Omega/Taekook

-8-

Gözlerimi açtığımda kafam Taehyung'un göğsündeydi. İkimiz de birbirimize ahtapot gibi yapışmıştık. Yavaşça ondan ayrılıp komodinin üstündeki telefonu almıştım.

Mutfağa girip yiyecek bir şeyler hazırlamış ve masaya yerleştirmiştim. Tam uyandırmak için gidecekken odadan çıktığını görünce geri girmiştim mutfağa.

"Kahvaltı mı hazırladın?"

"Evet."

"Bu çok güzel hissettirdi. Sanki evliymişiz gibi."

"Çok çabuk hayal dünyasına dalıyorsunuz."

"Neyse ki gerçek olamayacak şeyler değil."

Evet gerçek olamayacak şeyler değildi.

Önüme dönüp atıştırmaya başlamıştım.

"Jimin ile kaçta buluşacaksınız?"

"Bilmem, bunları topladıktan sonra hazırlanıp çıkarım."

"Tamam beraber çıkarız o zaman."

Kafa sallamış ve yemeye devam etmiştim. Bitince ben ortalığı toplamıştım, o da üzerini değiştirmişti.

O odadan çıkınca ben odaya girmiştim. Kapıyı kapatıp üzerimi giyinmiştim. Jimin ile mesajlaşmıştık. Lilac kafede buluşmaya karar vermiştik.

Taehyung beni bıraktıktan sonra şirkete gitmişti.

Jimin'i gördüğüm gibi yanına geçmiştim.

"Az önce seni Taehyung mu bıraktı?"

"Evet o bıraktı."

"Ne alırdınız efendim?"

Gelen garson ile siparişlerimizi vermiştik.

"Neler oluyor Jungkook? Neden o bıraktı seni?"

"Onda kalıyorum çünkü."

Gözlerini kocaman açmış ve bana bakmıştı.

"Ne!?"

"Anlatıcam her şeyi bir dur."

"Anlat her şeyi bekliyorum."

"Senin yanından ayrıldıktan sonra otel odamın önünde gördüm onu. İlk başta içeri almıycaktım ama çok sıkıldığım için ve abur cuburları olduğu için içeri aldım onu. Sonra uzun uzun sohbet ettik. Saat çok geç olduğu için gece yanımda kaldı. Sabah kalkınca da abim aradı beni. O arayınca ikimizde uyandık zaten. Sonra kahvaltı için bir yere gittik."

Gelen siperişlerle yarıda kalmıştım. Kahvemden bir yudum alıp devam etmiştim.

"Sonra konuşurken babamlara onunla konuştuğumu söylemiş."

"Ne? Ne söylemiş? O gece olanları da söylemiş mi?"

"Hayır hayır, Tanrıya şükür söylememiş."

İkimizde derin bir iç çekmiştik.

"Neyse sonra biraz daha konuştuk. Bana onunla üç hafta geçirmemi teklif etti. Eğer ondan hoşlanmazsam reddedebileceğimi söyledi. Gerçi  reddetsem bile hala peşimde dolanacakmış. Sonra akvaryuma gittik beraber. Geri otele gitmek istediğimi ve uyumak istediğimi söyleyince de eşyalarımı alıp ona geçiceğimizi söyledi. İlk başta itiraz etsem bile sonrasında onun dediği oldu. İşte az önce o bıraktı beni."

"Vay be. Ulan o değilde senin reddetmen bir şeyi değiştirmez ki. Dedikodu çıkmasın diye evlendirebilirler seni."

"Biliyorum Jimin biliyorum. Hoşlanmaya baksam iyi olur."