๑
"Kimse var mı?" Diye bir ses duydum. Sesim bağırmaktan kısılmıştı. Çıkan sesimle kendimi belli etmeye çalıştım. "Burdayım" dedim, demeye çalıştım. Fener ışığı tuttular yüzüme. Koca bir hortumla etrafımdaki alevleri söndürmeye çalışıyorlardı. Bir a...
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, dozu kaçmadığı sürece farklı kitaplar konuşabilirsiniz. Tür farketmeksizin. Benim karakterlerimle başka kitapların karakterlerini benzetebilirsiniz. Birbirinize kitap önerebilirsiniz. Bunlar beni rahatsız etmez. Ki gelip kitap sohbetlerinize dahil bile olabilirim. Tek istediğim diğer yazar veya kitaplara hakaret etmeden ve kıyaslamadan konuşmanız.💗
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölümde başroldeki kızın elbisesi bu. Yani ben böyle hayal ettim. Renk fark etmez siz hangisini beğendiyseniz onu hayal edin. Yada bunlar hoşunuza gitmediyse kafanızdakiyle de devam edebilirsiniz.
İyi okumalaarr🧚🏻♀️
⭐
Alkışlarımızla ritim tutuyor, her doğum gününde söylenen o klasik şarkıyı söylüyorduk.
"İyi ki doğdun imge, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun, mutlu yıllar sana."
Şarkıyı bitirdiğimde doğum gününün sahibi olan arkadaşım -can kardeşim- pastasını üflemişti.
Görevlilerden biri gelip pastayı almış ve dilimlemek için mutfak olduğunu düşündüğüm bir yere götürmüştü.
Mutluydum ve heyecanlaydım. En yakın arkadaşım bugün 22 yaşına girmişti. Hayatımın her anında yanımda olan o kızın doğum gününe kendi doğum günümden daha çok değer veriyordum. Hoş, zaten doğru düzgün bir doğum günü kutlaması da hiçbir zaman yapamamıştım.
Pastayı götüren görevli arkasında birkaç kişiyle elinde tabaklarla masamıza geldi ve elindeki tabakları teker teker herkesin önüne koydu. Arkasından gelen personellerde ellerindeki pastaları masaya bırakıp gitmişlerdi.
Herkes pastasını bitirdikten sonra hediye faslına geçmiştik.
"İlk benim hediyemi aç beybiim."
Kankama çocukluk arkadaşıymış gibi davranan yılışık kıza bakıp göz devirdim.
"Alev sana kurban kız gel buraya." Diyerek sarıldım ve doğum gününü kutladım. Aldığım 3 kuruşluk staj maaşını hediye için harcamıştım ve üstümde yok denecek kadar az para vardı ama benim için sorun değildi.
Hediyemi uzattım ve açmasını bekledim. Ona çok istediği topuklu ayakkabı çiftini almıştım. Hala bir ayakkabının nasıl 6.500 TL olabileceğini hazmedememiştim o da ayrı bir konuydu.
