7. bölüm

404 53 16
                                    

[Nevadan]

Ormanın içinde koşarak yürüyordum. Ses çıkarmamaya dikkat ederk ağlayarak ilerliyordum.

Ses çıkarırsam Ronas beni bulabilir di.

Ormanın içinde ne kadar ilerlediğimi bilmiyordum ama saatler geçmişti. Etraf artık tamamen kararmıştı. Nefes alamaz duruma geldiğimde dinlenmeye karar verdim. Bir ağacın yanına oturarak sırtımı ağacın gövdesine yasladım. Nefeslerimi toplamaya çalıştım.

Bu ne kadar büyük bir ormansa saatlerdir koşuyordum ama orman bir türlü bitmedi. Hava tamamen karardığı için artık önümü görmekte zorluk çekiyordum.

Tekrar ayağıya kalktım. Tam devam edecekken arkamdan ayak sesleri gelmeye başladı. Korkarak o tarafa baktığımda hiç tanımadığım bir adam gördüm.

Gözleri kırmızının en koyu halindeyken dişler çıkmıştı. Bu Vampir di bundan emindim. Bana doğru hırlayarak geldiğinde korkarak arkamı dönüp koşmaya başladım ama ben daha bir adımımı atmışken adam önüme geçti. Ben korkarak tam arkamı dönüp diğer tarafa giderken adam üzerime atlayarak beni yere düşürdü ve üzerime oturarak boynumu ısırdı.

Ben korkudan ve acıdan titrerken adamdan kurtulmaya çalışıyordum. Boynumu ısınırken elleriyle de ellerimi tutuyordu. Ben çok uğraştım ama kurtulamadım. Adam tüm gücüyle boynumu emerken benim vücudumdaki kanı bitmek istiyordu.

Ben bağırıyordum ama sesimi duyan yoktu. Ronas benim peşimden gelmemişti. Ben boş yere onun beni aradığını düşündüm.

Yavaş yavaş Sesim kısıldı. Artık bedenimi kıpırdatamıyordum. bu sefer yolun sonuna geldiğimi düşünürken adam üzerimden yanıma sert bir şekilde düştü. Ben başımı çevirip diğer tarafa baktığımda Ronas'ı gördüm. Yanıma diz çökerek elini belime koyup beni oturur pozisyonuna getirdi. Ben elimi yavaşça kaldırıp boynumda Akan sıvıyı durdurmaya çalışıyordum.

Ronas boynumdan Akan kanı görünce gözleri kırmızının en koyu rengini aldı. Ben ona bakarken onun kendini zor tuttuğunu gördüm.

Elimi boynuma sıkıca bastırsam bile Akan kan durmuyordu. Artık ben bile ne yaptığımı bilmiyordum onu öyle kendini zorlandığını görünce üzerimdeki tişörtü çıkartarak boynuma bastırdım. Böyle hem kanı göremezdi hem de kanım durdurabilirdi. Çok yavaş ve güçsüz hareket ederek ayağıya kalktım Ronas'da ayağıya kalkınca ona tutunarak yürümeye başladım.

Biz yavaşça ilerlerken Ronas durup ban baktı. Onun durmasına bende durmak zorunda kaldım.

"Böyle olmayacak" dediğinde beni kucağına aldı.

"Ne yapıyorsun? kendim yürüye bilirkm" dediğimde bana bakarak;

"Ben bu kadar yavaş ilerlemeye alışık değilim. Çok yavaşsın" dediğinde sinirlenmiştim ben isteyerek yavaş yürüyorum sanki.

"Beni bırakıp git. Benden sanane. Hem beni bırakırsan alışık olduğun hızda gidersin" dediğimde hiçbir şey söylemeden ilerliyordu.

Kaç saate gittiğim yolu birkaç saniyede gelmiştik. Evin içine girip üst kattaki kendi odasına girdi. Beni yatağın üzerine bırakıp kendi karşıdaki koltukların birine oturup beni izledi.
Ben aklımı sürekli kurcalayan o soruları sormak istiyordum ona. Daha fazla sessiz kalmayarak aklımı kurcalayan soruyu ona sordum.

"Beni ne zaman bırakacaksın"

"Hiç bir zaman"

"Ama neden"

"Nedeni yok Neva. Uzatma artık" diyerek  kapıya doğru ilerledi şuan gitmesini izin veremezdim. Daha sorularım bitmedi. Koşarak önüne geçtim. Acıyan boynumu tuttutarak konuşmaya başladım.

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin