Arsız↝ Yuta,DK

2✨

Seokmin Cumartesi gecesi odasından çıkıp yiyecek bir şeyler arayamayacak kadar meşguldü.
Gün boyu Yuta ile birlikteydi. Japon oğlanın enerjisi bitmek bilmiyordu.
Nct üyeleri hafta sonu için aile evlerine dağılırken Yuta Japonya'ya gitmek istemediği için Seokmin'in evine gelmişti. Yalnızca hafta sonunu geçirmek için.

Seokmin şimdi ise bilgisayarının önünde oturuyordu, kulaklarına kulaklık takmıştı ve yalnızca bilgisayarındaki bazı düzenlemelere odaklanmıştı.
Zaman zaman gitarını alıp birkaç nota tıngırdatıyor, sonra dilini şaklatıyor ve klavyesine uzanıyor, rastgele tuşlara basıyor ve bir tür ilham arıyordu.

Bu nedenle odasının kapısının hünerli ve çevik parmaklarla açıldığını duymadı.
Yuta hafifçe gülümsedi ve Seokmin'in dağınık odasında dolaşıp geniş omuzlarını arkadan izledi.

Seokmin arkasında tuhaf bir hareket hissetti ve bakmak için döndü, büyük bir kapüşonlu giymiş Yuta'yı görünce şaşırdı, bu onun kayıp kapşonlusu değil mi?
İnce pürüzsüz bacakları dikkat dağıtıcıydı.

Yuta ardından kendini adamın yatağına attı ve gözlerini kapattı. Bir kedi gibi mırıldanıyor ve esniyor. Seokmin şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı, kulaklıklarını yavaşça çıkardı, kaşını kaldırarak minyon oğlana döndü.
Yatağında küçücük ve sevimli görünüyordu.

Yuta, Seokmin'in meraklı bakışını hissetti ve gözlerini açtı, şiltenin üzerinde yuvarlanarak ona yandan bakabildi. Seokmin düz beyaz üstü ve Adidas pantolonuyla çok ateşli görünüyordu, çok rahat ama bir o kadar da güzel. Yuta vücudunda dünya dışı bir sıcaklığın dolaştığını ve damarlarına bir cesaret dalgasının sızdığını hissetti.

Yumuşak yatak örtülerinden yayılan Seokmin'in çok güçlü ve erkeksi kokusunu koklayarak hafif bir inilti çıkardı. Farkında olmadan kalçalarını birbirine bastırıp yavaşça şortunun kumaşına sürtündü.

"Sikişmek istiyorum." dedi yüksek sesle ve Seokmin sandalyesinde tamamen döndü, dirseğini dizine ve çenesini eline dayadı, Yuta'nın etkilenmeden devam etmesini bekledi. "Gerçekten sevişmek istiyorum." diye bir kez daha açıkladı, Seokmin'in yoğun bakışına bakarak. Aslında adamın onu izlemesi onu daha da tahrik etmişti. "Kahretsin, o kadar çok sikişmek istiyorum ki." Yuta yeniden sızlandı, zaten sabırsızdı, elini kapüşonunun içine sokup karnını okşadı.

"Ve sen de bundan şikayet etmek için odama mı geldin ? " Seokmin homurdandı, Yuta'nın ahlaksız sözleri karşısında biraz şaşırmıştı. Sandalyesinde kıpırdandı, boğazını temizledi ve kollarını çaprazlayarak tam ciddi moduna geçti.

Yuta artık Seokmin'in onun incelikli flörtlerini anlamasını bekleyemezdi, bir noktaya değinebilmek için mümkün olduğu kadar açık sözlü olması gerekiyordu. Hafifçe ofladı, sözlerini ölçmesi mi yoksa hepsini birden Seokmin'in kafasına mı dökmesi gerektiğini merak ediyordu.

Şey... Yuta sabırsızdı ve devam etti.

"Seokmin, eşcinsel olsaydın beni siker miydin?" Seokmin kendi tükürüğünde boğulurken Yuta şımarık bir şekilde sordu.

"Ne? Tekrar söyle lütfen?"

"Yapır mıydın? Yani, beni sikmek?

"Ciddi misin?"

"Bu varsayımsal bir soru."

"Bu tuhaf bir soru."

Yuta gözlerini devirdi, davranışından bir parça bile utanmıyordu.
"Sadece... sikilmek istiyorum." Yavaşça mırıldandı, parmakları kendi ince belini okşayarak ara sıra ürpertilere neden oluyordu. Evet, acilen sikilmesi gerekiyordu. Tercihen sert bir şekilde ve Seokmin tarafından.

"Az önce ne dedin?" Seokmin gözlerini kırpıştırdı, az önce duyduklarına anlam veremiyordu. Ellerini siyah saçlarının arasından geçirdi, daha da karıştırdı ve ah, bu basit hareketin Yuta üzerinde yarattığı etkiyi gerçekten bilmiyordu.

"Sikilmek istiyorum" diye tekrarladı. "Senin tarafından."

Seokmin

Yuta