Nine

140 30 3
                                    

Utanç, şaşkınlık ve korku. Utanıyordum çünkü yaptığım şeyler hafife alınacak şeyler değildi resmen herifin kucağına çıkıp arsız arsız sürtünmüştüm!

Şaşkındım çünkü onunla ruh eşi çıkmak asla aklımın almayacağı bir şeydi.

Geçtiğimiz günlerde onu araştırma fırsatım olmuştu. Onlarca ülkedeki şirketleri, evler, oteller.

Ben, ben ise hiçbir şeydim. Tek bir mantık kırıntısı dahi bulamıyordum nasıl ruh eşi olabilirdik anlayamıyordum. Ve korkuyordum çünkü, bilmiyordum.

Bir ruh eşi ne yapar ne yapmaz en ufak bir fikrim yoktu. Altında olduğum yorganı daha da çektim kafama doğru tam şu an burada bir kara delik oluşmalı ve ben içine düşmeliydim.

Odanın içersinde olan varlığını hissetmek beni daha da geriyordu.

Bir kaç saat önce olduğum rahat kucakta iken uyanmış, uyanır uyanmaz da koşa koşa banyoya kapatmıştım kendimi biraz olsun kendime gelebilmek adına soğuk bir duş almıştım.

Minho ise beni ordan çıkmam adına zorlamamış sadece kıyafet getirdiğini söyleyip çıkmıştı odadan.

Üzerime getirdiği şeyleri giydiğim gibi odanın içersine girmiştim.

Şu an ise Minho'nun yatağında (çünkü odadan çıkacak cesaretim yoktu) yorganın altına girip öylece uzanıyordum.

Çok gergindim içimi kaplayan korku bir an olsun beni rahat bırakmamıştı.

Ben yatağa gömülüp kalmışken duyduğum adım sesleriyle nefesimi tutmuştum.

"Jisung konuşmayacak mısın benimle?"

Sözleriyle birlikte derin bir nefes aldım, kaçmanın bi manası yoktu her türlü yüzleşecektik. Yavaş hareketlerle başıma kadar çektiğim yorganı kaldırdım, yinede hareket etmedim yüzüne bakacak kadar cesur hissetmiyordum.

"Özür dilerim" fısıltı halinde çıkan sesimle kurduğum cümleden sonra, hissettiğimhareketlenmeyle bana daha da yaklaştığını anladım.

"Neden özür diliyorsun?"

"Bilmiyorum" gözlerimi tam karşıya dikmiş boydan boya cam kaplı olan yere doğru gözlerimi kırpmadan bakıyordum.

" Bu kadar erken olması benimde beklemediğim bir şeydi, ama bundan kaçmanın bir mantığı yok."

Sert çıkan sesiyle kurduğu cümleler yerimde rahatsızca kıpırdanmama sebep oldu, hâla kızgınlığın etkisinde olan kurdumunda  hissettiği nedensiz bir huzursuzluk vardı.

Camdan dışarıyı izleyen bakışlarımı ona çevirdim, ve yattığım yerde doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım.

Pekala, ciddi bir konuşma yapacak gibiydik.

Odanın içersinde hissedilen gerginlik hafife alınamayacak dercedeydi. Ben içersinde olduğum bilinmezlik yüzünden gerginken onun ne hakkında  gerildiğiyle ilgili en ufak bir fikrim yoktu.

Yinede bir yerden başlamamız gerektiğini düşünerek araladım dudaklarımı.

"Sen en başından beri biliyor muydun?"

Derin bir nefes aldı, üzerinde çiçekler yer alan ve sabahtan beri bakmamak için direndiğim eliyle kızıl tutamlarını düzeltti. Eline kayan bakışlarımı toparladım ve ona döndüm.

"Emin değildim, kurdumun sana karşı hissettiği bariz bir çekim vardı bu yüzden beklemeyi tercih ediyordum sen kızgınlığa girene kadar öyle düşünüyordum en azından."

Salvatore //Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin