cigarette bf || levi ackerman

first sight

"Bu akşam ortalığı yakacağız." Hange coşkulu bir şekilde arkadaşlarına bakarak bir şeyler söylüyordu. "Şimdiden adımlarımızı attığımız yerler bile yanıyor." Sasha gülerek Hange'ye katılıyordu. Mikasa, Sasha, Hange ve Y/N şu an bara doğru gidiyorlardı. Hepsi aşırı özenli ve güzeldi. "Buraya daha önce hanginiz gitmişti. Anlatsın biraz."

Mikasa bunu sorunca Hange hemen söze atladı. Daha önce o gitmişti ve o anlatacaktı. "Ben gittim. İçerisi çok iyi ve içerisi taş kaynıyor." Hange bunu diyince Mikasa hafifçe gülmüştü. "Senin derdin başka." Y/N bunu diyince Hange 32 diş gülmüştü. "Görürsünüz, abartmıyorum." Kısa bir süre sonra herkes mekana varmıştı.

İçeri girecekleri sırada kapıda iki adam konuşuyordu ama farklı bir dildi.

"Combien coûte la quantité?"
(Miktar ne kadar?)
"3 mille euros."
(3 bin euro.)
"D’accord, je vais m’en occuper."
(Tamam, bununla ilgileneceğim.)

Y/N ikisini hızlıca süzmüştü. Biri kadınları fark edince yana çekildi ve sigarasının dumanını sola doğru üfledi. "Farlan, çekil." Farlan dalgın olduğu için kadınları fark edememişti. Farlan hemen kenara çekildi. "Kusuruma bakmayın." Mikasa kafasıyla onaylayınca ilk içeri giren o oldu. Ardından diğerleri girdi.
Y/N en son giriyordu ve girecekken Levi'ı daha çok süzdü. Kafasında hemen ona özel bir yer açmıştı.

"Soğuk mavi gözlü."
"Keskin çene hattı."
"Kızarıklık..."
"Kızarıklık..?"
"Boynundaki kızarık izler."

Y/N onları görünce hemen önüne döndü. Asla sevmezdi bu tip insanları. Sadece birkaç saniyelik şeydi ona bakmak. Gözleri hoşuna gitmişti. Levi bu süzülmeyi fark etmemişti bile. Kızların hepsi içerideydi şu an. Normalde bar gibi yerleri sevmezlerdi, hepsinin ortak noktasıydı bu. Ama Hange burayı övmüştü. Hepsinin gözünde ilk izlenim güzeldi.

4'lü kız grubu bir tane bistro masanın etrafında toplanmışlardı. Etrafta gezen garsonlardan biri yanlarına gitmişti. Elinde tuttuğu tepside olan kokteyllerden hepsi birer tane aldı. "Asla içeriğini bilmiyorum ama kokteyl kokteyldir." Sasha bunu diyince yudumlamaya başlamıştı. "Klasik sen." Y/N bunu dedikten sonra Sasha gülümseyerek kafasını salladı.

"O değilde giriştekiler ne konuşuyordu acaba?" Hange meraklı bir şekilde sormuştu bunu. Hep meraklı biriydi. "Anladığım tek şey euro ile ilgili olmasaydı. Euro diyordu sağda olan." Mikasa mantıklı bir şey diyince Y/N'in aklına yine boynunda kızarıklık olan gelmişti. "Diğerine baktım ben." Bunu duyan hepsi ona döndü. Birine birkaç saniye bakınca hemen süzebildiğini ve aklında bir şeyler kaldığını biliyorlardı. "Npc özelliğin aktif yine. Söyle bakalım."

Hange bunu dedikten sonra ufak gülüşmeler olmuştu. Kimse bu durumu yanlış anlamıyordu çünkü Y/N'in klasik haliydi. "Gözleri buz mavisiydi, keskin çene hattı vardı..." Sasha eliyle onu durdurup çaktırmadan kapının orayı gösterdi. Y/N cümlesini de bitirememişti. Hepsi oraya dönünce kapıda gördükleri ikilinin içeriye girdiğini gördüler. "Ve boynunda kızarıklıklar doluydu ayrıca dudağı biraz şişti. Doğru muyum?" Mikasa düzgün ışıkta görmüştü ve fark ediliyordu.

"Dudağı fark etmemiştim ama doğru." Hepsi önüne geri dönmüştü. Dikkat çekmek istemiyorlardı. "Pezevenk kaynıyor." Sasha bir yudum daha almadan söylemişti. "Zaten bücürün tipe bak aynı onlara benziyor." Hange bücür diyince hepsi gülmüştü. Güldükleri sırada Mikasa'nın gözü birine çarptı. Biraz esmer tenliydi ve Mikasa'ya bakıyordu.

"Neye baktın?" Mikasa aniden maskülenliğini ortaya çıkarmıştı. "Hiç." Jean önüne geri döndü amacı rahatsız etmek değildi ama gözlerini alamıyordu. "Olamaz zaten." Bunun üzerine Jean bir şey demedi. Hepsi o tarafa bakıyordu bu sefer. Sasha saçları kısa olan birine bakakaldı. Dikkatini çok çekmişti. Baktığı kişi de ona dönmüştü. İkili birkaç saniye bakıştıktan sonra Connie göz kırpmıştı. Sasha'nın tüm yüzü kızarınca hemen önüne dönmüştü.