8

55 5 2
                                    

Günün 2. Bölümü ona göre okuyun


Cuma gününe çok yoktu ve ben cumartesi evleniyorsun. Ablamlar daha doğrusu Yağmur Ablam biz sürükleyerek araca götürdü.

Sude Ablam "gene ne oluyor ve nereye gidiyoruz biz" dedi. Yağmur Ablam "alışveriş" dedi kısaca

Sude Ablam "alışverişe niye çıkıyoruz senin işin yok mu" dedi. Konusmayinca Sude Ablam "demekki varmış hayret sürekli başında olurdun niye bu gün vazgeçtin hasta fela misin" dedi.

Yağmur ablam "değilim kuş yuvadan uçuyor ona bazı ihtiyaç şeyleri ve kıyafet almalıyız" dedi.

Bense "hiç gerek yok" deyince Sude ablam "harbi almamız gerekiyor" deyip ona katılınca tek kelime dahi etmedim.

Bı şeye karar verirlerse vazgecmezler de neyse bu konuşmada ne ara geldiğimizi bile anlamadiğim geçenki dükkana geldik.

Kadin bizi nazikçe karşıladi. Sude Ablam beni sürükleyerek kıyafet baktiriyodu.  Bi ona bı buna bakıyorduk o sırada da yağmur ablama baktım

Klasik işkolik Ablam iş yapiyordu anlaşılan yoğun du ama genede dusunceliydi. Isı olmasina rağmen benim için yapıyordu.

Saatlerce kıyafet seçtik ve ben çok yorulmuştum ama Sude Ablam hala enerjikti nasıl bu kadar enerjik olabiliyor ki.

Zar zor ikna ederketen daha fazla kıyafet aldırmayı biraktirdim. Tekrar ablamın olduğu yöne geldigimizde Ablam iş yaparken uyuyakalmış bı sekilde bulduk.

Kıyafetlerin bazilarida özel istedikleri için onlarında hazır olmasını bekliyecektik bu yüzden onu uyandırmadik.

Biz onları beklerken Bachira bana yazdı ve bı süre onunla konuştum ve ne öğreneyim aslında Bachira Ringille  akrabaymış.

Ama kendisi şehir dışında olduğu için hiç tanışmamış yani şimdi arkadasım ile akraba mı olucaktık.

Bu biraz garip kaçtı. Bu arada şehir dışı derken sonradan gitmeden değil komple orda doğup büyümeden bahsediyorum.

Hava kararmaya başlamıştı ama hala işimiz bitmemişti. İyice sıkılmaya başlamıştım beklemek yorucuydu bende Sude Ablam ile konuşmaya başladım.

Biz sohbet ediyorkwn Yağmur Ablam uyandı "of başım" dedi. Sude Ablam "tabi basin ağrır burda uyuyakalırsan olucagı bu normalde kaldırdım ama işkolik olduğun için doğru düzgün dinlenmedigin için bi şey demedim" dedi.

Yağmur ablam bı şey diyemedi çünkü haklıydı o sırada Yağmur ablam in telefon çaldı.

Kim olduğuna baktığında kaslarını çatarak gitti. Biz ise bu kimde bu kadar sinirlendi diyerek düşündük.

Ablam ise içerde bağıra bağıra konuşuyordu ama ne dediğini anlamıyordum sonra sinirle gelip kendini koltuğa attı.

Evet şu an aşırı sinirli idi sanki kaplan inine gurmisimden daha yoğun bı ağırlık vardı .  Sude Ablam kalkıp çıktı.

Sude abla şimdi beni burada saatli bomba gibi biriyle birakmasaydın daha iyi olurdu sanki ama neyse en azından çabuk gel artık nere gittiysen.

Ben ablamın yanında gergin gergin kımıldamadan cansız bı sekilde ablamın gelmesini bekledim oda çok geç olmadan elinde bı poşet ile geldi.

Poşeti ablama uzatarak "al bunlarıda sakinleş" dedi. Poşetin içinde bazı çikolata felan vardı ama böyle sert olanlardan.

Yağmur Ablam bı hisimla hiç sert degilmis gibi yiyerek sakinleşiyordu o sırada da benim kıyafetler hazır oldu.

Bizde onları alıp araca bindik ama bu sefer Sude Ablam sürdü çünkü diğer Ablam kendini sakinleştirmek ile meşguldü.

Yorucu bı gün daha ardından uyumak gibisi yoktur bu yüzden eşyalarımı koyup iki üç gündur yaptığım gibi kendimi yataga atıp uyudum.

Rinsagi AğaWhere stories live. Discover now