XIX.Bölüm ☯

62 41 23
                                    

☽ ☯ ☾

Ekru rengi ve krem rengi karışımı olan duvarlara baktı. İnsan beyninin uyanması elbette geç sürüyordu. Violet'ın uyanıp gerçek dünyaya adapte olması ise çok daha geç... 

Rostov'un olmadığı her yeni güne uyanmak, onun için bir işkence gibiydi. Şimdi sol tarafına baktığında, onun elini tutanın Rostov olmasını istedi fakat biliyordu. Rostov, istese de gelemezdi.

Çünkü o öldürülmüştü.

Nefesini gürültüyle dışarıya bıraktı ve sedye örtüsünün iki haftadır değiştirilmediğine emin olduğu, oldukça rahatsız duran hastane yatağında kıpırdandı ve gözlerini devirdi. İlaç kokusundan ve hastanenin aurasından nefret ediyordu. Kendisine, hiç susmayacakmış gibi bir sürü soru soran adama baktı ve başını hayır anlamında iki yana salladı.

Henüz uyanamamış ve hiçbir şeyin idrakinde olmayan birine bu sorular, fazlacaydı.

"Söylediğim gibi hiçbir şey hatırlamıyorum."

"Karanlık bir ormanın içinde, görgü tanığı olarak yalnızca siz varmışsınız?"

Dedi polis memuru. Uyanır uyanmaz, Violet'a birkaç soru sormaları gerekiyordu ve Violet, bu seremoniden oldukça rahatsızdı. Genç polis memuru, işinin ehli birine benziyordu fakat henüz yatakta yatan, hasta bir kadına bu kadar ısrar edilmemesi gerektiğini bilmiyordu, diye düşündü Violet. Ardından gözlerini kısarak, adama baktı.

"Karanlıkta görüşü olan bir baykuş olmadığıma göre?"

"O halde başka bir görgü tanığına ihtiyacımız olacak. Öldürülen kurbanın yakını mıydınız?"

"Hayır, değildim."

"Peki siz oradayken cinayet yeni mi işlenmişti yoksa ceset, uzun süredir orada mı bekliyordu?"

"Biliyor musunuz bay polis memuru... Karanlığın ortasında ayağım kaymış yere düşüyorken, aklımda cesedin taze olup olmadığına dair tek bir şüphe yoktu çünkü o an daha çok ölüp ölmeyeceğim ile ilgileniyordum!"

"Anlıyorum." dedi polis memuru, genç adam. Ardından başını onaylar biçimde aşağı yukarı salladı. "Yine geleceğiz." dedi ve odadan çıktı.

Violet, yatakta doğrulmak için dirseklerini nazikçe bastırdı fakat Devon, onu durdurdu.

"Başına sert bir darbe almışsın, bir iki gün müşahede altında tutmak istiyorlar."

"Umurumda değil, Devon. Tek istediğim artık buradan çıkmak."

"Biraz yavaş olun, Bayan Alvarez. Serumunuz henüz bitmedi ve ilaçlarınızı tamamlamış sayılmazsınız. Üstelik ani bir beyin anevrizması geçirme olasılığınız yüksek. İki gündür uyutuluyordunuz ve bedeniniz normal tepkiler vermedi. Üstelik bu denli ısrarınız neden? Burası bir kafes değil ve tek derdimiz, sizi iyileştirmek."

Violet, gözlerini kısarak ona doğru dikkatli ve her mimiğini süzen adama baktı. Üzerinde rengi solmuş beyaz, hastane önlüğü vardı. Kırlaşmış saçları ve fazlaca kilosu vardı. Sol göğüs cebinin kenarında duran kalemin mürekkebi, beyaz rengi önlüğüne bulaşmış ve çirkin bir görüntü yaratmıştı.

Siyah renkli çerçeveli gözlüklerini düzeltti ve önünde duran kâğıtlara baktı.

"Kafa travmasına bağlı geçici hafıza kaybı yaşıyor olabilirsiniz ancak bunun için MR çekmemiz gerekiyor. Nörolojik bir muayeneden geçebilmeniz için uyanmanızı bekledik. Eğer isterseniz, MR çekilebilirsiniz. Tabii bunun için önce randevu oluşturmanız gerekecek."

Gece Görüşlü Baykuş.Where stories live. Discover now