Ruhuma İşleyen Kadın (GxG)

Chapter eight

Severek okumanızı umuyorum!
Satır aralarına yorumlar bırakırsanız çok mutlu olacağımı da eklemeden geçemeyeceğim... Öpüldünüz.😌

Sabahları uyandığında boş bakan,surat asanlardandım. Beyin ve vücut fonksiyonlarım ilk on dakika kendini toparlayamıyordu. Suratsız,iştahsız uyanıyordum. Ailemle kalırken sabahları mecbur kahvaltıya oturup ağzımı oyalardım ama ayrı eve çıktığımdan beri kahvaltı bile yapmadan hazırlanıp çıkıyordum. Bu ara Almila ile güzel şeyler yaşamak ve onunla ilgili güzel rüyalar görmek benim mutlu uyanmama sebep olsa da çoğu günler suratsızlığım aynen devam ediyordu. Bütün gece deliksiz uyumam bile yüzümü ekşiterek uyanmamı engelleyememişti. Huysuzca gözlerimi açarken yanağımda gezinen eli ve kulağımın altında atan kalbi farkettim. Sersem bir halde hafamı kaldırınca bana gülümseyerek bakan yeşil gözlerle karşılaştım. Beyin fonksiyonlarım yavaş yavaş kendine gelirken dün geceyi,bu yatağı ve kollarının arasında yattığım fıstığı hatırlamamla yanaklarım yanmasına rağmen yüzümde aptal bir sırıtış oluştu.

Uykulu bir sesle "Günaydın." Dedim. Uzanıp dudağımı yumuşakça öptü. "Günaydın bebeğim. Nasıl hissediyorsun?" Öpücüğüyle erimiştim. Bu ne güzel günaydındı böyle? Ağrım olup olmadığını soruyordu sanırım. Utanmamam için açıkça sormamıştı. Kollarının arasına biraz daha yerleşip başımı tekrar göğsüne yasladım. "Güne kollarında başladıktan sonra mı? Harika hissediyorum." Dudaklarından kısık bir kıkırtı çıktı. Başımın altındaki göğsünün üstüne kokulu bir öpücük kondurdum. Tekrar yerleşecekken gözlerim şaşkınlıkla üzerinde gezindi. Siyah ipek bir gecelik giymişti. Dekoltesi öyle açıktı ki,dolgun göğüslerinin yalnızca uçlarını kapatıyordu. Gözlerimin ışıldadığına emindim. Tenine çok yakışmıştı. Bakışlarım vücudunda, yüzünde gezinirken o da beni izliyordu. Derince yutkundum. Ben uzandıktan sonra giyinip geldiği için gece böyle giyindiğini görmemiştim.

Görseydim o yorgunluğa rağmen içimde yaşayan azgın kız uyumama müsaade etmezdi. Tıpkı şuan uykumun tamamen açılmasına sebep olduğu gibi. Gözlerim gözlerini buldu. Her zaman çok güzeldi ama şuan sanki bir melek gibiydi. Kolumu yatağa,başımı da elime yaslayarak konuşmaya başladım. "Bu kadarı da fazla değil mi? Sen her saniye böyle bu kadar güzel mi olacaksın?" Bana gözlerine ulaşan bir gülümseme bahşetti. Benim gibi bir eline başını yaslayıp diğer elini de saçlarımda gezdirirken "Hmm? Benim güzel bebeğim kendinin farkında değil sanırım. Çünkü ben gözlerimi senden alamıyorum." Dedi yeni uyandığı için boğuk çıkan bir sesle. İçimin sevgiyle kıpır kıpır olduğunu hissettim. Çok seviyordum. Bunu söyleyerek değil de hissederek anlamasını istediğim için dudağına uzandım. Gözlerim kapanırken saf sevgiyle öptüm onu. O da aynı saf sevgiyle bana karşılık verdi.

Öpüşmemiz ilerleyecek gibi olunca yavaşça ayırdı dudaklarımızı. Dudaklarını yalayıp "Uyanmanı beklediğim için saat iyice geç oldu. Hadi kalkalım,daha kahvaltı yapmadık." Dedi. Doğrulup kollarımı gerdim."Kahvaltı yapmasak da olur. Hem- Kaşlarını çatmasıyla toparlandım. "O zaman ben bir lavaboya gideyim." Dudağı memnun olmuş bir şekilde kıvrılırken onu son kez baştan aşağı süzerek lavaboya girdim. İşimi halledip elimi yüzümü yıkarken hala yaşadıklarımın gerçekliğini sorguluyordum. Sevişmiştik,onun evindeydim,beraber uyumuştuk ve şimdi de bize kahvaltı hazırlıyordu. Hayal edebileceğimden de güzeldi. Mutlulukla iç çektim ve saçlarımı düzeltip lavabodan çıkarak mis gibi kokuların geldiği mutfağa ilerledim. Ben bu anı daha önce yaşamıştım. Dudaklarımda çapkın bir sırıtış oluşurken bu mutfağa girmemle bozuldu.

Tezgahın önünde gecelikle kahvaltı hazırlayan sevgilim,benim nutkumun tutulmasına sebep olmuştu. Saçlarını genişçe topuz yapmış,ayağına puf terlikler geçirmişti. Ben hep dışarıdaki halini gördüğüm için o halini seksi bulurdum ama ev hali apayrı bir boyuttu. Gözlerimi ondan ayıramazken arkasından ilerleyip beline sarıldım. Tabii boyum ondan kısa kaldığı için o hayal edilen görüntü oluşmamıştı. Üzgünce dudaklarımı büzmeden edemedim. Kafasını yana çevirip bana eğildi ve saçlarımdan öptü. Yüzüm anında ışıldarken o,önüne dönüp işine kaldığı yerden devam etti. Ellerimi yavaşça belinden göbeğine doğru kaydırdım. Karnının kasıldığını incecik kumaşın üzerinden hissedebiliyordum. Parmaklarım hafif belirgin olan kaslarında gezindi. Bıçağı tutan eli titrer gibi oldu. "Rahat dur,Güzelim." Dudağımda yaramaz bir gülümsemeyle ellerimi biraz daha aşağılara indirdim.