Bu Sefer ki Başka

Chapter 5 : Çaresizlik

🖤 Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınız. İyi okumalar.🖤

  Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidemediği yerdir çaresizlik ....

(....)

"Anne hayır diyorum ya. Götürmeyiz Nil'i parka falan. Dışarı çıkacağız biz."

"Bana bak Asrın ya bu çocuğu parka götürsünüz ya da benimle güne gelirsiniz. Seçim sizin.

"Anne yapma ne günü. Ne yapıcaz biz günde"

"Kıyma bize Derya Teyze. Off tamam işte Asrın inat etme götürelim Nil'i parka."

"Azıcık şu kız gibi anlayışlı ol. Bak ne kadar da akıllı benim kızım."

"Senin kızın benim ben. Elinde olsa Karya'yı alıp beni vericeksin."

"Hadi kızlar 10 dakikaya hazır olun."

"Bak hiç dinliyor mu"

"Uzatma da hazırlan kanka annem akşam eve gelecek erken gitmem lazım."

"Sende annemin yanında şov yapıyorsun gözümden kaçmıyor değil."

"Sen niye gerginsin kanka Mert cevap vermedi diye mi?"

"Geç Karya dalganı da geç. Sanki dün ödevi sorduğunda Hakan hoca sana YİNE görüldü attı diye tribe girmemişsin gibi"

"Sevmiyorum görüldü yemeyi. Ama aslan parçası da öğrenecek sen merak etme kanka."

"He Karya he"

Asrın ile birlikte kardeşi Nil'i parka götürdük. Çünkü gündeki hiç tanımadığım teyzelerin kızım derslerin nasıl tarzı sorularındansa park daha cazip geldi.

"Nil Koşma bak düşersin. Karya ablan gibi hiperaktif misin sen ya yerinde dursana"

"Niye herşeyin ucu bana değiyor."

"Annemin yanında yalakalık yaptığın için"

"Anlaşıldı sevgiline kızdın benden çıkaracaksın"

"Kankan değil mi. Hem tutturdun barışın barışın diye."

"Kötü mü oldu? Ne güzel eskisi gibisiniz işte"

"Hıh eskisi gibi demişken diyorum ki sende Kadirle barışsan da dördümüz takılsak- Aa kafama ne vuruyorsun ya"

"Bak delirtme beni. Adı geçince elim ayağım titriyor. Hem Hakancığım var benim"

"Kanka başlıcam Hakancığına uzadı bu şaka. Tamam güldük eğlendik yeter. Artık ciddi ilişki hayatına mı odaklansak. Kadir diyorum sen bana Hakan diyorsun."

"Deme o zaman."

"Lan hocan senin hocan. Gerçekten adama bir şey hissedeceksin sonra pişman olacaksın diye korkuyorum."

Asrın yine bütün moralimi bozup Hakan Hocanın benim için imkansız olduğunu tekrar tekrar aklıma soktuğu için somurtmaya başladım. Hayır neden olamıyordu ki?

Nil'i salıncakta sallarken moralimin bozulması yetmezmiş gibi karşı da gördüğüm manzara ile yerimde dondum kaldım. Yok daha neler

"Dondurma yemeğe mi gitsek ya. Karya nereye daldın sen- Lan Hakan Hocanın ne işi var burada"

"Bilmiyorum ki."

"Yanındaki çocuk kim. Ayy çok tatlı. Aynı Hakan hoca. Dur lan çocuğu olmasın"

"Olmasın. Saçmalama ya adam ne kadar genç. Değildir çocuğu falan"

"Kanka olabilir bence. Hem yüzük falan takıyordu."