✨1.BÖLÜM✨

1.4K 72 82
                                    

Yazım tarihi:30.11.2023

Merhabalar efendimmm
Bu hikayeyi ne zaman yayınlarım bilmiyorum ama umarım tutarsın be güzelim ❤️

Bunu yazma amacım belki de içimde ukte kalan şeylerdir ya da hayallerimde bulunan küçük umutlardır.Şu sıralar iyi değilim.Hani bir zamanlar olur içiniz daralır ne yapacağınızı bilmezsiniz ve çekip gitmek istersiniz.Eğer gidersem arkamda bırakacak sayılı insan var.Ayakta durmaya çalışıyorum her ne kadar zor olsada;)

Belki gekecekte olurda bunları okursam yanımda olan herkesle birlikte başardım biz başardık demek istiyorum.

Sizden tek bir isteğim var.Lütfen emeklere saygı verin...

Umarım daralıp darmadağın olduğunuzda yanınızda bu hikaye olur...

Seviliyorsunuz ❤️











Minik kız dizilerinin üzerine oturmuş oyuncağıyla oynuyordu.Saçları hırçın rüzgarda dalgalanıyordu.Sinirle saçlarını kulağının arkasına koydu.Elinde ki bebeği oturttu ve bileğinde ki tokasını alıp koşarak annesinin yanına gitti."Anne saçım karıştı gene!"küçücük bacakları ile o kadar hızlıydı ki neredeyse düşecekti."Yavaş kızım düşeceksin şimdi."hayatının en güzel olayıydı küçük kızı.Allah'ın ona verdiği bir umut belki de bir hediyeydi.Annesinin önüne oturdu ve yeşil tokasını ona uzattı."Bugün yeşille bağlayalım yarın maviyle olur mu anne?"annesi bu haline gülmeden edemedi."Ama dünde yeşille bağladık."dedi."Ben yeşili daha çok seviyorum."gerçekten de yeşil en sevdiği renkti.

Her şeyinin yeşil olmasını istiyordu.Bir ara gözlerini bile yeşile boyamayı denemişti."Tamam o zaman öyle yapalım."küçük kızın saçlarını tepeden minik bir topuz yaptı annesi."Bitti!"gözlerini kocaman açtı ve gülümseyerek bebeğinin yanına koştu."Teşekkür ederim anne."oturup bebeğiyle oynamaya devam etti.Tek oyuncağı olan bez bebeğinin yeşil bir elbisesi ve güneş gibi parıldayan sapsarı saçları vardı.Küçük kız çok imrenirdi oyuncağına.Saçlarını ve gözlerini toprağa benzetir aynaya bile bakmak istemezdi.Küçücük burnu beyaz teniyle kızarır çok hoş dururdu.

Bir bahçeleri vardı.Bir elma ağacı ve çardak vardı.Ağaca çıkıp oradan sallanmak  en sevdiği aktiviteydi.Küçük kız bebeğiyle oynarken birden evden patırtılar  gelmeye başladı.Arada böyle oluyordu.Babası geliyor annesine bağırıyor sonra sızıyordu.Annesi endişeyle ayağa kalktı.Koşarak kızının yanına geldi ve ona gülümsedi."Ben hemen geliyorum tamam mı meleğim?"kız annesine sıkıca sarıldı."Boş ver sen onu gitme anne gel beraber oynayalım."biliyordu.Babasının annesine bağırdığını,ona vurduğunu biliyordu.Bazen annesinin yüzünde morluklar olduğunda öpünce geçerdi.

"Seni seviyorum fıstığım."küçük kızın burnunu sıktı ve eve doğru yürüdü.Bebeği elinde oynamaya devem ederken bağırış sesleri iyice artmaya başlamıştı.Babasından korkuyordu.O yüzden karşısına çıkmaz olabildiğince ondan uzak durmaya çalışırdı.Kendince şarkı mırıldanarak sesleri bastırmaya çalıştı."Minimini bir kuş donmuştu pencereme konmuştu aldım onu içeriye cik cik cik cik ötsün diye pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldııı."aradan dakikalar geçmesine rağmen annesi hala gelmemişti.Yavaşça oturduğu yerden doğrulmuş ve eteklerini açarak koşmaya başlamıştı.Bir elinde bebeği ile kapıyı açtı ve sessizce içeri girdi.

Evde kimse yok gibiydi."Anne."her yere baktı ama annesi ortalıkta yoktu."Anne?"mutfağa adımladı ve yerde yatan annesini gördü.Babası yanında ellerini başının arasına almış ileri geri sallanıyordu."Baba."yanlarına doğru ilerledi."Baba anneye ne olmuş?"daha sonra annesinin yanına çöktü ve dürtüklemeye başladı."Anne hadi kalk saçımı gene bağlayalım çözüldü."neden uyanmıyordu?Saçını neden yapmıyordu?"Baba sen de seslensene kalksın."babasının dizine minik elini koyduğunda babası hışımla ayağa kalktı."Öldü tamam mı kalkmayacak.Ben öldürdüm lan ben!"korkuyla babasına bakıyordu.Ölüm ne demekti?Annesi ona öğretmemişti ki.Babası ayakkabılarını giydi ve evden çıktı.

"Anne ölüm ne demek?Sen bana anlatmadın ki.Hadi kalk beraber öğrenelim."elleriyle annesinin saçlarını geriye doğru itti.İnatla annesinin başından ayrılmadı."Anne kalk artık korkuyorum ışıklar yanmıyor mumla gölge oyunu yapalım."ne o beklemekten vazgeçti ne de annesi uyanmaktan.

"Ben kötü bir şey mi yaptım anne?Neden uyanmıyorsun?"annesinon ona kümesini isteyeceği en son şeydi belki de.Yavaşça.oturduğu yerden doğruldu."Ben Hatice teyzemi çağırmaya gidiyorum sakın kalkma anne o yardım eder bize."koşa koşa dışarı çıktı.Hemen yan komşuları olan Hatice hanımın kapısını çaldı ve beklemeye başladı.

Kadın gülümseyerek kapıyı açtı ve eğildi."Noldu birtanem?"çocuğu olmadığı için küçük kıza ayrı bir özen gösteriyordu."Hatice teyze annem uyanmıyor."kadın şaşırmıştı.Kapının arkasından anahtarı aldığı gibi komşusunun evine gitti.İçeri girer girmez mutfağa koştu.Her yerde kan vardı.Elleri titremeye gözleri bulanıklaşmaya başladı."Tatlım annenin biraz uykusu varmış.Hadi bakalım sen bahçeye çık."ısrarla olduğu yerde durdu.En sonunda dayanamayıp bahçeye çıktı.Saatker sonra evden ağlama sesleriyle karışık çığlıklar ve ambulans sesleri geliyordu.Her insanın olgunlaştığı anlar vardı.O küçücük yaşında erkenden büyümüş bir çocuktu...

🍀

Oy ve yorum atmayı unutmayın ballarım seviyorum siziiii❤️

YAŞAYAN ÖLÜLERWhere stories live. Discover now