3, Your father's relic

132 9 2
                                    

Selamm bakalım neler olmuş?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın! 💗

iyi okumalar dilerim 🧚🏻‍♀️

"Recep ?" Diye seslendiğimde hemen elindeki kağıdı kenara bırakıp bana baktı. "İyi misin ?" Sorduğu soruyla kafamı salladım.

"Ne oldu ?" Diye sorduğumda cevap verdi. "Sen midem bulanıyor gibi bir şey dedikten sonra bayildin-" duraksadıktan sonra devam etti.

"Ve üstüme KUSTUN." Demesiyle gözlerimi sıkıca kapattım. "Özür dilerim!" Oflayarak kafasını iki yana sallayıp bana baktı.

"Ne yapacağım ben seninle ?" Oflayarak dışarı çıktı bir süre sonra doktorla beraber içeri girmesiyle derin bir nefes aldım.

"Melis hanım şimdilik iyisiniz. Size bir serum taktık. Biraz dinlendikten sonra taburcu olabilirsiniz bugün."

Doktora teşekkür edip ayağa kalkmaya çalıştım. "Nereye gidiyorsun ?" Recepin sorusuyla sinirle ona baktım. "Lavaboya sende gelicen mi ?"

Kaşlarını çatıp telefonuna bakmaya devam etti. Lavabodan çıktıktan sonra Receb'in elinde benim senaryo yazdığım kağıdı görmemle hemen elinden aldım.

"Ne kadarını okudun ?" Sorduğum soruyla sırıtı. "Hepsini okudum, çokta kötüydü." Söylediği şeyle ağzım açık kaldı.

"Senin refakatçin falan yok mu annen baban ?" Gözlerimi devirip ona baktım. "Sanane eğer burda kalmak bana bakmak istemiyorsan gidebilirsin."

Tamam anlamında kafasını sallayıp ayağa kalktı. Kapıyı açmasıyla, Berk Ali'yi gördüm. İşte şimdi ayvayı yemiştim.

"Kimsin sen ?" Sert bir şekilde recepe bakmasıyla recep cevap verdi. "Melisin arkadaşıyım."

Berk ali bana bakmıştı sinirle. "D-doğru söylüyor sadece arkadaşım." Sinsice sırıtıp recepe cevap verdi.

"Sevgilisi geldiğine göre gidebilirsin artık." Altını çizerek sevgilisi demişti.
Recebin gitmesini istemiyordum ve öylede oldu.

"Bende arkadaşıyım ve refakatçisiyim." Recep'ten bunu beklemeyen berk ali bana kaş göz yapmıştı. Onu göndermem için.

"Recep s-sen gidebilirsin." Dememle bana baktı gözlerim çoktan dolmuştu. Gitmesini hiç istemiyordum burda o pislikle yalnız kalmak istemiyordum.

Recep yavaşça kapıyı açıp gitmişti. Kapı kilidi sesi duyulduktan sonra berk ali boynumdan tutup beni duvara itmişti.

"SEN BENDEN HABERSIZ NASIL BIR ERKEK ARKADAŞ YAPARSIN HA SENI BURDA GEBERTIRIM EMIN OL SENI GEBERTIRIM BURDA!"

Elini boynumdan çekmeye çalışıyordum ama gücüm yetmiyordu. Kapının tekrar açılmasıyla berk ali hemen benden uzaklaşmıştı.

Recep ikimize bakıp masadaki telefonunu işaret etti. "Telefonumu unutmuşum."

Telefonunu alıp gideceği sırada hemen yanıma gelip kolumdan tuttu. "Melis seninle bi kafeteryaya inelim en iyisi."

Diyip beni aşağıya indirdi. Berk Ali sinirle bize bakıyordu korkumdan ne yapacağımı bilmesemde şu an en iyisi recepin peşinden gitmekti.

Aşağıya inmemizle bana bir bardak su verdi hızlı hızlı içip kendime gelmeye çalıştım. "İyi misin ?" Sorduğu soruyla duraksadım.

Hayır dersem illa nedenini soracaktı. İyi de gözükmüyordu en iyisi susmaktı. Recep bi süre sonra elimden tutu.

Çekmek istediğimde izin vermedi gözlerimin içine derince baktı. "Bana her şeyi anlata bilirsin."

Söylediği şeyler içimi rahatlattı ama yinede güvenemiyordum. Recep'ten gözlerimi çekip arkasına baktığımda Berk Ali vardı.

O anki korkuyla Receb'in elini sıktım. Berk Ali yavaşça bize doğru gelirken korkudan nefes almayı unutmuştum.

Sandalye alıp yanımıza oturdu. "Ne o öyle hemen kaçmak benim sevgilimle hmm." Diyip kolunu omzuma atmıştı.

Aynı zamandada Recep'le olan ellerimizi ayırmıştı. Recep dikkatlice Berk aliyi inceliyordu.

Ben rahatsız olduğumu belli ederek Berk Ali'nin kolunu omzumdan çekmesini söylesemde omzumu daha çok sıkıyordu.

Recep'e baktığımda ellini sert bir şekilde sıkıyordu. Bi anda masaya vurmasıyla yerimde zıpladım.

"Çek elini lan!" Kafeterya'nın ortasında bağırmasıyla herkes bize bakıyordu. Berk Ali şaşkınca Recep'e baktı.

"Ne çek elini ?" Recep ayağa kalkıp Berk Ali'nın elini üzerimden çekti. Benim kolumdan tutup ayağa kaldırıp yanına otuturdu.

"Ne yapıyorsun lan sevgilime!" Berk Ali'nin bağırışı sinir ediyordu beni. "Senin sevgilin olduğuna emin misin ?"

Recepin sorduğu soruyla Berk Ali affalarken bana baktı. "Söylesene sevgilisiyim desene."

Berk Ali'nin beni sıkıştırmasıyla iyice boğulduğumu hissediyordum. Recep araya girdi neyseki.

"Sen bi siktir olup gitsen mi mesela ?" Berk Ali şaşkınlıkla Recep'e bakarken ayağa kalktı sinirle.

Receb'in üstüne yürürken güvenlik araya girip Berk Ali'yi yaka paça dışarı atmışlardı. Bundan sonra ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

En önemlisi yalnız başıma olmamamdı. Recep elimden tutup ayağa kaldırıp arabasına bindirdi beni.

Sinirle sürerken artık konuşmam gerektiğini fark ettim. "Teşekkür ederim." Söylediğim şeyi duymuştu ama cevap vermemişti.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra arabayı kalabalık olmayan sakin bir yere çekip durdurmuştu. "Hadi anlat bana."

Anlamaz bakışlarla Recep'e baktım. "Neyi ?" Oflayarak önüne döndü. "Berk Ali'nin sana yaptığı eziyeti. Niye buna katlanıyorsun ?"

Biraz kenara çekilip tuhaf tuhaf Recep'e baktım. "Tanımadığım birine niye sırlarımı anlatayım ?"

Söylediğim şeyi anlayıp kafasını salladı. "Tamam o zaman bende sana bir sır versem ? Nasıl olur ?"

Biraz düşünüp kafamdaki planı kurdum. Bir süre sonra Recep heyecanla bana bakarken cevabımı söyledim.

"Hayır." Oflayarak kafasını direksiyona gömdü. "Kırk saattir bi liseli kızla uğraşıyorum şaka mı ?" Dediği şeyle kaşlarımı çattım. Ne diyordu bu ?

"Bak eğer ben sana sırrımı söylersem kimseye anlatmayacaksın bende seninkini anlatmayacağım bu kadar basit."

"O zaman niye bunu bu kadar merak ediyorsun ?" Sinirlenmeye başladığını hissediyordum. "Çünkü bana lazım."

Bende kaşlarımı çattım. "Pardon ama ne için ?" Recep sinirinden ağzından çıkana hakim olamamıştı.

Ve dediği ile büyük bir şok geçirmiştim. "Çünkü ben babanın emanetine sahip çıkmak zorundayım!"

Evet nasıldı bölüm ?

Umarım beğenmişsinizdir 🥹

Oy ve yorum yapmayı unutmayın!

Şok olduğunuzu düşünüyorum 🤓

Diğerki bölümde görüşmek üzere 👋🏻

çağır 📞 | recmelWhere stories live. Discover now