Helloowwww
Cok bos konusmak istemiyorum
İyi okumalarrr🤍
⭐
Hassiktir.
Adamın sorduğu soruya cevap verememiştim. Soru Demir'e yönelik sorulmuştu ama benim cevap vermem daha mantıklıydı. Ama veremiyorum işte.
"Baba! Koş acil!" Aşağı kattan gelen Büşra'nın sesi kalp krizi geçirmemi engellemişti.
Adam bana gülümseyerek arkasını dönmüş ve odadan çıkıp gitmişti.
Çok şükür çok şükür çok şükür.
"Sakın ol kızıl. Öcü değil kimse yemezler seni." Gülerek konuşması daha da sinirime dokunuyordu.
Derin bir nefes alıp Demir'e corlamak için kendimi hazırlamışken Ekin'in karın guruldaması tüm ciddiyetimi bozmaya yetmişti.
Demir'i boşverip kucağımda Ekin ile birlikte merdivene yürüdüm. Kucağımdaki farenin karnını doyurmam lazım. Demir bekleyebilir.
"Kucağımda mı kalmak istersin yoksa yürümek mi? Sorumla kafasını iki yana sallayarak kafasını biraz daha boynuma gömdü. Ki biraz daha bastırırsa derimi yırtabilir.
Merdivenleri geride bırakarak mutfağa geldim. Büşra ve babası arka bahçede olmalı. Çünkü bahçe kapısı sonuna kadar açılmış duruyor.
Ekin'i mutfağın ortasında duran tezgaha oturttum. Bu tezgah...
Saçmalamak yok!
"Ne yemek ister bu prenses?" Soruma cevap beklerken konuşmadığı son anda aklıma geldi. Seçenek sunmalıydım sanırım.
Aklıma gelen ilk yemekleri saydım. "Brokoli mi, makarna mı, yoksa patates mi?"
Sunduğum seçeneklerin hepsini kafasını iki yana sallayarak reddetti. E ne yiyecek bu çocuk?
Eliyle dolaptaki kağıdı gösterdi. Kağıdı aldım ve incelenmeye başladım.
Kağıdın üzerinde lahmacun menüleri, fiyatları ve lahmacuncunun telefon numarası yazıyordu. "Lahmacun mu yemek istiyorsun?"
Kafasını hevesle yukarı aşağı salladı.
"Peki o zaman. Kaç tane yemek istediğini parmaklarınla gösterebilir misin?" Küçük tombul parmaklarından 4 tanesini açıp öne doğru uzattı.
Parmakları çok ısırmalık duruyordu. Gel de yeme şimdi!
"4 tane yiyebileceğine emin misin?" Şahsen ben lahmacun sevmiyorum ve yemek zorundaysam en fazla 2 tane yerim. Yaşı benim yaşımdan 5 kat küçük olan bir kızın 4 tane yiyebilecek olması biraz şey...
Anladınız işte.
Tekrar kafasını yukarı aşağı salladı.
Cebimden telefonumu çıkarıp numarayı girdim ve hoparlöre aldım. Biraz çaldıktan sonra lahmacuncu açtı.
"Lahmacuncu Remzi buyrun?" İsmi çok komik olmalı ki Ekin'in kendini sıkmaktan kızarmıştı.
YOU ARE READING
KIZIL
Romance๑ "Kimse var mı?" Diye bir ses duydum. Sesim bağırmaktan kısılmıştı. Çıkan sesimle kendimi belli etmeye çalıştım. "Burdayım" dedim, demeye çalıştım. Fener ışığı tuttular yüzüme. Koca bir hortumla etrafımdaki alevleri söndürmeye çalışıyorlardı. Bir a...
