five

1.2K 170 261
                                    

Jimin ellerini beline koymuş, etrafı inceleyerek gözlem yapıyordu. Jungkook ise yere oturmuş Jimin'i izliyordu.

Jimin'in hareketleri, konuşma tarzı, ailesine ve kendine olan tutumu bir hayli değişmişti. Hâlâ Jimin'e ne olduğunu bulamamıştı.

Onu en çok kıran nokta Jimin'e yaklaşmak istediğinde kendinden uzaklaşmasıydı. Jimin'in asla böyle tepki vermeyeceğini, aksine daha da yaklaşacağını ve kendine ayak uyduracağını adı gibi biliyordu. Onda ciddi bir şeyler vardı, bu kesindi. Bulabilecek miydi, orasını zaman gösterecekti.

"Kalk bakalım Jungkook, işbaşı zamanı."

En sonunda yapacaklarını zihninde tartmış ve harekete geçmeye karar vermişti Jimin. Eliyle Jungkook'u yanına çağırmış şelalenin olduğu kısma yürümeye başlamıştı.

Yapılacak en kolay iş olarak tabak, çatal ve kaşığın olduğuna karar verdiğinden suya yakın bir yer bulmuştu. Yerden bulduğu ince bir dal parçasıyla toprağı iyice kazımıştı.

Kazdığı çukura avucuna doldurduğu suları doldururken Jungkook da onun yaptığı hareketi tekrarlayarak işine yardımcı olmuştu. Jungkook'un bir şey demeden yaptıklarını tekrar etmesi Jimin'in hoşuna gidiyordu.

Çukuru iyice doldurduktan sora yavaş yavaş toprak katarak hamur (?) kıvamına gelene kadar çamurla oynayıp durmuştu. En sonunda istediği kıvamı tutturduğunda elini suya sokarak temizlemiş ve yerden kalkarak ağaçlara ilerlemişti. Elini yukarı uzatarak Jungkook'a bakmış ve yapraklardan istediğini anlatmıştı.

Jungkook yine hiçbir şey demeden onun yanına gelmiş ve geniş yapraklardan biraz toplayıp Jimin'e vermişti.

Şuanlık diğerlerine gösterebilmek amacıyla birkaç tane yapmayı planlamıştı Jimin. Hepsine, tek başına yapmasına imkân yoktu.

Yaprakları tek tek yere yerleştirmiş ve oluşturduğu hamurdan (?) parçalar koparıp istediği şekillere sokmuştu. Birkaç tane tabak, çatal ve kaşık yapmıştı. En zoru ise çatal olmuştu fakat yamuk yumuk da olsa bir şekilde yapabilmişti.

Ellerini yeniden yıkayıp temizlemiş, ardından iki yaprağı dikkatlice ellerine alarak ayağa kalkmıştı. Kaşıyla Jungkook'a işaret etmiş ve onun geri kalanları almasıyla mağaraların olduğu kısma doğru yürümeye başlamıştı.

Jungkook elindeki şeylere garip bakışlar atarken Jimin'in neden bunları yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Jimin elindekileri en iyi güneş alan yere bırakmıştı. Jungkook da diğerlerini yanına bıraktığında el çırpıp sevinç dansını yapmıştı.

"Bu iş tamamdır. Şuanlık bıçak eksiğimiz var fakat onu nasıl yapacağımız hakkında pek fikrim yok. Mecbur zamanla gözlem yaparak bir şeyler bulacağım."

Jimin tekrardan etrafı gözlemlemeye devam ederken yanlarına bir grup gelmişti. Grubun en önünde ağzı yüzü dağılmış bir Minhyuk duruyordu.

"(Jeon)"

Jungkook'un bakışları kendisine sesleneni bulduğunda kaşları anında çatılmıştı.

"(Yediğin dayak yetmemiş anlaşılan. Ne o, arkandakilere mi güveniyorsun? Bu kadar mı özgüvensizsin?)"

Minhyuk büyük bir kahkaha atmış ve adımlarını Jungkook'a yaklaştırmıştı.

"(Seni alt etmek için kimseye ihtiyacım yok.)"

"(O yüzden mi şuan bu hâldesin?)"

Minhyuk sinirle dişlerini sıkmış ve boynunu çıtlatmıştı.

stone age | jikook  Donde viven las historias. Descúbrelo ahora