"Zıt kutuplar " Farklı insanların farklı cehennemi

4

Ilk şiddet gören senmisinde ,abinin elini kana buladın ."her seferinde psikolojik olarak baskıya maruz kalıyordu genç kadın .
Ve artık bu duruma bi son vermeye kafasına koymuştu.

Şeytanın soğuk nefesiyle kulağına doğru fısıldadıdığı vesveselere teslim oldu Zelal .Tek yol vardı onun için .Ve biran önce bu yolu gerçekleşdirip toprağa karışmak istiyordu genç kadın.

Bu söz onun için bardağı taşıran son damlaydı .Gözlerine ayaklarına dikip bakıyordu.Kendisi burada Şimal'la onun için ayrılan odadaydı ,ama ne aklı ne ruhu burada değildi.

"Hocam ,Zelal hocam "yüzünü sesin geldiği tarafa çevirdi ,Şimal elinde bir bardak suyla kendisine bakıyordu.

"Hocam su getirdim ,iç bir az ,kendine gel."kısık ve narin sesiyle söylemişti.

"Canım istemiyor Şimal"kısaca söylemişti .Kimseyle konuşmak kelime dahi kesmek istemiyordu çok yorulmuştu.Kelimeler sanki binlerce ton  ağırlıkta bir yükdü onun için ,zorlanıyordu cevap vermeye.Yaşadığı acılar diline kilit vurmuştu.

"Sen dinlen ben bahçedeyim hava alıcam "Şimal'a söyleyerek ayağa kalktı ve odadan çıktı.Evde kimsenin olmamasını fırsat bilip üzerine ince bir hırka , saçlarına siyah bit şal örtüp ,gözünede siyah gözlük takarak çıktı.

Haziran ayına rağmen hırka geyinip şal örtme sebebi yüzunde ve boynundakı morluklardı.Melih onları darp etdiği için hala tam iyileşmemişti.

Nereye gitdiğini biliyordu bu yüzden telefon almamıştı yanına .Gittiği yer belliydi .Orada kimse ulaşamazdı istese bile .

Yorgun adımlarla 40 dakika bir süre yürüdükden sonra camiye geldi.Ama içeri giremedi utandı yaradandan .Nasıl bir adım atacağını bildiği için utanıyordu.Ne kadar büyük günah işlesekte günahımız Allahın merhametinden büyük değil elbet .Zelal bunun farkındaydı.Son günahı ve büyük günahı işleyecekti kadın .Rabbin verdiği cana kıyacaktı bu yüzden utandı rabbinden.

Caminin önünde duran taksiye çevrildi bakışları .Bir an önce gideceği yere varıp bu acılara son verecekti.Başka çaresi yoktu ,varlığıyla her kese sorun çıkarıyordu.O olmasa belki abiside Meriç'le evlenmek zorunda kalmazdı.
Kendince çözüm yolu bulmuştu.
Anneside rahatlardı.

Taksiye binerken onu görenden habersizce bindi .Bir an önce gidip bitirmek istiyordu.

"Abi buralarda dur arkadaşlarım orada piknik yapıyor "en uygun yalanı söyleyerek indi taksiden.

Nehirin yakınlarında üçer , beşer grup şeklinde gençler piknik yapıyordu.Haziran ayı olduğu için sık sık üniversiteliler ,genç aşıklar bazende balıkçılar buraya gelirdi .

Köprüye doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı.İnsan ölüme neden bu kadar heves ede bilirdiki? Bu kadarmı zordu yaşamak onun için ?

Köprünün orta taraflarına doğru ilerliyordu .Sebebi etrafdan birisi görürse mudahele edemesindi.Zaten yüzmeyi bilmediği için çok kalamazdi suda.İyice hesaplamıştı her şeyi ,piknik yapan gençlerin bile ona yardıma koşması dakikalar alırdı.

Hesaplayamadığı tek şey alın yazısı,kaderdi.Bir şey yaşanması gerekiyorsa kaderin önüne geçemezsin.Her şey illede seni oraya sürükler.

Köprünün tam kenarına yaklaşırken , bir arabanın ani durmasıyla tekerleklerden çıkan tiz bir sesle istemeyerekte olsa arkasını döndü.

"Zelal yapma güzelim bak ben geldim "abisinin önünde görünce hayalkırıklığına uğradı.
İzin vermeyecekti ikna edip eve götürücekti onu biliyordu.Abisi için yapamayacağı şey yoktu kendini iyi tanırdı Zelal .Bu yüzden onu dinlememeye karar verdi.

"Sus abi konuşma ,lütfen " fikrinden taşınmak istemiyordu.Bir an önce gitmek ,gözlerini ebediyyen yummak istiyordu kadın.

"Güzelim kurbanın oluyum bak yapma ,günaha giriyorsun Allahın verdiği cana nasıl kıyarsın ?"her ne kadar kendiside bir cana kıymış olsada bunun günah olduğunun farkındaydı.Adalete teslim etmek yerine öldürmüştü Melih'i.Ama vicdanıda her saniye onu öldürüyordu.Melih suçluydu ,şerefsizlik yapmıştı,ama ailesi için o bir evlattı sonuçta .Keşke polise teslim etseydim diyordu bir tarafı.

Bir taraftanda o gün gördüğu görüntü geliyordu gözünün önüne .Zelal'ın ağzının gözünün kanlı hali.Şimal'ın baygın, üzerinde yırtılmış elbisesiyle dövülmüş hali haketmişti diyordu kendine.

Ikilemde kalmıştı o günden beri.

"Abi nolur git rahat bırak beni " bıkmış yorulmuş haldeydi kadın .Ölümü bile çok görüyorlardı ona .

"Zelal delirtme insanı çoçukmusun bu tarafa gel düşüceksin." Bu sefer konuşan Doğan'dı.Karşısındakı kadının yüzünde ki morluklar hala kendini belli ediyordu.Buna rağmen o kadar güzeldiki,öyle masum öyle saf gözüküyorduki sanki masaldan fırlamış gibiydi.

Koca ve uzun kirpikli gözlerine adama dikerek "Sizde kimsiniz?"

tanımıyordu onu hiç görmemistiki nerden tanısın.Eşinin bir kuzeninin varlığından haberdardı.Almanya'da yaşayan gece hayatlarında adı dillere destan olan .Keyfine düşkün kendini beğenmiş bir züppe hakkında duymuştu ,ama hiç merak etmemişti .Ne bir fotosu nede sosyal medyada önüne çıkmışlığı yoktu.

"Köprünün kenarından çekil ,abinin arkadaşıyım ben"dedi Doğan .Ben senin le evlenecek olan adamım diyemedi.Dese Zelal ellerinden kayıp giderdi ,korkdu söylemeye.

"Abi hepsi benim yüzümden oldu.Öźür dilerim "hıçkırarak ağlamaya başladı......"Ben böyle olacağını bilemedim,ben gelip bizi alırsın polise gideriz sandım ,buna sebep olacağımı bilseydim o gün beni öldüreceğini bilsemde aramazdım seni."pişmanlığını dile getirirken hıçkırikları iç çekmelerine bırakmıştı yerini.

"Abim kurban olurum sana ,senin hiç bir suçun yok ,olacağı vardı oldu.O şerefsizlik yapmasaydı bende kendime hakim ola bilseydim bunlar olmazdı.Bunda senin bir suçun yok güzelim .Hadi ayrıl ordan gel bu tarafa."

Kafasını iki tarafa hayır anlamında salladı "Özür dilerim "diyerek kendini köprüden nehirin içine doğru bıraktı .

Kendi hayatına son veren insan neden başka birisinden özür dilerki?

Zelal'dan kim özür dileyecekti?Onu bu hale sokan,ölüme iki elle sarılıcak hale getirenler özür dileycekmiydi.

Bir özürle her şey geçer mi .Açtığımız yaralar kapanır mı özür dilersek .Peki ya açtığımız yaralar kangrene çevrilse nolur?Sahibi kesip atıp kurtulsa o kangrenden.Yüzüne baka bilir miyiz ,sebebini sora bilir miyiz .

Neden kestin atdın bal gibide zehirliyordu seni .Mahv oluyordun güzelce göz önünde .Annesinin sözleride Zelal'da kangren etkisi yaratmıştı.Ya kendi nefesini kesecekti,yada onlarla olan bağını.

Zelal birinciyi seçti kendi nefesini kesti.