Bölüm 2-Hayallerin Katili

28 18 119
                                    


Belki de sadece hayallerde güzeldik. Gerçek olmadığımızda. Gerçek olamayacak kadar güzel kaldığımızda...

Kalbimin ortasında yaşayan asi ruh beni bir gece boyunca deli divane koşmaya itmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbimin ortasında yaşayan asi ruh beni bir gece boyunca deli divane koşmaya itmişti. Öyle de yaptım. Saatlerce koştuğumu bir gece yarısı otoparkın birinde baygın düştüğümde anlamıştım. Kendimle başa çıkmanın yolu ancak bu olabilirdi. Ben ki hiçbir çabanın dahi fayda edemeyeceği türden bir insanken gözleri görmeyen bir adamın nasihatlarına kulak verdim. Çünkü haklıydı. Onu haklı bulmak canımı bir hayli sıksa da haklıydı işte. O hayata mağlup başlamış bir insandı fakat asla ölmeyi seçmemişti. Korkak olan bendim. Tüm engelleri yıkmaya hazır bir insanın önünde ölmeyi tercih edecek kadar korkaktım. Ölmemeliyim, yeniden başlamak için ölmemeye gayret göstermeliyim.

Yaşamın daha engebeli yolları olacaktı. Birçok yokuş çıkmam gerekecekti. Her zaman tökezleyip düşecektim ama ayağa kalkmak zorundaydım. Babam gibi bir korkak olmayı tercih edemezdim. Onun gibi kaçarsam kendimi asla bulamazdım. Bir okyanusun içerisinde boğulur, bir binanın çatısından geçmişime bakardım. Samanyolu gibi sonsuzluğa doğru giderken kayıp olmuş benliğimi bulamazdım. Yıldızları sayamazdım, gökyüzüyle konuşamazdım. Eğer babam gibi olmayı seçersem kendim olamazdım. Bu yüzden ne pahasına olursa olsun direnmeyi seçtim.

Biraz düşününce o çocuğun adını bile bilmediğimi fark etmiştim. Ne yazık ki sormak da aklıma gelmemişti çünkü merak etmemiştim. Peki ya şimdi niye merak ediyordum?

Kendime sorduğum soruların cevaplarını yine kendime saklayıp eve döndüm. Bir geceyi daha yatağımda iki büklüm düşüncelere dalmış bir vaziyette geçirdim. Uyku ile uyanıklık arasında geçen berbat saatlerdi. Uykusuzluğa alışkın gözlerimde büyük bir uçurum taşıyordum. Oradan kimleri attığımı bilemezdiniz.

Annem her sabah olduğu gibi yüzüme bakmadı. Ona tedavi olmak istediğimi söyleyebilir miydim? Henüz bu cesareti kendimde bulamadım. Annem benden kurtulacağına sevinecekti ve onu sevindirmek güzeldi .Bu düşünce beni mahvetse bile annemi kendimden korumak istiyordum.

Okula geldiğimde bu okulda başlayan yenilikleri bile yeni farkettiğimi farketmiştim. Mesela okul başkanı değişmiş, duvarları bile boyatmışlardı. Okulun bir magazin dergisi bile vardı. Üstelik dergiyi yazan kişiyi kimse bilmiyordu. Okuldaki tüm dedikoduları üst düzey bir çaba ile takip eden birinin kendini ifşa etmeyeceği çok açıktı.

Garip bir şekilde ilk kez dergiyi merak etmiştim. Hayata bugün bambaşka bir bakış açısıyla bakmam gerekiyormuşcasına bir hisle sarıp sarmalanmıştım. Dergiyi satan okulun esnafı, ticaret odası başkanı Haluk'un yanında buldum kendimi. Hocalardan ve müdürden gizlice bunun satışını yapıyordu. Dergiyi yazan kişi okul sitesi üzerinden yazmış olsa da Haluk bu işi ticarete dökmeyi başarmıştı. Yazan kişi kendisini ele vermek istemediği için Haluk'un bu emek hırsızlığını görmezden geliyor olmalıydı.

Gözleri Uçsuz Bucaksız Adam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin