3

27 1 0
                                    

Erkek olmama rağmen bir erkeği öpmek benim için sorun değil, cinsiyet önemli değil.

Gözlerimi hala kapatmamış olduğum için yalnızca birkaç saniye geri çekilip sırıttığını çok net görebiliyorum ve ardından ben de tanımlayamadığım bir mutlulukla gözlerimi kapatıyorum. Taehyung bu sırada sertçe üst dudağıma oranla daha iri olan alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emmeye başlıyor, çıkardığı sesler kulağımda yankı yapıyor. Normalde olsa onun hızına kolaylıkla yetişirdim ancak şimdi sarhoşluğun yanında getirdiği uysallıkla mayışmış durumdayım ve bırakın onun hızına yetişmeyi ben henüz yaptıklarını bile kavrayamıyorum.

Sıcak ellerini sırasıyla iki yanımdan ayırıp tişörtümden içeri sokarak ince belimi kavradığında, üst dudağını dişlerimin arasında ezip ondan sesli bir inleme kazanıyorum. Bunun üzerine Taehyung ödeşmek ister gibi ellerinin altındaki çıplak tenimi parmaklarıyla kavrayıp avucunun içine alarak sürekli sert bir şekilde sıkıp bırakıyor. Bu davranışı canımı acıtmıyor fakat dikkatimi fazlasıyla dağıtıyor.

Dilini işleve sokup dudaklarımın üzerinde gezdirmeye başladığında amacını anlayarak dudaklarımı aralıyorum ve ıslak dilini ağzımın içine misafir ediyorum. Bu his içimi gıdıklıyor, dil her türlü zayıf noktam olduğu için bulunduğum durum şu an ondan daha hızlı etkilenmemi sağlıyor.

Taehyung bunu anlamış olmalı ki delirmemi istermiş gibi dilini dilime sürtüp ben henüz pürüzlü dokusunu zevkle dudaklarımın arasına alarak emmeye fırsat bulamadan hızla geri çekiyor sonra çok geçmeden aynı hareketi tekrardan sergiliyor. Ancak beni diline muhtaç kıldığı için ona karşı ister istemez sinirlenerek ellerimi başının arkasından çekip kollarını sıkıca kavrıyorum ve sırtının soğuk zeminle buluşmasını sağlayıp bedenini bacaklarımın arasına alıyorum. Dudaklarına eskisinden daha aç bir şekilde saldırmadan önce nefes nefese ona, "Dilini çıkar." diye emir veriyorum ve o da pişkin sırıtmasıyla dediğimi hiç beklemeden gerçekleştiriyor.

O dilini çıkardığında dudaklarımı ıslatıp dilini pembeliklerimin arasına alarak yavaşça emmeye başlıyorum. Pürüzlü dokusunun bana verdiği zevk karşısında mırıldanıyorum ve Taehyung dilini içine çektiğinde bu sefer dudaklarına asılıyorum. Ne yapabildiğimi görmek istermiş gibi altımda hiç üstünlük kurmaya çalışmadan yalnızca bana ayak uyduruyor fakat ben, dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırarak onun üzerinden kalkıyorum ve bir otel bulmamız gerektiğini, burada devam etmek istemediğimi söylüyorum. Ayrıca bel altımı işaret ederek ona zor durumda olduğumu söylemekten de çekinmiyorum. Taehyung ise başıyla beni onayladıktan sonra benden farksız olduğunu söylüyor.

Oradan ayrılmadan önce sigara izmaritleriyle beraber içki şişelerini de alıp hepsini çöp kutusuna atıyoruz. Ardımızda hiç çöp bırakmıyoruz. Evet, biz bugün günahkar olmak istediğimizi söyledik ama etrafa saçtığı çöpleri olduğu gibi bırakmak bir günahkarın değil aptalın işidir. Pis bir görüntü bize zevk vermez, Tanrı ise sevmediği insanların etrafı kirletmelerini hiç umursamaz. 

Boş sokakta Taehyung ile beraber yavaş adımlarla ilerlemeye başlıyoruz. Omuzu omuzuma değiyor, bazen de parmaklarımız birbiriyle çarpışıyor. Onun bakışları sürekli benim üzerimde. Ellerimde, yüzümde, bedenimde geziyor gözleri. Ben ise yolu çift gördüğüm için bir sağa bir sola gidiyorum. Dur demiyor bana Taehyung. Yaşına uygun hareketler sergile demiyor. Serseri demiyor. Sadece beni izliyor ve gülümsüyor.

Güzel gülüyor.

Ben de gülüyorum onunla beraber. Ortada komik bir şey olmamasına rağmen dakikalarca kahkaha atıyoruz durmadan. Sonra dudaklarını aralıyor hafifçe Taehyung. Az ilerde bildiği bir otel varmış. Güzel bir yermiş, daha önce de gitmiş, öyle diyor. Ben de karşılık olarak yüzümdeki gülümsemeyi silmeden daha önce otele gitmedim diyorum ona. Hiç gitmedim. Belli etmemeye çalışıyor ama şaşırdığını biliyorum.

hit me/tkWhere stories live. Discover now