03 | ÖLÜM

142 102 8
                                    

Dedem kendi yatak odasından bir battaniye getirip üstüme örttü. Mutfağa gidip benim için sıcak çikolata yapacağını söyledi. Mutfağa giderken baya bir öksürüyordu . Kaç gündür ara ara öksürüyordu ama önemli birşey yoktur diye düşünüyordum. Bu aralarda öksürmesi çoğaldı ve şüphelenmeye başladım. Onun da hastalanıp beni bırakmasını istemiyordum. Annem de yoktu yanımda, dedemde giderse kimsesiz kalıcaktım ve bu benim icinbaya ağır birşey olurdu. Dedem beni hep bağrına basıyordu. Değerli hissetmemi sağlıyordu. Babamdan görmediğim ilgiyi ondan görüyordum ben. Beni annemden sonra gerçekten sevdiğine inandığım ikinci kişiydi dedem ve tabiki bende onu çok seviyordum . Hayatim babamin yanında sönüp gitmeseydi de dedemin yanında kalıp güzel gecseydi . Ama hayat işte hiçbir şey belli olmuyor maalesef. Annemin yokluğunu iliklerime kadar hissediyordum . Onu özlüyordum. Nasıl adalet yerini bulmamisti ? Annemin haksız yere hapiste olmasına yüreğim dayanamıyor ama dayanmak zorunda...

Bu yasanmişliklari düşünürken ağlamaya başladım, sinirden elim ayağım boşaldı. Hüngür hüngür ağlıyordum. Annemi özlüyordum ben , yanımda olmasını istiyordum. Elimi yüzüme kapatıp sakinleşmeye çalıştım ama nafile . Dedem de ağladığımi duyunca koşarak yanıma geldi . Saçlarımı geriye itip yuzumdeki yaşları sildi. Yanıma oturup sıkıca sarıldı bana .

- Çektiğin acının farkındayım güzel kızım. Hayat bir sınav yeridir. İstemesekte dayanmaya mecburuz . Hem bak ben senin yanındayım niye ağlıyorsun? Annen de hapisten zamanı gelince çıkacaktır. Ağlama lütfen.

Yanağıma buse kondurdu. Ağlammnı durdurmuştum ama içimden yine ağlama hissi geliyordu. Düşündükçe boguluyordum. Boguldukts çıkamıyordum. Üzgün bir vaziyette elimi önüme indirdim.

- Ama ben annemi özlüyorum dede. Yapılan haksızlıkları unutamıyorum, yediremiyorum. Benim kalbim acıyor dede...

Yine kendimi tutamayip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ağlama seslerim belki mahalleden duyuluyordur çünkü gerçekten sesli bir şekilde ağlıyordum. Dedem çektiğim acının farkındaydı hemde çok. Beni sakinleştirmek için tekrardan sarılmaya başladı. Bende kafamı onun omzuna koyup sakinleşmeye çalıştım. Belli bir süre sonra ağlamayı bıraktim . Yanaklarımda kalan yaş damlalariyla dedemin omzunda düşünmeye başladım. Dedem de hicbirsey söylemeden sadece bana sarılıyordu. Halinden anladığım kadarıyla oda en az benim kadar üzgündü. Sessizligin içinde dusuncelere dalmisken sesslizigi bozan zil sesi oldu . Gelen kim di acaba ? Dedem hemen kalkıp kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında bir adam sesi geldi. Dedemle konuştuklarini tek tük duyuyordum. Bu yüzden dogrulup kanepenin diğer ucuna geçtim. Şimdi net bir şekilde konuşulanları duyabiliyordum.

- İçerisi müsait değil burda söyle.

- Lafımı uzatmadan konuya giriyorum o zaman . Kiran paranızı arttırıyorum . 7500 TL aylık vericeksin . Bu ay da bu fiyatla ödeme yapicaksin .

- İmzalı sözleşmemiz vardi ?

- Süresi bitti onun , ben ne dersem o artık.

- Benim emekli maaşım zaten 6600 . Nasıl ödiyim ben o fiyatı insafsız adam.

- Yapcak birşey yok.

Kapı kapanma sesi geldiğinde onları yakından duymak için geçtiğim yerden hemen önceden oturduğum yere doğru hareket ettim. Dedem oksurerek içeri doğru geldi. Yine polis merkezinde öksürdugu gibi baya öksürüyordu. Odaya girip yanıma oturucakti ki öksürüğü çoğaldı. Arkasını dönüp şiddetli bir şekilde oksururken birden ağzından kanlar fışkırdı. Halı hep kan oldu. Korku ve telaş içinde aceleyle yerimden fırladım.

- Dede iyimisin? Su getiriyimmi ?
Ben dedemin elini tutup korkuyla onu izliyordum. Dedemin öksürüğü durduğunda yavaşça koltuğa oturdu . Bende yanına oturup birşey demesini bekledim. Kafasini bana çevirip gözlerimin içine baktı. Korktuğumu anlamıştı. Bu anı görmemi istemediğini hissedebiliyordum.

 YARASA Where stories live. Discover now