6/Gerçekler

6 2 0
                                    

Hepimiz çığlık çiğlığaydık ve çok mutluyduk. Yetenek parkuru sonunda bitmişti ve biz en yüksek dereceyi almıştık. Önümüze müdiremiz ve arkasında bir kaç takım elbiseli adam geldi. "Tebrikler çocuklar, şu ana kadarki en büyük rekoru kırdınız. Ayrıca lavinia,yaptıklarında gözümüzden kaçtı sanma, ama merak etme hapsinin bir açıklaması var. Yakında kendinde anlarsın." Bunu dediğinde hepsinin çoktan unuttuğunu varsaydığım o mevzu tekrar hepsinin aklında soru işaretleri oluşturmuştu."Neyse, şimdi odanıza girin ve biraz dinlenin,1 saat sonra tarih dersiniz başlayacak" dedi ve gitti müdiremiz. Hepsinin soru işareti dolu gözlerinin bana döndüğünü hissettim ve sadece omuz silkerek odamıza doğru yol aldım. Hızlıca bir duş alıp rahat kıyafetler giydim ve direk kendimi yatağa attım.

"Hey lavin! Bize bir açıklama bile yapmadan öylece çekip gidemezsin!" Sesin kimden geldiğini ayırt edemeyecek kadar kendimi mayışmış hissediyordum. "Bınde nısl olbugumu bılsim sılıçim(bende nası olduğunu bilsem söyleyeceğim,)" "ne demek bilmiyorum lavinia! Bir  elementlide  2 element bulunsa bile bunlardan biri kesinlikle ruh olamaz çünki ruhu kontrol etmesi çok zordur ve sen ikisinide kolaylıkla yaptın! Nası bilmezsin!" "Sakin ol bora kızda bilmiyomuş işte." "Sen bu işe karışma sarı civciv!" Dediğini duyar gibi oldum boranın ama ona cevap veremeden bilincim kapandı... 

Uyandığımda hava kararmıştı... bir dakka! Ben neden yıldızları görebiliyorum "LANN" "sakin ol kutup yıldızı. Al biraz su iç." "Ay teşekkürler lion. Cidden daha iyi geldi. Ve sen bana kutup yıldızı mı dedin!?" " Evet kutup yıldızı." "Hatırlatırım ki benim adım lavinia." "Olsun. Senin adın lavinia olsun ama benim için sen hep kutu yıldızı ol." Bak bu kelimeler beni etkilerdi işte.

"Edebiyat sever misin"?" "Hayır,pek öyle denemez. Ben daha çok diller ve müziklerle ilgilenirim." "Türk şairlerden tam 2 tanesininde 1 tane LAVİNİA adlı şiirleri var biliyomuydun. İnsanlar senin adına şiirler yazmışlar lavinia." Oha lan ben bunu bilmiyodum bildiğim tek şey deliler gibi üşüdüğüm. "Al ceketimi,üşüyosun" bu çocuk kahin falan mı? "Teşekkürler." "Peki ya isminin anlamını biliyormusun kutup yıldızım?"ismimin anlamını hiç düşünmemiştim. Sen biliyor musun ki?" "Tabikide kutup yıldızı. Anlamı ölüm çiçeği ve "hayalimdeki kadın"demek" "(fısıldayarak)demek ismimde bile ölüm varmış.." "bir şey mi dedin kutup yıldızım?" "hayır lion . Bir de senden bir isteğim olacak eğer bu şiir leri biliyorsan banada okurmusun?" "Tabikide ölüm çiçeği. Sana en sevdiğimi okuyacağım.."

"Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia."

"Nasıl beğendin mi şiiri?" Nutkum tutulmuştu. Şakasız söylüyorumki nutkum tutulmuştu. Bu kadar saf,temiz bir aşkla yazılan bir şiir'in benim adımla kirlenmesine bile takılmamıştım. Sadece,bilmiyorum sadece kendimi bu şiirle birlikte tamamlanmış hissediyordum. "Bu... sana nasıl desem lion kendimi tamamlanmışlık hissi uyandırdı içimde. Sana teşekkür ederim lion." "Bişey değil lavinia'm. Ee sende bana müzikle ilgilendiğini söylemiştin. Söylese sence sen bir şarkı olsaydın hangisi olurdun?" Hiç duraksamadan "Mademoiselle Noir." Dedim. "Bu şarkının adını hiç duymamıştım bana şarkı söylemisin leydim?"

"A man came across this old tower one day
It was straight like from a book he once read
He lifted his head up and saw this young lady
And here's what the lady said
(Bir gün bir adam bu eski kuleye rastladı
Tıpkı bir zamanlar okuduğu kitaplardaki gibiydi
Başını kaldırdı ve genç bayanı gördü
Ve işte kadının söylediği:)
"Moi je m'appelle mademoiselle noir
Et comme vous pouvez le voir
Je ne souris, ni ris, ni vis."
Et c'est tout ce qu'elle a dit.
(Matmazel siyah, benim adım
Ve gördüğün gibi
Ne gülümsüyor, ne kahkaha atıyor ne de yaşıyorum
Ve tüm söylediği buydu kadının)
The man was so scared he could only run away
He ran to the town and then said:
"I just saw a lady with the longest dark hair
And I think she's a living dead!"
The people, so scared, took their guns and their swords
They ran to the tower and then
They saw the pale lady and felt a great fear
When they heard how she said it again:
(Çok korkmuştu adam, tek yapabildiği kaçmaktı
Kasabaya doğru koştu ve sonra dedi ki:
Uzun siyah saçlı bir kadın gördüm
Ve sanırım o yaşayan bir ölüydü!
İnsanlar çok korktu, silahlarını ve kılıçlarını aldılar
Kuleye doğru koştular ve sonra
Solgun tenli kadını gördüler ve dehşete kapıldılar
Kuledeki kadının söylediklerini tekrarladığını duydular:)
"Moi je m'appelle mademoiselle noir
Et comme vous pouvez le voir
Je ne souris, ni ris, ni vis."
Et c'est tout ce qu'elle a dit.
(Matmazel siyah, benim adım
Ve gördüğün gibi
Ne gülümsüyor, ne kahkaha atıyor ne de yaşıyorum
Ve tüm söylediği buydu kadının)
The people, they knew what this all was about
She was clearly a demon from hell
They decided to set her long hair on fire
In the end it would burn her as well
But the lady was no demon she was a lonely soul
Just like in that book they once read
Still waiting for her prince while her hair was on fire
The one last time she said:
(İnsanlar, neler olduğunu biliyorlardı
Açıkça, o cehennemden gelen gelen bir iblisti
Kadının uzun saçlarını ateşe vermeye karar verdiler
Ve sonunda ateş kadını da yakacaktı
Ama kadın bir iblis değildi, sadece yalnız bir ruhtu
Tıpkı bir zamanlar okudukları kitaplardaki gibi
Saçları tutuşurken bile prensini bekleyen
Ve son söyledikleri buydu kadının:)
"Moi je m'appelle mademoiselle noir
Et comme vous pouvez le voir
Je ne souris, ni ris, ni vis."
Et c'est tout ce qu'elle a dit.
(Matmazel siyah, benim adım
Ve gördüğün gibi
Ne gülümsüyor, ne kahkaha atıyor ne de yaşıyorum
Ve tüm söylediği buydu kadının)"

"V-vay canına laviniam. Neye şaşıracağımı bilemiyorum, şarkının güzelliğine mi yoksa sesinin güzelliğine mi şaşırayım. Peki ya kutup yıldızı, sana bir sorum var. Neden bu şarkıyı seçtin?" "Ben.. buraya gelmeden önce insanlar saçımın ve tenimin renginden dolayı hep bana ölü,hayalet,ruh,ceset veya yaşayan ölü derlerdi. Her halde bu yüzden."
"İnsanlar hep ölü gibi olmak isterler kutup yıldızı. Ölü gibi bir cilt. Ölüler kadar huzur ve ölüler kadar çiçek. Bana sorarsan eğer, hepsi seni kıskanıyor lavinia. "Ölüler gibi güzel" olamadıkları için" ve gerisi duyamadım çünkü be huzurun içinde tatlı rüyalara dalıp gittim...

FairytaleWhere stories live. Discover now