|14|: is there some space in your mouth?

551 66 38
                                    

"Beğendin mi?" Jungwon boncuk gözleriyle tepesinde dikilmiş ve yaptığı curry'nin nasıl olduğunu soruyordu alfaya. Ama bakışları öyle heyecanlıydı ki, beğenmese bile kıyamayıp çok güzeldi dedirtirdi insana. Belki de sadece Jay'e? Bu kadar tatlı olmak kesinlikte doğru değildi.

"Çok güzel." Jungwon nefesini tutarken istediği cevabı duyup rahatlamıştı.

"Gerçekten mi?" Jay hızlıca kafasını sallayıp bir lokma daha yemişti.

"Hatta hayatımda yediğim en güzel curry buydu diyebilirim." Betanın yanaklarının kızardığını görüp gülümsemişti. Utangaç bir eşi vardı anladığı kadarıyla.

"Teşekkür ederim." Kendisi de yemeğini yerken Jay onu izlemiş ve kafasını her eğince üstten baktığı yanakları ısırma isteğiyle dolup taşmıştı. Bu hislerden kendisi bile korkmaya başlmıştı artık.

"Film izler miyiz bitirince?" Jungwon yine dudak büzüp omuz silkmişti.

"Dudakların.."

"Efendim?" Jay dışından düşündüğünü farkedip dilini ısırmıştı. Aptaldı.

"Hiç, hiç. Kendi kendime konuşuyorum." Jungwon kafasını sallamış ve yemeğini yemeye devam etmişti. Ne dediğini duymuştu, fakat süründürmek istiyorsa bu kadar kolay pas vermeyecekti. Sabahtan beri onun için uğraşıyor olabilirdi ama olsundu.

"Romantik komedi izleyelim mi?" Yemekleri sessizce devam etmiş ve bitirince Jay'in ısrarlarına rağmen, Jungwon bulaşıkları yıkamış daha sonra da yemeleri için mısır patlatmıştı. En sonunda da soluna geçip aralarında biraz mesafe koyarak kanepeye geçmişlerdi. Şimdi de ne izleyeceklerine karar veriyorlardı. İkisi birlikte.

"Olur." Jay bu tür filmlerini pek sevmese de, Jungwon istediği için karşı çıkmamıştı. Arkadaşlar aramızda dürüstlüğün lafı mı olur, aşkından öldüğü için karşı çıkamamıştı.

"Aptal ya.." Jungwon tam olarak filme odaklıyken, Jay de ona odaklıydı. Filmi izlemiyor, filmi yaşıyor gibiydi. Çok tatlı ve çok komik tepkileri vardı. Kahkaha atarken ortaya çıkan gamzesine içi gitmişti sanki. O çukurun içinde batmayı ne çok isterdi şimdi.

"Ya salak mısın, o öyle mi yapılır? Tuz kattı ya hamura. Pasta hamuruna tuz mu katılır, alfa?" Birden kaşları çatılı bir şekilde ona dönen kediyle yakalanmanın verdiği utancı bile unutmuştu. Basbaya onu dikizlerken, Jungwon onu kale bile almıyordu yani orası ayrı da.

"Atılmıyordur herhalde. Ben pek tatlı yapmam da, o yüzden çok bilniyorum." Jungwon dudaklarını uzatarak kafasını sallamış ve filme geri dönmüştü.

Birden duyduğu bir kaç cümleyle Jungwon'daki gözlerini ekrana çevirmiş ve oyuncuların yarı çıplak olduklarını görmüştü.

'Söylese Jakah, ağzında başka bir dil için fazladan yer var mı? Benimki biraz keşfe çıkmak istiyor da..'

Jay pür dikkat Jungwon'un tepkilerini izlerken onun gözlerini elindeki mısır kasesine çevirdiğini ve bir bir tüm mısırları alıp yeniden yerine koyduğu görmüştü. Kalite kontrol yapıyordu galiba.

"Fazla utangaç bir betasın." Jungwon, Jay'in sesini duymasıyla ona dönmüş ve yüzündeki yarım gülümsemeyle kendisini izleyen alfayı görüp yutkunmuştu.

"Ya da onlar fazla açıksözlü?" Sorgular tonda sormuş olsa da itiraz istemediği belliydi. Hem ne yapsın, ayıp şeyler görünce kurdu çenesini tutamıyor ve daha da ayıp şeyler fısıldıyordu onun kulağına.

"Öyle olsun bakalım."

____________________
bakalim bakalim jaycim

'Jakah' denmesi detayini fark etmissinizdir umarim. hatta sey onu diyenin ismi de Jaan🤭

mate // JaywonWhere stories live. Discover now