Ait Olduğun Yerdesin

3.5K 287 113
                                    


İyi okumalar...

"Selam oğlum."

Jungkook'un nutku oğlum hitabıyla tutulmuştu. Sokak lambasının aydınlattığı kadarıyla gördüğü esmer hastane dışındaki giyimiyle baştan aşağı moda ikonlarını andırıyordu. Sütlü kahve tonlarındaki saten gömleği salaş bir şekilde siyah kumaş pantalonunun üzerine dökümlü bir şekilde bırakılmıştı. Uzun kürklü siyah kabanı ise rahat ama şık bir şekilde tamamlıyordu kombinini. Kim Taehyung'un karakterine oldukça zıt gibi görünen bu parçalar onun yakışıklılığını daha bir parlatmış, diye geçirdi içinden Jungkook.

Woosung ise öfkeli bir şekilde bir Jungkook'a bir de yabancıya bakıyordu. "Kim bu sikik ?" diye sorduğunda Jungkook bir cevap vermeden önce düşündü. Olay çıkmasını istemiyordu ama Taehyung adım adım onlara yaklaşırken ne yapması gerektiğinide bilemiyordu.

"Üç." dedi Taehyung ardından bir an bile düşünmeden Woosung'un kolundan tutup yumruğunu yüzüne geçirdi. "Tüh yazık oldu makyajına. Hey ağlıyor musun lan ağlama bak akacak rimelin şimdi?" diye dalga geçerek konuştuğunda Woosung kendine gelerek Taehyung'un yakasına yapışmış, ardından tüm gücüyle kafasını Taehyung'un burnuna geçirmişti sert bir şekilde.

"Kimsin lan sen?!"

"Durun, yapmayın!" diye araya girmeye çalışan Jungkook'u İkiside duymuyordu. Woosung delirmiş gibiydi ama karşısındaki adamın nasıl bir zır deli olduğunu bilmiyordu. Taehyung ise aldığı darbeyle büyük bir kulak çınlaması yaşayıp, gözlerinin önü kararır gibi olsada yüzünde öyle bir gülüş peydahlanmıştı ki... Bu seni öldüreceğim it.. Demekti.

"Ben kim miyim? Birazdan ananın amına koyacak kişiyim puşt!"

Bir yumruk daha geçirdi adamın yüzüne. Woosung burnundan akan kanı farkettiğinde yere tükürdü öfkeyle. Bu sefer öfkeli bakışları Jungkook'u buldu. "Bu herif yüzünden mi benden uzaklaştın? Sevgilin mi bu piç?" diye bağırdı.

"Hayır, değil." dedi Jungkook panikle. Zaten değildi ama ondan uzaklaşmasına bir parça sebep olmuş olabilirdi ister istemez. "İçeri geçelim burnun kanıyor. Pansuman yapal-" demişti ki Woosung parmağını esmere sallayarak, "Bu burada kalmadı." demiş ardından Jungkook'un omzuna çarparak yanından geçerek kapıdan içeri bara girmişti.

Sonunda sokakta yalnız kalan ikili karşı karşıya kaldığında ilk konuşan Jungkook oldu. "Bu ne sikimdi şimdi? Ne işin var burada?" diye sordu öfkeyle. Doktor ona doğru bir adım attığında sendelemiş ve burnundan akan kanla duraksayarak eliyle burnunu kapatmıştı.

"Ah kahretsin!" dedi, kan durmadığından. Geri geri giderek sokağın başına park ettiği arabasına doğru yürümeye başladığında Jungkook peşinden gitmek için bir adım atıp sonra bundan vazgeçti. Gidip ona yardım edecek hali yoktu herhalde. Sokağın başına vardığında başını çevirip ona dönen esmer Jungkook'u bıraktığı yerde görünce duraksar gibi oldu. Ne o gel diyebiliyordu ne de küçük olan ona gidebiliyordu..

Sonunda gözden kaybolan esmerin ardından Jungkook içeri girdiğinde koşarak bar tezgahının arkasına geçip önlüğünü bağladı. "İki dakika diye gittin kırk beş dakika oldu Jungkook. Nerdesin Tanrı aşkına?!"

"Woosung problem çıkardı. Onunla uğraştım. Kusura bakma Jimin."

"Burnunu tutuyordu içeri girerken kavga mı ettiniz?"

Jungkook gelen müşterinin içkisini hazırlarken derin bir nefes aldı. Kafası allak bullaktı. Taehyung'u düşündü. Ona attığı son bakış tuhaf hissetmesine sebep olmuştu. Sanki doktor onun peşinden gelmesini beklemiş gibiydi." Kavga ettik. Ayrılmak istememi hazmedemiyor."

Make Love With Pain Where stories live. Discover now