F o u r

91 11 0
                                    

Lalisa'dan
Jisoo duyduklarıyla gözlerini kocaman açarken uyukluyordum. Uykusuzdum, harcayacak bir enerjim kalmamıştı.

"Lisa!" diye bağırdı Jisoo. Anlık gelen titremeyle Jisoo'ya baktım.

"Kızım ben ne diyorum burada! Sen beni hiç umursamıyorsu-"

Jisoo'ya yorgun gözlerle bakınca Jisoo cümlesini tamamlayamadı.

"Neyin var senin?" dedi kaşlarını çatarken.

Titreyen göz bebeklerime karşın dudaklarımı araladım.Fakat hiçbir şey söyleyemedim.

Ve bu yüzden konuşursam ağlayacağımı bildiğim için,susmayı tercih ettim.

"Lisa, hadi söyle. Ne oldu?"

"Geçmişin yaraları tekrar kanıyor..." dedim özetle.

Jisoo anlamaz gözlerle tekrar bana bakıp dudaklarını aralayacakken durdu.

"Ne!?" dedi şokla.

Sadece başımı sallamakla yetindim.Jisoo dudağındaki kırmızı rujla birlikte dudaklarını birbirine bastırırken gözlerim doluyordu.

Ama bu sefer güçlü duracaktım. Kendimi ezdirmeyip kendi başımın çaresine bakmaya çalışacaktım.Eski Lisa olmak istemiyordum. Kendi sorunlarına göğüs geren bir Lisa olmak istiyordum.

"Lisa sen olayı iyice açsana" dedi Jisoo kızgınlıkla.

Dilimle dudağımı yalayıp Jisoo'ya yaklaştım. Konuya giriş yapıcakken arkamızdan Jennie ve Rosé fırladı.

"Selam kızlar" dedi Jennie. Okul formasını crop hâline getirerek hatlarını belirginleştirmeye çalışıyordu.

Rosé'de onun yanında ayrıcalıklı sayılmazdı. Eteği göğüsüne kadar çekip bacaklarını öne çıkarmıştı.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp kızlara döndüm.

"Bir sorun mu var?"

Rosé yüzüne alaycıl bir gülümseme takıp elini omzuma koydu.

"Bak güzelim, bu diyeceklerimi kâle almazsan, sorumlusu ben olmam. İyi dinle beni. Jungkook'la fazla samimi olmana fırsat bile vermeyeceğim.Ve sen arkadaş ortamımıza daha yeni katıldın. Bizi daha tanımıyorsun bile. Bu yüzden Jungkook'un etrafında sırnaştığını görmek istemiyorum!" dedi.

Duyduklarıma kulaklarım bile inanmazken,benim inanmam söz konusu olamazdı.Olduğum yerde donup kaldıktan sonra aklıma gelen şeyle kan beynime sıçramıştı. Jisoo'nun diğer arkadaşlarıyla tanışırken Rosé Jimin ile beraber sanıyordum. Çünkü Rosé öldürücü bakışlarını Jimin'e sunuyordu. O zaman gerçekten kıskanmıyordu. Gerçekten ikiyüzlülükte bir numaraydı...

Yüzüme alaycı bir gülüş sergileyerek Rosé'ye döndüm.

"Jimin'i kullanmak nasıl bir his?"

Rosé'nin omzumdaki eli sıkılaşıp dişlerini birbirine bastırdı.

"Bununla ilgili tek kelime dahi edersen külahları değişiriz" deyip çekip gitti.

Jennie'de gitmeden önce arkasına dönüp bize göz devirdiğinde kollarımı göğüs hizama doğru bağladım. Kafamı hayır anlamında sallayarak "çok yanlış yoldasınız" dedim ve sınıftan çıktım.

𐤟

Son derse girmiştik. Asla anlamadığım tarih dersinde dinliyormuş gibi davranmaktan çok sıkılmıştım.Jisoo'ya göz ucuyla baktığımda oda dersi dinlemiyordu.Kafamı sıraya koyduğumda göz kapaklarım ağırlaşmıştı.Üstümdeki siyah hırkaya iyice sırnaşıp gözlerimi kapatmıştım...

mistake, liskookWhere stories live. Discover now