1. Kısım / 2. Bölüm (KİTAPLIĞIM)

94 17 91
                                    


BÖLÜM 2: Kitaplığım

Bölüm şarkısı: Benim Hala Umudum Var - Mahzan Alanson

Bölüm şarkısı:  Benim Hala Umudum Var - Mahzan Alanson

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

2 Kasım 2149

Saat 18.34

*

"Anne! Baba! Bizimkilerle buluşacağımızı söylemiştim, çıkıyorum ben." İçerden hiçbir ses gelmediğinde tekrar etmek zorunda kaldım.

"Anne çıkıyorum ben!" Tekrardan kimse beni duymamıştı. Oflayarak daha yeni giydiğim ayakkabılarımı çıkardım ve mutfağa gittim. Annemi, kulağında kulaklıkla yemek yaparken, -klasik müzik dinlediğini düşünüyordum- babamı ise elinde gazetesi ve gözündeki yakın gözlükleriyle bulmuştum. Annem çoktan dünyadan kopmuşken babam o kadar odaklanmıştı ki içerden sesimi duymayı bırak, şu an geldiğimi bile anlamamıştı. Gülerek, geldiğimi anlaması için gözlerinin önünde elimi salladım. Anlık geldiğimi görmesiyle irkildi, dudaklarına hafif bir tebessüm kondurdu ve bana bakmaya devam etti.

"İki saattir bağırıyorum, duyan yok!" Hafifçe güldü babam.

"Kızım ne yapalım, yaşlılık hali de sen ona." deyince güldüm. Yaşlandık yapamıyoruz, yaşlandık göremiyoruz, yaşlandık duyamıyoruz... Son günlerde babamın en sık kullandığı cümleler haline gelmişlerdi. Annemin yanına gidip kulaklıklarını çıkardım ve hemen ardından yanağına minik bir öpücük kondurdum. En sevdiğim gülümsemesini yüzüne koydu, hemen ardından kaşlarını hafifçe çattı.

"Sen arkadaşlarınla buluşmayacak mıydın?"

"Evet!" dedim sitem ederek, "İçerden size seslenmeme rağmen duymadınız, çözümü kulağınızın dibinde söylemekte buldum artık."

"Bade'm, artık hep böyle olacak herhalde. Kulaklar duymuyor artık." Gözlerimi devirdim.

"Anne! İyice babama benzemeye başladın, bu adam seni bozuyor. Gayet genç ve formundasınız." deyip güldüm, "Ayrıca kulağında kulaklıkların vardı, yaşlı olan gerçekten de babam. Bazı yerlerde yaşlandım diyerek doğru söylemeye başladı.". Babam resmen bana yan bir bakış atmıştı. Bu beni çok güldürdü, bu tarz bakışları genelde babamdan değil annemden alırdım çünkü.

"Tamam, tamam. Şakaydı. Artık gerçekten çıkmam lazım. İdilsu'ya haber verirsiniz gittiğimi. Saat 10'dan önce gelirim."

"Tamam Bade'm."

"İyi eğlenceler güzellik." Herkese gideceğimin haberini verdikten sonra ayakkabılarımı geri giyip üzerime beni sıcak tutacak bir mont giydim. Kasım ayındaydık, kış gittikçe yaklaşıyor havalar soğumaya başlıyordu. Bugün olmasa da önümüzdeki günler yağmurlu geçecekti, hava durumu öyle gösteriyordu.

GARDENYA -Buzul Durağı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin