84 13 47
                                    

♡

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Yazarın Anlatımıyla;

Genç adam, gün batımına karşı sahil kenarında oturmuş kuzeninin gelmesini bekliyordu. Saat öğleden sonra yediye geliyordu, kış mevsimine girdikleri için günler kısalmıştı.

Oturduğu yerde sağ ayağını hafif sallamaya başladı. Bunu hem stresten hemde üşümeye başladığı için yapıyordu. Çoğunlukla stresten.

Ne konuşacaklarını kestiremiyordu. Ardanın, kuzeninin, Buse hakkında ne söyleyeceğini, olumlu mu yoksa olumsuz mu konuşacağını tahmin etmekte zorlanıyordu. Şu sıralar kafası bariz belli bir şekilde karışıktı.

Genç adam düşüncelere dalmış bir şekilde hafiften dalgalanan denizi izlerken birde ensesinde bir yanma hissetti. Biri ensenine vurmuştu. Eli refleksle ensesine gitti. "Senin anan-" derken Arda yanına oturdu.

"Anamı karıştırma."

Genç adam ensesini ovup somurtarak önüne döndü.

Arda buna karşılık olarak sadece sırıttı. Genç adamı umursamadan getirdiği BIM poşetinden tuzlu çekirdek, coca cola ve pet bardak çıkarıp bankın üzerine kattı.

Genç adam kaşlarını çatarak kuzenine baktı.

"Hani lan bira?"

"Anam 'bir daha içki içersen sütümü helal etmem' dedi teyzemin doğurduğu."

"Bana alsaydın bari."

Genç adamın dediği ile Arda ters bir bakış attı. İçinden 'beleşçi piç' diye geçirdi.

"Öğrenci adamım ben."

Genç adam bir şey demedi. Ne olursa olsun Arda'yla laf dalaşına girilmeyeceğini biliyordu. Arda hep bahane olarak öğrenci olduğunu öne sürüyordu, bu işe yaramayınca Türkiye Cumhuriyeti şartlarında öğrenci olduğunu öne sürüyordu.

Arda kolayı iki bardağa doldurdu, ardından çekirdek paketini açtıp kendine bir avuç çekirdek aldı. Bedenini dalgalanan denize doğru çevirip çekirdeğini çitlemeye başladı.

"Hadi anlat."

Genç adamda çekirdeğini çitlemeye başladı.

"Ne anlatayım."

Arda içinden sabır çekti. Anlaşılan konuyu ağırdan alacaklardı.

"Buse'nin seni nasıl buluşmaya ikna ettiğini."

"Mesajları attım sana. Okudun nasıl ikna ettiğini."

"Onu demiyorum. Sen nasıl ikna oldun onu diyorum."

"Bilmiyorum."

Arda, hırsla çitlediği çekirdeğin çöpünü ortaya indirdiği poşetin içine attı. 'Bilsen şaşardım zaten,' diye düşündü içinden.

"Neden bilmiyorsun?"

Genç adam ofladı, "Arda bir an önce çıkar ağzındaki baklayı."

Arda'nın omuzları yenilmişlikle çöktü.

"Bak şimdi teyzemin doğurduğu, seninle açık açık konuşacağım." Arda kolasından bir yudum alıp konuşmaya devam etti. "Buse ona her yazan ile konuşacak, buluşacak biri değil. Normal olan da bu zaten. Gruptaki kimseye biri ile konuştuğunu söylemedi, tabii Pınar'a söylemişse orasını bilemeyeceğim. Ağabeyine söylediğini de sanmıyorum. Eğer söylemiş olsaydı bunu fark ederdim, bilirsin çok iyi gözlemciyimdir." durdu ve biraz soluklandı. Kendince çok uzun konuşmuştu.

"Yani sonuç olarak ya cidden kendi isteği ile seninle buluşmak istemiştir ya da bu işin içinde bir bit yemiği vardır."

Arda susunca aralarında sessizlik oluştu.
Arda'nın dedikleri genç adamın aklını bulandırmıştı.

Genç adamdan baya uzun bir süre cevap alamayınca Arda, "Demek istediğimi anlıyorsun di mi?" diye sordu.

Genç adam kafasını salladı.

"Sanırım anladım."

Bu işte bir bit yemiği vardı.

Bölümü kontrol etmeden attım, yazım yanlışı görürseniz uyarın lütfen💕

Benimki | TEXTİNG Donde viven las historias. Descúbrelo ahora