Saplantılı Manyağın Pamuk Bebeğine Sahip Olmak [Bl]

Bölüm 17

Oy vermeyi unutmayın, iyi okumalar.

**

Mikael kendi ayaklarıyla ayak küvetine girdikten sonra tiksintiyle titreyen Yul'a bakarken başını salladı.

Yani sormadan neden küvete girdiğini anlayamıyordu. Birçok yönden gerçekten komik bir adamdı.

Yul, vücudundaki suyu sildikten sonra yakındaki büyük bir küvete yöneldi. Mikael bunu görünce küvetteki suyu yakındaki bir kaseye döktü ve Yul'u kasenin içine batırdı.

"Ahh, bu iyi."

Küçük kase Yul için tam uygun boyuttaydı.

Yul'un vücudu yükselen ısıdan dolayı yumuşak bir şekilde mayıştı. Son birkaç gündür biriken yorgunluk tamamen dağılmış gibiydi.

Yul ılık suya girerken Mikael esans, banyo ürünleri ve yumuşak bir fırça getirdi.

Bunu düşündüğünde, bu oldukça saçmaydı. Birinin banyosunu servis edeceğini hiç hayal etmemişti. Söz konusu kişinin bu kadar küçük ve önemsiz bir pamuklu bebek olması da şaşırtıcıydı.

Mikael, Yul'un ıslattığı kaba birkaç damla esans damlatırken kahkaha attı.

Çok az miktarda su vardı, bu nedenle az miktarda esans yağıyla bile güzel koku yayılıyor. Daha sonra banyo solüsyonu konulduğunda beyaz köpük oluşmaya başladı.

Yul, köpüren köpükte kısa uzuvlarla sıçradı. Daha sonra balon hızla çoğaldı.

"Vay be, çok güzel kokuyor."

Tatlı ama canlandırıcı bir kokusu vardı. Yul tatmin oldu ve burnunu çekerek yüzünü köpüren suya yaklaştırdı. Mikael'in dudakları, yumuşak bir esinti gibi kıvrılmıştı

Mikael, Yul'un saçını bir fırçayla nazikçe ovuşturdu. Fırçanın köpükten kayganlaşmış vücudunu nazikçe sıyırmasından oldukça memnundu. Yul kendini tamamen Mikael'e teslim etti ve banyonun tadını çıkardı.

"Ah, ben vücudumun icabına bakacağım!"

Sıcak güneş ışığında eriyen bir kedi gibi yıkanan Yul, Mikael'in eli başının altına geldiğinde irkildi.

Artık bedeni ne kadar oyuncak bebek olsa da ruhu bir insandı ve bu yaşta onu başka birinin yıkayacağı düşüncesi onu utandırıyordu.

“Yapabiliyorsan yap.”

Mikael'in sözleri üzerine Yul, verdiği banyo fırçasını kabul etti. Fırçasını vücuduna doğru tuttu ve uzun sapını iki eliyle sıkıca kavradı.

Ancak kollarını çılgınca hareket ettiren Yul anında utandı.

İster fırçanın uzunluğu çok uzun olsun ister Yul'un vücudu çok kısa olsun, açı doğru olamazdı. Sapı mümkün olduğu kadar fırçaya yakın tutarak tekrar denedi ama bu sefer ıslak fırça tutulamayacak kadar ağırdı.

Üç ya da dört denemeden sonra başarısız olan Yul'un somurtkanlığı ortaya çıktı. Islak elleriyle vücudunu sertçe ovmaya çalıştı ama köpüğe batırılmış bezin gövdesi kaygandı ve avuçları da kaygandı, bu yüzden yıkıyormuş gibi hissetmiyordu.

Her şeyden önce en büyük sorun sırttı. Sıradan insanların sırtlarını kendi başlarına düzgün bir şekilde yıkaması zaten zordu, ancak Yul bir oyuncak bebek olduğu için kollarının uzunluğu alışılmadık derecede kısaydı. Bu nedenle ne kadar uğraşırsa uğraşsın düzgün bir şekilde yıkanması imkansızdı.

“…”

Yul, vücudu yüzünden işlerin planlandığı gibi gitmemesi nedeniyle bunalıma girdi. Bir bebeğin vücuduna sahip olduktan sonra her zaman kendini rahatsız hissetmişti ama ilk gün şu ve bu istediği gibi gitmedi.