🎉10🎉

232 24 30
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Birde gelinliği böyle düsünürseniz mütesekkir olurum, transparan yerleri güpür kaplı olarka düsünün tabi, çocumu cıbıldka cıbıldak insna içine çıkaramma sonuçta🤧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birde gelinliği böyle düsünürseniz mütesekkir olurum, transparan yerleri güpür kaplı olarka düsünün tabi, çocumu cıbıldka cıbıldak insna içine çıkaramma sonuçta🤧

***

"Hemen buraya geliyosun küçük hanım, bu halimle beni bütün sarayda koşturuyosun. Ay yoruldum doğurcam şimdi şuraya." Miyana'nın peşinden koşmayı bırakıp saraydaki büyük koridorda yere çöktüm. Çökmüştüm çökmesine ama nasıl kalkacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Akşama düğün vardı lakin ben hala bu kızı doğru düzgün hazırlayamamıştım. Hizmetçilerin ona dokunmasına izin vermiyordu, bu yüzden kıyafetlerini ve saçını ben yapacaktım. Ama hanım efendi ne kıyafet giymeyi seviyor -giydiğirdiğim anda çıkarıp atıyor, hatta bazen kıyameti koparıyordu- ne de saçını taratmasına izin veriyordu. Giymeyi kabul ettiği tek şey sarı civcivli pijamaları olduğundan asla üstünden çıkaramıyordum. Şimdi ise elimden kaçmış hamile halimle koşturuyordu beni peşinden.

(Kendi çocukluğumu betimlemezsem olmazdı)

Zaten pantolonlarıma zor sığdığım için stresliydim, şimdi ise akşamki düğüne yetişmeyecekti. Üstüne bir de oturduğum yerden kalkamama problemim eklenmişti. Ufak çaplı depresyonuma girip ağlamak üzereyken, Miyana'nın kaçtığı yerden bu sefer İzuku omzunda çok sevdiği kızıyla beraber çıkmıştı. Eh Prens değil artık, hem de kocam, niye adıyla seslenmemeyiyim değil mi?

"Katsuki ne yapıyosun yerde Tanrı aşkına, yere oturuyosun sonra kalkamıyorum diye ağlamaya başlıyosun."

"Kızın beni peşinden koşturuyo ne yapayım, yoruluyorum sonra bulduğum yere oturuyorum. Tut elimi de kalkayım." Miyanayı yere bırakıp koltuk altlarımdan tutarak beni yavaşça kaldırmıştı. Sebebini anlayamadığım bir şekilde karnım normalden büyüktü. Sanırım fazla kilolu bir bebek doğuracaktım. Umarım doğururken geberip gitmezdim. Göğüsten oturtmalı kalçalarıma kadar uzanan tuniğimi silkeledim hızla. Tabi sadece arka tarafım uzundu, göbeğim gömleğin ön kısmını havaya kaldırıp kısaltmıştı. Altımada bel kısmı lastikli bir pantolon giymiştim çünkü düğmeliler üstüme olmuyordu. Ah ve tabi olmazsa olmazım başımdaki güzel taçtı, yakut kristalleri sarı saçımı çok güzel ortaya çıkarmıştı.

From Traitor To Empress // DekubakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin