🐺39.Bölüm🐺

220 20 6
                                    

[...]: 𐱃𐰆𐱃𐰕𐱃𐰃: 𐰚𐰃𐰾𐰃𐰤: 𐰇𐰕𐰃: 𐰡𐰕𐰑𐰃: 𐰦𐰀: 𐰖𐰣𐰀: 𐰚𐰃𐰼𐰯: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰉𐰆𐰖𐰺𐰸𐰃: 𐰕: 𐱃𐰆𐱃𐰸𐰆𐰍: 𐰠𐰏𐰤: 𐱃𐰆𐱃𐰑𐰃: 𐰴𐰍𐰣𐰃𐰤: 𐰦𐰀: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰃𐰠𐰃𐰤: 𐰞𐱃𐰢𐰕: 𐰴𐰺𐰀: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰸𐰆𐰯: 𐰃𐰲𐰚𐰓𐰃: 𐰆𐰞: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐱃𐰉𐰺𐰑𐰀: 𐰴𐰆𐰣𐱃𐰺𐱃𐰢𐰕:

~... tutturdu. İkisini kendisi yakaladı. Oradan yine içerilere dalıp Türgeş hakanının komutanı Az valisini eliyle yakaladı. Hakanlarını orada öldürdük. Ülkelerini aldık. Türgeş halkı, ahalisi bütünüyle boyunduruğumuz altına girdi. O halkı Tavar’a yerleştirdik…~

🏹

İnsanın kaderini bilerek yaşaması gerçekten çok zormuş. Hem de çok...

Yatağımda ter içerisinde kalmış yatıyordum. Gözlerim Barlas'ımın üzerindeydi. Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Gülümsedim.

"Bana... Hayatını nasıl yaşadın diye sorsalar, kısa... Kısa ama çok mutlu diye cevap verirdim Barlas. Kaderimizi bilerek yaşamak hiç olmadığı kadar can yakıcıymış meğer. Ancak... İyi yanından bakacak olursak daha çok kıymetini bildik nefes aldığımız her saniyenin. Birbirimize ölümün geleceği korkusuyla daha daha çok değer verdik."

Sustum ve kesik kesik, derin bir nefes aldım. Barlas sessiz sessiz gözyaşı dökerek o kan çanağına dönmüş gözleriyle beni dinliyor, arada akmakta olan burnunu çekiyordu.

"Seni çok seviyorum. Hayata bir daha gelme gibi bir şansım olsaydı, yine senin eşin olmak isterdim. Sen... Rabbim herkese senin gibi bir eş nasip etsin. Biliyor musun? Ben korktum senelerce. İlkokulda, ortaokulda hep ezildim. İnsanlar kötüydü. Ezilmemek için ve kendime arkadaşlar edinebilmek için lisenin ilk senesinin sonuna kadar yalanlar söyledim. Yalan yalanı doğurur derdi annem. Öyle oldu. Küçük yalanlarım giderek daha büyük yalanlar doğurdu. O yalanların vermiş olduğu yükü taşımak zorunda kaldım. Beynimi yedi o yalanlar. Ya annem duyarsa, ya babam duyarsa, ya kardeşlerim duyarsa ve aileme söylerse? O yalanların rahatsızlığı sürekli kalbimdeydi."

Yutkundum ve kuruyan dudaklarımı yaladım. Hep çatlamıştı dudaklarım. 

"Bir gün yalanlarım tamamen ortaya çıktı ve ailem söylediğim tüm yalanları öğrendi. Biliyor musun? Bana kızmadılar bile. Sadece yalanlarımdan dolayı kırgındılar. Annemin temizlik için evlere giden bir temizlikçi olduğundan, babamın bir apartman görevlisi olduğundan utandığımı sandılar. Yüreklerine oturdu bu. Oysa öyle değildi. Annem gittiği her evde nelere, ne insanlara katlandı. Ne azarlar işitti? Onu köpek gibi azarlayıp emir verenler bile oldu. Bir köpeğe verdiği değeri, ona vermeyenler. Pestili çıkardı her gün. Sürekli yüksek katlarda, yüksek camlara çıkardı ve cam silerdi. Onu öyle gördüğüm zaman düşecek diye hop oturup hop kalkardı yüreğim. Ya babam? Gencecik yaşta başkalarının kahrını çekmekten beyazlar düştü saçlarına, sakallarına. 73 daireye birden baktı. Haksızlıklara maruz kaldı. Cins cins insanlarla uğraştı. Sabah evden çıkar, geceye kadar eve girmezdi. Gece bile işi bitmezdi. Her şeyden anlardı kendisi. Apartmanın ufak tefek işlerini kendisi hâllederdi. Yine de hakkını alamazdı. 73 dairede, 73 türde garip insan... Kimisi iyi, kimisi kötü, kimisi çok kötü, kimisi çok çok kötü. Ben onlarla gurur duydum Barlas. Sözle 1 dakikaya sığdıramam onları. Senelerce gördüm yaşadıklarını. Biliyorum ki, hiç ama hiç kimse onların çektiklerine sabredemezdi. Kimse dayanamazdı. Onların bu hâlleri onlara olan hayranlığımı her geçen gün giderek artırırdı."

Barlas elime uzandı. Elimi ellerinin arasına aldı. Havaya kaldırdı ve üzerine minik bir öpücük kondurdu. Sonra yavaş yavaş aşağı indirdi. Elimi ellerinin arasında okşamaya devam etti. Ben de anlatmaya.

Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)Where stories live. Discover now