☃Çilek sepeti.

3.2K 164 19
                                    

16. bölüm, iyi okumalar.


Aras'la ayrılığımızın ilk haftası bittiğinde hala ayrıydık. Hehe. Komiğim ben.

Ah, hayır, ben acınası biriydim. Acımla dalga geçiyordum. Mazoşist miydim? Olabilir, kuvvetle muhtemel.

Bir haftayı herkesten kaçarak, anneannemin evinde geçirdim. Telefonum çoğunlukla kapalıydı, arada bir açıp gelen mesajları okumadan siliyor, Ceylin ve Cansın'a durum bildirisinde bulunup geri kapatıyordum. Annemlerle ise iletişimi anneannemin ev telefonundan gerçekleştiriyordum.

Neden her şeyden kaçtığımı annem biliyordu. Ertesi sabah olan biteni, Aras'la sevgili oluşumuz ve her şeyin bitişini anlatmıştım. İlk araba kazam, Seyhan, yazın olanlar... Her şeyi annem biliyordu. Bana kızmamıştı, korktuğum bir tepkisi yoktu. Arabamın anahtarını bile almamıştı, sadece sarılmış ve ağlamam için izin vermişti. Anne kokusunu içimi çekerek rahatlamıştım.

Aras beni görmek için geldiğinde annem onu kibarca geri göndermişti. Ancak gelmeleri bitmiyordu, akşam, ertesi gün sabahı yine gelmişti. Telefonuma attığı mesajların arkası kesilmiyordu ve annem yardımcı olmak için elinden geleni yapıyordu.

Hatta anneanneme gelme fikride annemden çıkmıştı. Pazar öğleden sonra, Aras'ın son uğrayışından sonra lazım olan eşyalarımı toplamıştım ve annem beni anneanneme bırakmıştı.

Arabamın anahtarını almamıştı ama araba kullanmama da izin vermemişti yani.

Bugün Pazar'dı, bir hafta çoktan geçmişti ve artık eve dönmem gerekiyordu. Bir hafta okulu ektiğim yeterdi, daha fazlasını ne ben kabul edebilirdim ne de ailem. O yüzden eşyalarımı toparlamış, annemi bekliyordum. Eve dönmek korkutuyordu. Aras'ı görmek kokutuyordu. Yazın dönüşündeki gibi korkuyordum.

Annem biraz anneannemle oturup sohbet ettikten sonra saat 9a gelirken annemle kalkıp eve dönmek için hareketlendik. Anneannem anneme bolca sitem edip daha sık gelmesini söyledikten sonra bizi uğurladı. Eve yaklaşık bir buçuk saatimiz vardı, daha da geriliyordum.

"Nasılsın yavrucum, daha iyi misin?"

Usulca başımı salladım. "Eğer aramaktan vazgeçerse daha iyi olacağım."

Derin bir iç çektikten sonra gözlerini yoldan ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Bütün bu anlattıklarına göre sana hak verdiğimi biliyorsun ama Ege, Aras hala vazgeçmedi. Tekrar barışmalısın falan demiyorum, seni bu kadar üzdüğü için bende kızgınım ona ama belki dinleyebilirsin."

Cümlesinin sonunda kısa bir süre bana bakmış ardından gözlerini yine yola çevirmişti.

"Hayır, bunu yapamam anne. Sürekli konuştuk ve bir anlamı olmadı sonunda yine aynı noktaya geldik. Kendimi daha fazla hırpalayamam..."

Annem başıyla onayladı, başka ne yapabilirdi ki? Yolu izledim ve annemle aramızda başka bir konu açtık. Ona anneannemden falan bahsettim, Aras'tan tamamen uzak durmak için elimden geleni yaptım. Adını bile düşünmek canımı acıtıyordu, buna izin veremezdim.

Eve geldikten sonra ailemle vakit geçirdikten sonra odama çıktım. Oda bıraktığım gibi duruyordu, zaten başka bir şekilde bulmam saçma olurdu ki bunu düşünmüş olmam bile saçmaydı. Bazen aklımı meşgul etmek için bu kadar saçmalıyordum işte.

Duş aldıktan sonra üstümü giyinip saçlarımı kuruttum. Yatağıma geçmeden bilgisayarımı da yanıma aldım, telefonum bir haftadır kapalı olduğu için her şeyden uzak kalmıştım.

Arkadaş DümeniWhere stories live. Discover now