Omega/Taekook

-4-

Kravatı tamamen çıkarıp arabadan destek almıştım. Halsizdim, ateş basıyordu ve terliyordum. Güçlükle kapıyı açıp oturmuştum. Ayaklarımı yavaşça içeri sokmaya başlamıştım.

Deli gibi feromon salgılıyordum. Döngüm gelmişti, hemde fazlasıyla erken. Torpidodan ilaç kutusunu almıştım.

İçinin boş olduğunu anlayınca o anlık sinirle fırlatmıştım elimden. Direksiyona alnımı dayayarak sakinleşmeye çalışmıştım.

Eve gitmem gerekiyordu. Burda daha fazla bu şekilde durursam başım belaya girecekti.

Telefonu şarja takıp beklemiştim. Arabayı sürecek halde değildim ve telefonum kapalıydı arabanın kapısını kendime çekip kapatacağım sırada kapanmayınca kaşlarımı çatmıştım.

Kafamı güçlükle çevirip Taehyung'a bakmıştım.

"Seni bırakmama izin ver Kook iyi gözükmüyorsun."

Sadece kafa sallamıştım şuan cidden yardıma ihtiyacım vardı. Beni kucağına alıp. Kendi arabasına yerleştirmişti. Kemerimi takarken fazla eğilmişti. Gözlerim sadece dudaklarını görüyordu. O dolgun ve öpülesi dudakları.

Güçlükle konuşup telefonumu istemiştim.

Telefonumu almış ve arabayı kilitlemişti. Anahtarı cebime koymuş ve telefonumla arabaya binmişti.

"Torpidomda yatıştırıcı var Jungkook istersen kullan."

"Sen dururken yatıştırıcı mı cidden?"

Taehyung kendini zor tutarak önüne dönmüş ve arabayı çalıştırmıştı.

"Şu feromon kokunu bir daha alamayacağım diye çok korkmuştum Kook ama şuan beni deliye çeviriyorsun. Kendimi zor tutuyorum."

"Tutma Tae. Sana tutman gerektiğini söyleyen kim?"

"Döngüden çıktıktan sonra sik beni sonra dimi?"

"Çok güzel kokuyorsun Tae."

"Sende Jungkook."

Yandan sırıtmış ve yola devam etmişti. Yol boyunca bana zar zor katlanmıştı. Onu cidden çok zorlamıştım.

"Tafy'yi istiyorum Kook."

"Seni anlıyorum Kabi. Bende Taehyung'u istiyorum."

"Bizi kavuştur Kook."

...

Kucaklanmam ile içimde kelebekler uçuşmuştu. Misk kokusu resmen burnumun dibindeydi.  Boynuna daha da sokulup küçük bir öpücük bırakmıştım .

Hyein teyzenin sesini boğuk bir şekilde duyuyordum.

Odamı tarif ediyordu. Yumuşak yatakla buluşunca gözlerimi açmıştım.

"Gitme Tae. Bana istediğim şeyi ver."

"Çok arsızsın Jungkook."

"Sen çok mu arlısın?"

"Ruttasın Kook. Kendine geldiğinde beni kıtır kıtır doğrarsın sen."

İçim yanıyor, ruttan nefret ediyorum. Kendime gelmeye çalışıp kafamı salladım. Yavaşça doğrulup çekmecemi açmıştım. Taehyung dikkatle beni izliyordu.

Yatıştırıcılardan birini alıp yavaşça ağzıma atmıştım. Komodinin üstündeki şişeyi alıp içmiştim.

"En azından bunu yapacak kadar bilincin var birazdan kendine gelirsin ben gidiyorum."

Ona kısa bir bakış atıp yatağa girmiştim. Yorganıma sımsıkı sarılıp sessiz kalmıştım. Kapı sesini duyunca sadece gözlerimi kapatmıştım.