❝Denize düşen yılana sarılırmış, denize düşen su perisi ise fırtınaya.❞
🌬️
Kader aldı kalemi eline; yazdı, yazdı ve yazdı.
Kelimeleri karanlıktı, ölümü fısıldıyordu, kan damlatıyordu.
Dayanamadı kalemi, kırıldı. Mürekkep sayfalara dağıldı.
Mavi b...
Bu kurguda sözü geçen tüm kişi, kurum ve olaylar hayal ürünüdür ve kurgu amaçlıdır. Gerçekle bağdaştırılamaz.
BÖLÜM II ── ☾ ── KADER ÇIKMAZI
♪ Royal & The Serpent, overwhelmed PVRIS, I DON'T WANNA DO THIS ANYMORE Red, Fight Inside ♪
"Ben bir insanım, yanıldığım için insanım. En azından on dört defa, hatta belki yüz on dört defa yanılmadan insan hiçbir gerçeğe ulaşamaz..." FYODOR DOSTOYEVSKİ Suç ve Ceza
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Bazen, karanlık dışarıda değil, insanın içindedir. Öyle bir kuşatır ki her bir köşeden, zihninizi mi, ruhunuzu mu yoksa kalbini mi savunman gerektiğini bilemezsin. Zira karanlık, istese tüm benliğini ele geçirebilecek güçtedir. Çünkü biz insanlar, korkarız karanlıktan. İtiraf etmek istemesek de, bir türlü kabullenemesek de, biz en çok karanlıktan korkarız. Çünkü karanlık, düşününce bile kalbimizi sıkıştıran bütün bilinmezlikleri içinde barındırma ihtimâli olan tek şeydir. O yüzden karanlık görünce, arkamıza bile bakmadan kaçma eğilimindeyizdir.
Oysa insan, en çok kaçmak istediği şeye tutulur. Çünkü bir şeyden ne kadar çok kaçmak istersek, ona o kadar çok tutuluruz.
Karanlık da böyledir. Aslında korkarız, çünkü önümüzü göremeyeceğimizi bildiğimiz için karşımıza ne çıkartabileceğini ön göremeyiz. Ama bir taraftan da merak ederiz. İçinde neler sakladığını, bize neler göstereceğini... Bir taraftan da ilgimizi çeker. Çünkü karanlık aynı zamanda, belki de hayatımız boyunca bir daha asla görmeyeceğimiz şeyler demektir.
Kaçmak isteriz ondan, hiç duraklamadan, nefes dahi almadan kaçmak; ama kaçarken arkamıza bakmadan da edemeyiz. Arkamıza baktığımız anda da ona çekiliriz. Bir daha da önümüze dönemeyiz. Yürümeye, kafamız arkaya dönükken devam ederiz. Sonra önümüzü göremediğimiz için yolda önümüze çıkan engellere takılır, yere kapaklanırız. Düştüğümüz yerdense bir daha kalkamayız.