli toplu düzenli bir görüntüye ilk taşı atacak kadar cesur sayılmazdı lakin zaten çöp dolu olan yerlere çöp atarken vicdanı sızlamadığı gibi o elindeki taşı da gelişine savurabiliyordu!

Yakup ,Onlyfans hesabını herkese açık hale getirmişti. Kullanıcı adı zaten saçma sapan randomlardan oluştuğu için umursamadı. Onlyfans'ını inadına herkese açık hale getirmişti.

Tüm gece düşünmüştü. Bütün arkadaşları boş bir evde toplanıp bağıra çağıra birbirleriyle tartışarak bu boktan nasıl çıkacaklarını konuştuklarında Yakup kafasının patlayacağını hissediyordu. Ağzına kadar boka batmıştı ve dibi sonsuz gibi görünen bu balçıkta hareket kabiliyeti sıfırlanıyordu.

Ve boktan çıkmasının tek yolu ağzına kadar boka batmaktı ! Bu nedenle Onlyfans'ı herkese açık hale getirip kendi kafasında kurduğu planı yürürlüğe almıştı.

Telefonuna rastgele bir güzellik  uygulaması ve filtreler indirmişti. Bu uygulamada rastgele koyduğu fotoğrafları düzenleyecek bir metod geliştirdi. Önce dandik ve rastgele yüzünün yarısı olan bir selfie koyuyordu. Daha sonrasında fiziksel özelliklerini kendinden çok daha farklı özelliklere çeviriyordu. Misal vermek gerekirse koyu saçlara sahipti lakin açık bir sarıya çeviriyordu saçlarını. Gözleri boncuk mavi değildi lakin sanki boncuk maviymiş gibi hale getirip,bir kaç filtre ile birlikte kendini o hale getirebiliyordu. Burun kanalı inceltme,yüzünü küçültme hatta makyaj bile ekleyebiliyor,saç tarzıyla bile oynayabiliyordu.

Saç biçimi oldukça yapay geldiği için FaceApp denen zırzavat uygulamada olabilecek en kendine benzeyen ama uzaktan yakından alakası olmayan alternatifini çıkarmıştı. Hatta bunu video için bile yapabiliyordu.

Aşağıda kıyametler kopuyordu. Namusundan hayasına,ailesinin yüzüne nasıl bakacağından hapiste kaç yıl yatacaklarına dair durmaksızın kaos vardı. Avukat numarası bulunmaya çabalanıyor,Tuğkan babasından yalvar yakar tanıdık bir avukat yönlendirmesini istiyordu.Normalde olsa basıp kaçacağına emindi Yakup. Alayla sırıttı,kendi de olsa kendi de kaçardı. Nihayetinde araç plakasına kadar kendisi de işin içinde olduğu için şimdi göt korkusundan para babası çevresini devreye sokuyordu.

Cehennem alevleri aşağıyı sarmıştı.

Şehirlere bombalar yağardı her gece şarkısında olduğu gibi Yakup kendi zekasıyla sevişmeye devam ediyordu. Tişörtünü sıyırmıştı. Vücudu çırılçıplaktı. Yanında Karmen'in çantası mevcuttu. Kızın çantasından eyeliner çıkarırken Yakup kendi çıplak bedenini albeniyle süzdü.Gerdanına,kasıklarına,kol içlerine  random biçimde benler eklemişti. Siyah küçük noktacıklar halinde yüzünün de en belirgin noktası olan yanak ve çene noktasına minik benler eklemişti.

Videoda da fotoğrafta da her ne kadar kendi yüzü olsa da kendisinden çok farklı bir klonu varmış gibi duran içeriğe bakındı.

Çıplak gövdesiyle yatağa uzanıp olabildiğine filtreli bir şeyler atması yeterliydi. Rastgele bir hesap alıp ismini aptalca bir şeyler koymuştu.

Herkes de olabilecek bir isim mesela "Ali!"

 "Alinizzz."diyerek kopyala yapıştır yaparak bulduğu her Twitter kullanıcısına link yollamaya başlamıştı seri halde.

Kendi hesabını kendi yayıyordu. Daha da beteri,ilk saniyeden itibaren içeriye abonelik almaya gelen bir sürü tip birikiyordu.

"Abonelere özel sürprizler ekleyeceğim." yazısı ile Twitter'da ne kadar müstehcen sayfa varsa hepsinin altına link olarak atıyordu.

Reklamın iyisini kötüsünü bilmezdi lakin reklamın hızlısı ve yavaşı diye bir şey vardı. Sugar mommyler,aktif gayler,pasif ve feminen geyler,trans fanteziler,üçlüler,grupcular,eş değiştirmeciler...

Hepsi ambalajsız bir tatlıyı yakalamış sinek gibi üstüne üşüşürken Yakup estetik faciası Ken'e benzediği full FaceApp videolarını bir bir Onlyfans'a iletmeye devam etti. Müstehcen değildi. Eskiden çıkan telekız reklamları gibiydi sadece. Teninin bir kısmı meydandaydı,şuh bir bakış yeterliydi.

Pazarlama sektörüne yeni bir soluktu bu. Oradaki kişi Yakup gibiydi ama Yakup gibi semtin afilli oğlanı olamayacak kadar "şuhtu!". Bununla birlikte Yakup işini sağlama almak için renkli saçlı,kızıl saçlı ne bileyim filtrede ne varsa en gerçekçi duranı eklediği hallerini de yüklemişti. "Hangi saç rengi bana yakışıyor sizce?"temalı twitterda kopyala yapıştırına devam ederken kendi tanıdıklarından ve ona mesaj atanlardan da bazıları eklemeye başlamıştı.

Yakup'un görüldü bile atmadığı mesajları geri çekiyorlar ya da "kanka ikizini buldum la ama kırık bu biraz,şey yani" diyerek yenisini atıyorlardı.

Yakup da "Hassiktir amına koyayım bu ibneye mi benzettin sabahtan beri beni."diyerek iki yüzlüce bir karmaşanın içerisinde sürüklenip gidiyordu.

"Alinizzzz." hesabı kendi çalıyor kendi oynuyordu. Yakup'un hiç bilmediği bir memleketin plakasını paylaştırıyordu Yakup ona, konum bilgilerine gidip Karadeniz'in alaksız bir köyünü ekletiyordu.

Yakup hiç bir şey olmamış gibi aşağı inerken Tuğkan'ın mutfak tezgahına yaslanıp kendine bir bira açtı. Tuğkan ve Adil saçlarını yola yola avukatla konuşuyor,kız ise hüzünle eli başında duvarları izliyordu.

"Onlyfansımı herkese açık yaptım."dedi Yakup umursamaz bir biçimde. "Baya abone kastım,shopla sağdan soldan girdim ,şimdi benim ikizim gibi ama ben olmayan bir Ali var. Üye olmak isteyen herhangi bir po-rno sayfasında beni bulabilir."diye mırıldandı Yakup. "Linkimi bırakıyorum sağa sola. O iş bende bundan sonra."

"Sen ne yaptın ?"

"Sıvama!"dedi Tuğkan hırsla. "Biz de seni hapislerden kurtaracak avukatı arıyoruz!"

"Abicim cidden inandıramazsın halk o kadar mal değil yani."diye mırıldandı Adil. "Olmayan birinin hesabına para yatıracak kadar mal değiller."

Yakup omuz silkip  telefonu uzattığında Adil göz kırpıştırıp "Tamam,Türk halkı o kadar malmış."diye mırıldandı. "E napcan ya?"

"Kendimi unutturana kadar hatırlatma yapacam işte."dedi Yakup omuz silkip. "Ne biliyim ben yalandan üç beş video eklerim,yalandan bir hikaye eklerim sonra amcalarım hesabımı buldu eyvah diye falan. Tüyerim."

"Buldum."dedi Tuğkan son avukatın mesajını uzatırken. "Bir kişi buldum..."

Olabilecek en kötü senaryo Tuğkan'ın babasının telefon listesinden rica minnet bulabildikleri bir avukattı. Durmuş Bey'in de ,Tuğkan'ın babasının da aile dostu olan bir adamın soyadıyla aynıydı. Zengin çevrenin afilli isim yapmış para babalarından birinin adı geçince Yakup "hah" demişti.

 "Sanırım paçayı kurtaracağım."