6

40 22 41
                                    


Şarkı. Miro Havalardan

Merhaba yeni bölümle karşınızdayım .
Her kesin yeni yılını kutluyorum .Sagĺıkĺı ve bereketli yıl olsun her kes için .

Yorum ve votenizi esirgemeyin canocanlar
😘😘😘😘😘😘



Bi özürle her şey geçermi .Açdığımız yaralar kapanırmı  "özür dilersek ".Peki ya açtığımız yaralar kangrene çevrilse nolur?Sahibi kesip atıp kurtulsa o kangrenden.Yüzüne baka bilirmiyiz ,sebebini sora bilirmiyiz .

Neden kestin atdın bal gibide zehirliyordu seni .Mahv oluyordun güzelce göz onünde .Annesinin sözleride Zelalda kangren etkisi yaratmıştı.Ya kendi nefesini kesicekti,yada onlarla olan bağını.

Zelal birinciyi seçti kendi nefesini kesti.
Onu dünyaya getiren kadına arkasını dönemezdi.Her ne kadar onu dünyaya getiren insan dünyayı ona dar etsede.

Bawer ile Doğan hiç düşünmeden atladılar Zelalın arkasından .Nehir kenarında oturan gençlerinde bir kaçı suyun içine girerek aramaya başladılar .

Suyun altında arayıp kardeşini  bulamayan Bawer suyun yüzüne çıkarak "Zelal "diyerek etrafa göz gezdirip bi daha suyun altına giriyordu.

Doğan da aynı şekilde kafasını çıkarıp nefes alıp yeniden giriyordu suyun altına .

"Zelal "diye ikinci kez bağırmıştı suyun yüzüne çıkan Bawer.Doğanında   nefesi yetmeyib suyun üzerine çıkınca "Bawer belkide yüzerek bi yerden çıkmıştır"aralarındaki mesafe uzak olduğu için bağırarak söylemişti.

"Lan yüzmeyi bilmiyor  ,boğulup gidicek"sesi titriyerdu Bawerin .

Yeniden her ikisi suyun altına daldı ,nehir etrafındaki bi kaç gençde yardım için suya dalıp çıkıyordu ama nafile.

Bi kaç dakika sonra Doğan nefes nefes suyun yüzeyine çıkarak koltuk altından tutduğu Zelalla birge nehirin en yakın görünen kıyısına doğru yüzmeye başladi .

Kıyıya vardığında Zelalı yan uzatarak sırtına vurmaya başladı.Zelaldan hiç bi tepki almadığı için ilk yapması gereken şeyi hatırlayıp nabzını kontrol etdi..
Yavaşdı ama atıyordu nabzı .Belkide bir dakika bile geç bulsaydı tamamen ölü olarak bulucaktı genç kadını .

Eli ayağı titriyor etrafına toplanan gençlerin ne dediğini algılayamiyordu.

Düşündüyü şeyse bu kadını ne yapıp edip kendine getirtmekti.Artık ona emanet edilmişti.Emanetine sahip çıkmalıydı .Her ne kadar henüz nikahında olmasada ağalar ve dedesi böyle uygun bulmuştu.

Zelal onların soyadında onların namusuydu.Ve daha yeni gelin sayılırdı.Bu yüzden dul kalıp baba evine dönmesinin uygun olmadığını bunun içinde Doğanın ona sahip çıkması gerektiğini buyurmuşlardı.

( sanki kadınlar kendi ayaklarının üzerinde duramıyorda illede bi erkeğe gerek varmış gibi ....çok üzücü ama hala böyle durumlar var ne yaźık ki.)

Doğanda sorumluluğunu kabul etmişti.Onun için sadece kuzeninin karısı olarak kalıcaktı Zelal.

Tüm hakları sağlanıcak ,şirketden hisse verilicek ve rahat hayat süre bilmesiyçin elinden geleni yapıcaktı.Ama karısı olarak asla onu görmiyecek sadece bi akraba gibi her türlü yardımı vede daha fazlasını sunucaktı onun için.

"Suni tenefüs  suni tenefüs lazım ,aranızda bilen varmı?"diye etrafindaki gençlere sormuştu.

"Ben yaparim "diyen üniversiteli genç adama ters bi bakış atarak .

"Olmaz "dedi kisaca ayağa kalkıp nehire doğru bağırdı "Bawer ,Bawer "diye
Bawer kendilerinden çok uzaktaydı ve duymuyordu .Hala suyun yüzüne çıkıp nefes alıp yeniden suya dalıyordu.

"Zıt kutuplar " Farklı insanların farklı cehennemiWhere stories live. Discover now