33

6.9K 435 132
                                    

♧ ♧ ♧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♧ ♧ ♧

Arslan Kurtoğlu

Bütün Mardin halkı beni korkuyla izlerken, ben büyük bir keyifle yanan evi iziliyordum. Zaimoğlu konağı...

Önümde ağzı gözü dağılmış olan aile fertlerine baktım. Salim Zaimoğlu bana öfkeyle bakıyordu. Kahkaha attım.

Onu bu hale getirmek için küçük bir bedel ödemiştim ama buna değerdi. İntikamım için her yolu denemiştim.

Bugün aşiretlerden gelen onayla beraber yola çıkmıştım. Aşiret üyeleriyle anlaşma yaparak onları planıma ortak etmiştim.

Aşiretlerin benden bağımsız bir ay istediklerini yapabileceklerdi. O bir ay içinde istedikleri sikimi yapabilirlerdi. İster silah kaçırır, ister ticaret yaparlardı. Sadece bu ay biraz zarar edecektim. Küçük bir zarar. Umrumda değildi.

Bunun karşılığında üstlerine attıkları iftira ile Zaimoğlu fertlerine ölüm emri çıkmıştı. Onca kadının ahı ve acısı olan konağı yakmıştım. Selim amcanın ve Ela teyzenin intikamını almıştım.

Ne yapıp ne edip, intikamımı almıştım. Ela teyzenin çektiklerini bir nebze olsun çektirmiştim ibneye. Sabahtandır etmediğim işkence kalmamıştı.

Etrafta bizi izleyen topluluğa sırıtarak baktım.

"Acımasız Salim bey!!" Diyerek sesimi yükselttim. "Benim olmadığım çöplükte acımasızlığını konuşturmuşsun. Benim kayınbabama ve kayınvalideme etmediğini bırakmamışsın. Ela annem karnındaki evlatlarını kaybetmiş. Yetmemiş kocasını kaybetmiş. Ama sen peşlerini bırakmamışsın. Benim biricik karımın peşindeymişsin. Ne yapacaktın. Ha!! Benim karıma ne yapacaktın?" Dedim kükreyerek.

Gece'min adını ağzına alanı öldürürdüm. Bu adam da öldürdüğüm oğulları gibi cehenneme gidecekti.

Oğullarının karıları neler çekmişti bu evde. Onları güzel bir eve yerleştirmiştim. Artık özgürlerdi. İstediklerini yapacaklardı.

Salim Zaimoğlu kaşlarını kaldırarak sırıttı.

"O benim torunumdur. Benim kanımdır. Kanımı alacaktım, anne babasının yanına gönderecektim. Hem belki oğullarım da kullanırdı. Belli mi olurdu?" Dediğinde başımı yere eğdim ve derin bir nefes aldım.

Ellerim kaşınıyordu. Ama sabır etmeliydim.

"Ölmekten korkmuyor musun? Sen bugün öleceksin. Korkmuyor musun?"

"Korksaydım kaçardım. Ölüm zamanım demek ki bu zamanmış. Ama eğer ölmezsem o kızı benden uzaklara götür. Çünkü bulduğumuz yerde başını gövdesinden ayırıp köpeklerime verecem." Dedi gözlerindeki kinle.

Hızlı hızlı nefesler alarak başımı gökyüzüne kaldırdım. Gözlerimi kapatarak güldüm.

"Aslında, sana işkence edecektim. O kadınlara yaşattıkların için senin acıyla inlemelerini dinleyecektim. Ama sen, şansını zorladın. Öleceksin. Şimdi. Kafan koparak." Dedim gözlerine bakarak. Umursamaz bir şekilde baktığında cesareti gözlerimi yaşarttı.

GECENİN ZEHİRİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin