Ayyıldızın Kaderi

3.bölüm

"Aşk nasip işidir hesap işi değil
Aşk adayıştır arayış değil
Sen adanmışsan ve yanmışsan
Bu uğurda aşk seni bulmaya gelir"

Yüzbaşı Cihangir'in Ağızından;
Kantinden çıkmıştım. Görev olmadığı için dışarıda ki işlerimi halletmeye karar verdim. Karargahta ki odama doğru yürüdüm. Bu odada turanla kalıyordum. Turanla kaç cepheye gittik. Kaç bedenleri ellerimizle gömdük. Kaç ana ocağına şehit haberi verdik. Ama günün sonunda hep dediğimiz bir şey vardı"vatan sağolsun".En iyi bildiğimiz kelimeydi. Başka çare yoktu. Bizim tim de ilk ben şehit olacağım. Yoksa ben analarına ne söylerim. Bu düşüncelerle odaya vardım. Hemen dolabımı açtım. Hiç istemediğim şey üniformamı çıkarmamak ama çıkarmak zorundaydık. O yüzden dolaptan beyaz tişört, siyah kot, deri ceketi aldım. Hemen giyindim annemi göreve gitmeden 5 dakika önce arardım yoksa özlerim çünkü anneler özlenecek kişilerdir. Sonra odadan çıktım. Kantine girdim. Timin yanına gittim ve dedim ki "bi kaç işlerim var komutan sorarsa söylersiniz" Dedim hemen savaş atladı zaten bu çocuğun enerjisi beni öldürüyor ya savaş dedi ki "komutanım bizde gelelim"aman gelmesen olmaz demi sonra onun ikizi gibi demir atladı ve dedi ki " Komutanım bende geleyim"iç çektim. Sinirlenmeyeceğim. Sakinleş cihangir sakin olum sakin dedim ki"olum bela mısınız siktirip gidermisiniz yoksa ben mi siktir edeyim "dedim.Valla gıcıklar bunlar kafayı yiyecem artık o dereceye geldim. Turan dedi ki " Tamam komutanım ben söylerim siz işinizi halledin"bu adam candı. Turan olmasa bunlar hiç çekilmezdi. Baş selamı verip yürümeye başladım.Önüme bakıp askerlerin selamını alıyordum taki biri bana çarpana kadar. Bana çarpan kişi dedi ki"pardon kusura bakmayın"dedi..
ve dedim ki "önüne baksana kör müsün" Dedim.bu haraketime kız sinirlenmiş olacak ki. Beni dövecek gibi bakıyordu ve dedi ki "pardon dedim ya ne uzatıyosunuz" Bende sinirlendim. O çarptı bi de üste çıkıyordu. Yeminle kafayı yiyeceğim. Kızı burda ilk defa gördüm. Rütbesi neydi ki bende dedim ki "seni burda ilk defa gördüm rütben ne " Kızda bunu duyunca gururlanır gibi oldu. Ama belli etmedi ve dedi ki"kıdemli üsteğmen Ayşegül seven "sırrıttım.Bunun rütbesi benden düşüktü. Ve bana diklendi. Bende dedim ki " Yüzbaşı Cihangir Solmaz"kız şoka uğradı. Ve selam verdi. Dedi ki "pardon komutanım tekrardan kusura bakmayın " Dedi.Bende arkasından sırıttım. Komik gelmişti. Hatta gülümsedim. Şaka gibiydi ama neyse. Şuan işim vardı sırıtamazdım. Hadi cihangir halledersin bu işi sen. Sonra karagah'a gidecen zaten. Yine bildiğim sokaklarda yürüdüm. Yetimhanedeki çocuklara oyuncak almıştım. Onları verecektim. Ve hemen dönecek tim. İçeriye girdim. Buğra koştu kucağıma sarıldı bende sarmaladım. Buğra dedi ki "cihangir abi seni çok özledim" Cihangir'de onları özlemişti. Hemde çok görevde bile onlara nasıl yardım edeceğimi düşünürdüm ve buğraya sırıttım "bende sizi çok özledim ama hemen gitmek zorundayım ve size oyuncak aldım " Uzattı. Ve geri çıktı. Mutlu ediyordu çocukları gülümsetmek ve zaten bunu başarıyordu. Şimdi taksi bulamayınca tabanlara kuvvet yürüdüm. Önüme taksi gelince bindim. Karagah'a dedim. Yolu izledim ve uzun süre baktım. Gelmiştik taksiye parayı ödeyip indim. Karagah'a girdim. Hemen odaya gittim. Üzerime en sevdiğim yeşilleri giydim. Kıyafetlerimi düzenli ve koydum. Bağcıklarımı bağladım ve aynaya baktım düzenliydim. Saate baktım 15:30 du. Tim şimdi kantinde oluyordu. Hemen kantine yürüdü herkes ayağa kalktı. Bende dedim ki "rahat olun" Dedim. Ama karşımda Ayşegül vardı. Sırıttım ama hemen gizledim. Bu kızı görünce hep sırıtacaksam sonum olacaktı. Doğan geldi "komutanlarım çay içermisiniz" Dedi bende dedim ki "hepimizi çayla doğan" Dedim. Ayşegül garipçe bakıyodu nedense ama bişi demedim. Hemen savaş atladı yeter ula nedir senden çektiğim savaş dedi ki "komutanım timimize gelen yeni komutan " Dedi bende sinirli bir bakış attım. Ben zaten sabah çok kötü karşılaştım. Tanımaya gerek yoktu. Ayşegül'e bakarak dedim ki " Öyle mi bende yüzbaşı ama sen beni tanırsın"dedim.Ayşegül ters ters baktı. Ama yine de gülümseyerek dedi ki "evet tatsız bi olay ile karşılaştık komutanım ama bişi diyeceğim siz bu konuyu niye bu kadar üstelediniz sadece size çarptım pardon da dedim zaten " Dedi. Haklıydı. Ben bunu konuyu harbi niye bu kadar üsteledim ki sonra doğan çayla girdi konuşmaya konu unutuldu. Hatırlatın bi ara doğanı anlından öpecem sonra çayları dağıttı. Tabi Ayşegül'ün telefonu çaldı. Yiğidim yazıyordu. Sevgilisi mi vardı. Aman banane ben niye bu kadar takıyodum. Sonra açtı telefonu yanımız da konuşmaya başladı;