secret vita

4

Söyleyecektim.

Neredeyse ağzımdan çıkıyordu. Siktir o kadar büyüsüne kapılıyordum ki.

Son anda sınıf arkadaşı almıştı yanımdan. O olmasa büyük ihtimal şuan Taehyung öğrenmiş olucaktı. Napıyorum ben ?

Hassiktir gerçekten napıyorum. Telaşla tuvalete gittim. Hem ona yalan attığım için hemde saklamak zorunda kaldığım gerçeği düşününce kendimi çok kötü hissetmeye başlamıştım.

Doğru olan şey söylemekti biliyorum. Söyleyip nolucaksa olucaktı. Ama ondan ayrı bir hayat geçirmek benim ve kurdumun sonunu getirirdi. Bazen içime umut geliyordu acaba seviyormu veya sever mi diye ama araya Bogum ile olan olaylar veya başka dedikodular girince çekinip içime kapanıyordum.

Aynada kendime bakarken içeri biri girince hızlıca elimi yıkadım. Bana bakıp tebessüm etti.

"Şey merhaba."

Kafasıyla selam verdiğinde bende selam verdim. Normalde okulda çok laf atılıp muhabbete çağırılan tiplerden değilim.

"Merhaba."

"Sen Jungkooksun değil mi? Taehyungun çocukluk arkadaşı. Bende Namjoon."

Namjoon diye arkadaşı olduğunu hatırlamıyordum ama Taehyungun çok arkadaşı vardı.

"Şey evet."

"Aslında sadece selam vermek istedim. Daha önceden görüyordum ama çekiniyordum malum Omegasın ve Taehyung beni mahvederdi."

Son cümlesine kaşlarımı çattım.

"Niye ki yani Taehyung sinirli değildir aslında."

Aslında evet değildi. Kolay sinirlenmezdi ama sinirlenirse de zor sakinleşirdi.

"Ah jungkook bilmiyorum ama bence sinirli biri özellikle konu se-"

Kapı aniden açılınca cümlesi yarıda kaldı. Taehyung'un geldiğini gördüm. Ama biraz değişikti. Terlemişti sanırım basketbol oynamıştı. Namjoon  gördüğü gibi selam bile vermeden kaçtı. Bende peçete alıp ellerimi sildim. Birden kendimi tuvalet kapısına yapışık buldum.

Elleri sıcacık olmuştu. Ve gözleri acayip öfkeli bakıyordu.

"Taehyung nol-noluyor?"

Burnundan soluyordu bildiğin. Neye sinirlenmişti bu kadar Namjoona mı ? Bileğimi ve omzumu çok sıkı tutuyordu.

"Bileğim acıyor."

Gözleri bileğime gittikten sonra çekti. Ben beni biraz bıraktı sanarken o ani bir hareketle belimden tutup kendine yapıştırdı ve kapıyı açtığı gibi ikimizi tuvalete soktu.

"Jungkook. Bazen keşke omega olmasaydın diyorum. Siktiğimin alfalarından olsaydın keşke."

Söylediklerinde gram anlam bulamamıştım. Daha 20 dakika önce konuştuk çok farklıydı. Yüzünü yüzüme eğip kokladı.

"Kokun belki daha farklı olurdu."

"Ko-kokummu ? Güzel değilmi?"

Gözleri bir an bana kenetlendiğinde kirpiklerim titredi. Şuan belki onu öpmek vardı.

"Jungkook ben sanırım."

Kafasını eğip nefes aldı. Kızgınlığa mı giricekti. Hemde benden 1 hafta sonra. Asla yanında olmamam lazımdı.

"Taehyung ama erken değil mi?"

İki elini de arkamdaki duvara yaslayıp nefeslendi ve alttan bana baktı.