Ünsal ailesinin göz bebeği, mesleğinde oldukça başarılı genç biz kızın yolu, bu hareketli hayatından uzaklaşmak üzere en yakın arkadaşının yanına Şırnak'a düşer. Nereden bilebilirdi ki hayatının en zorlu günlerinin orada geçeceğini, büyük kayıpları...
Altta ki küçük yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ⭐️
Keyifli okumalar dilerim 🦋
Sınır: 90 Vote & 90Yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
''Böyle oldu işte'' dediğimde Tuğçe şoklardan şoklara girdi. Orada olan karşılaşmamızdan sonra Bedirhan'ın tam zamanında beni çağırması ile hızla içeri girmiştim.
Arkamdan da hızla Tuğçe girmişti ve ne olduğunu sormuştu. Ona eve giderken her şeyi anlatacağımı söyleyerek işimin başına dönmüştüm.
Şimdi ise sağlık ocağından çıkmış eve gidiyorduk ve Tuğçe'ye şu Gölge timi ile olan tanışmamızı anlatıyordum.
''Ay şaka gibi yaa''
''O kadar gıcıklar ki! Hele ki şu vişne suyunu içmeyi reddeden adamdan bahsetmiyorum bile'' diyerek sinirle tırnaklarım ile oynamaya başladım.
''Kadının sana olan bakışları var ya insanı çıldırtacak cinstendi''
''Sus Tuğçe! Aklıma geldikçe tırlatıyorum zaten'' dediğimde aklıma vişne suyunu içmeyi reddeden adam geldi.
''Tuğçe bir şey soracağım. Lakabı Alkan olan birinden bahsetmiştin, bu adam o vişne suyunu içmeyi reddeden adam mı?''
Tuğçe yüksek sesli bir kahkaha atarak ''evet canım ta kendisi. Aman ha sakın ona böyle hitap ettiğini duymasın'' dedi.
''Neden ki?''
''Ne demek neden mi? Kızım adam asker farkında mısın?''
''Eee asker ise ne olmuş ben de doktorum''
''Lina durduk yere başına bela alma. Taktı mı takar o''
Amann bana ne elin askerinden. Yani bana ne beni ilgilendirmez Allah'ın vişne suyunu içmeyi reddeden adamı.
Hatta ki hatta onu bir daha görürsem aynı böyle hitap edeceğim. O nasıl benim doktorluğum ile böyle konuştuysa bende onunla aynı şekilde konuşacaktım.
Durduk yere başına bela alacaksın!
Hayır hayır, eğer bana bulaşmaya çalışır ise o başına çok büyük bir bela almış olacak!
''Tuğçee''
Tuğçe arabayı lojmanın önüne park ederken aynı zamanda bana da cevap verdi.
''Efendim''
''Bu adamın gerçek ismi niye sır gibi saklanıyor?''
''Ya aslında hayır sır gibi saklanmıyor ama herkes ona lakabı ile hitap ettiği için ismini öğrenemiyoruz gibi bir şey''
