10.Bölüm

187 84 178
                                    

Gelecekten ufak bir alıntıdır.

"Karar." dediğinde hakim, mahkeme salonunda ölüm sessizliği vardı.

"Gizem Karanlığın cinayeti işlediğine dair delillerin bulunması ve suçsuz olduğuna dair net bir kanıt olmaması sebebiyle kendisine 20 yıl hapis cezası verilmesine karar verilmiştir."

...

"Abi." diyerek sayıklıyordu Gizem.

Kollarımda bayıldığından beri halen kendine gelememişti.Sürekli abisinin ismini sayıklıyıp duruyordu.

Ona baktıkça içindeki o küçük kız çocuğu gördüğüm zaman suçsuz olduğuna tam anlamıyla inanıyordum ama tam inandım derken onun farklı bir yüzüyle karşılaşıyordum.

"Kimsin sen Gizem Karanlık?" dediğimde Gizem'in gözlerinden birer birer damlalar düştüğünü gördüm. Yüzü bembeyaz olmuş ter içinde kalmıştı.

Yanına gidip bir elimle yanağında bulunan yaşları yavaşça sildim. Masanın üstündeki peçetelerden birkaç tanesini alıp alnındaki terleri dikkatli bir şekilde silmeye başladım.

Bunu yaparken daha önce onu bu kadar yakından görmediğimi fark etmiştim.

Karanlığın içinde gördüğüm o bakışların hâlâ gizem içinde... Şuan o kadar masum görünüyorsun ki bana baktığın zaman çakmak çakmak bakışlarındaki ifadeler hangi gerçeği üfleyecek bilmiyorum. Bu gerçekler bir sonu mu bir başlangıcını mı acaba neyi ateşleyecekler? Gözlerini açtığında gerçek bir katilin soğukluğunu mu yoksa masum bir kızın sıcaklığını mı göreceğim?

O kadar geçirdiğin ameliyatlardan sonra nasıl bu kadar güçlü kalabildiğini hâlâ anlamış değilim. Halbuki çok ufak bir bedene sahipsin.

Masum bakışlarının altındaki gerçek, bu suçu işlediğine hiç ihtimal dahi vermezken aklım...

"Abi." diyerek düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan o naif ses tonunu tekrardan çok az da olsa duymuştum. Rüyasında gördükleri şeyler kaşlarının çatışmasına neden olurken tekrardan terlemeye başlamıştı.

Eliyle battaniyeyi sıktığını gördüğümde elini tutup konuşmaya başladım.

"Şşşş buradayım." dediğimde elimi sıkıca tutmuştu. O kadar sıkı tutuyordu ki ellerimiz yapışmıştı sanki. Onun bu güçlü hallerine her geçen gün daha fazla şaşırıyordum.

"Komiser." dediğinde afalladım çünkü gözlerini daha açmamış olmasına rağmen beni söylemişti.

"Ben suçsuzum."

"Tamam ben buradayım. Sakin ol ben sana inanıyorum." diyerek bir elimi saçlarında gezdirmeye başladım. Bunu yapmamın tek sebebi onun kendini güvende hissetmesi içindi.

Saçlarıyla oynarken kapalı gözlerine gözlerim değdiği an sisi andıran gözlerini aniden açınca saçlarında gezen elim kaskatı kesildi. Şimdi ne halt edecektim.

"N-ne oldu bana?" dediğinde elimi hızlıca saçından çekip kendimi toparladım.

"Şey patladı, şey..." Neden kekeliyorum ben yaa diye düşünmeye başladım.

"Ahhh evet dikişlerim patlamıştı çok da mühim bir şey değil. Doktorlar başka bir şey dedi mi?" diye soğukkanlılıkla söylemesi beni şoke etti. Nasıl bu kadar umursamaz davranabiliyordu? Kendi canı hiç de önemli değil miydi bu kızın?

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now