Biz - 1

1.5K 137 39
                                    

~

Derin bir nefes... Kalp atışımın hızlandığı ve titreyen ellerimi sabit tutmaya çalıştığım ufak çaplı bir kriz. Her köşesini kendimi içinde olarak hayal ettiğim rüya evime attığım ilk adım. Her şeyin hazır olduğunu ve artık gelebileceğimizi söyledi  iç mimar. Sürekli gelip kontrol etsek de bitmiş halini görmüş olsak da elimde kendime ait bir anahtarla bu kapıyı, evimin kapısını ilk açışımdı. Titreyen ellerimi zorlayarak anahtarı kilide taktım. Çevirdiğimde usulca kapıyı iteledim ve girdim. O an peşimden gelen araba sesiyle arkamı döndüm. Ali kişisel eşyalarımızı buraya getiren aracı karşılamak için bahçenin dışında duruyordu. Aracın geldiğini anlayarak kapıyı tamamen açtım ve içeriye adımı attım. Botlarımı çıkarıp salona çoraplarımla ilerledim.  Evin her detayını özenle seçmiştim ve hepsi hayal ettiğim gibiydi. Yüzümde kocaman bir gülümseme olurken kendimi koltukların üzerine bıraktım. Derin bir nefes alıp hayatıma verilen ikinci şansın en güzel günlerinden birini daha yaşamanın tadını çıkardım.

"Aşkım!" Diye kapının oradan Ali'nin sesini duymamla yavaşça kalktım. Ben salondan çıkmadan o bana yetişmişti. "Eşyaları odalara mı bıraksınlar?" Dediğinde kafamla onayladım.

"Üzerlerinde nerelere bırakılacaklarını yazmıştık." Dediğimde kafa salladı.

"Tufan!" Diyerek salondan çıkıp dışarıya doğru yöneldi. Çiftlik evinden almak istediğim her şeyi kolilere, kıyafetleri ise valize koymuştuk. Mutafağa gidecek olana mutfak, bizim odaya gidecek olanlara, kitaplarıma falan ise 2. kat yazmıştık. Hepsini düşünmüştüm. Eşyalar bırakıldıktan sonra Derya kalan eşyaları yerleştirecekti ki Kerem ve Hakan'ın bir çok eşyası yerleşmişti.

"...yemedik, geliriz." Diyerek kulağında telefonla tekrar yanıma geldi Ali. "Tamam, görüşürüz." Diyerek kapattı telefonu ve yüzünde yorgun ama mutlu bir gülümsemeyle kendini koltuğa bıraktı.

"Ne zormuş bu işler!" Dediğinde güldüm.

"Ama güzel." Diyerek yanına oturup ona kafamı onun göğsüne koydum.

"Seninle her şey güzel." Diyerek saçlarımın arasına öpücük kondurdu. "Babama geçelim yavaştan."

"Bu gece burada kalır mıyız?" Diyerek yerimde doğruldum. "Kerem ve Hakanla beraber."

"Kalalım." Diyerek yerinden kalktı. "Gidip bizim bebeleri alalım o zaman." Dediğinde söylediği şeye hafifçe gülümsedim. Bende kalkıp elinden tuttum ve beni ilerletmesine izin verdim. Salonda eşyaları taşıyan adama selam verip konuştu.

"Ne kadar kaldı?" Dediğinde kapının girişine baktım. Üç valiz vardı. Kapıya gelen diğer adam valizi alırken konuştu.

"Son bunlar kaldı efendim." Diyerek onları alıp merdivene ilerledi.

Ali beni yönlendirerek dışarı yöneltti. Kapıda duran botlarımı giyerken o benden önce davranıp giymiş ve çıkmıştı. Elinde telefonuyla ilerlerken yandan bir kadın sesi geldi.

"Siz yeni geldiniz herhalde!" Kaşlarımı sesle çattım ve dışarıya adım attığımda bahçe kapısının önünde bir kadın durmuştu.

"Evet." Diye elindeki telefondan gözlerini karşıdaki kadına çevirdi. Kadın yavaş adımlarla bize doğru gelirken ben Ali'nin yanına yaklaşmıştım.

"Ben de yan evde oturuyorum." Diyerek gülümsedi. "Tanışmak istedim." Dediğinde gözleri Ali'le konuşuyor gibi olsa da ben cevap verdim.

"Teşekkürler!" Dediğimde gözleri bana döndü.

"Bir ihtiyacınız olursa çekinmeyin!" Dediğinde gülümsedim. "Eşimle yardımcı olmaktan mutluluk duyarız." Dediğinde kafa salladım.

"Tekrar teşekkürler." Dedim ama kadın anlamlandıramadığım bir şekilde anlık bir şekilde Ali'ye bakıp bana dönüyordu.

Amiyâne - BizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin