1.7

188 16 9
                                    

"Sende benimle, benim yatağımda, uyur musun Çınar?"

Hangi cesaretle dedim gerçekten hiç bir fikrim yok.

ÇOCUK BOK GÖRMÜŞ SİNEK GİBİ BAKIYOR, ÇIVDIVICAM.

Ne kadar az önce dediklerimden pişman olsamda, lafımın arkasında durmam gerekiyordu. Bu yüzden derince nefesimi verip konuşmaya başladım. "Çınar... Bir şey söylemeyecek misin?" Dediğimde daha bi' bok görmüş sinek gibi bakmaya devam etti.

Sonunda dili yerine geri gelmiş gibi meraklı gözlerle konuşmaya başladı. "Neden seninle, senin yatağında ve yanında uyumamı istiyorsun Hira?"

Öyle fantazi olsun diye.

Hepimizin şerefsiz bir iç sesi vardı değil mi? İşte benimki ayrı bir şerefsizdi.

İç sesime mukayyet olamadığım için maalesef aynı cümleler ağzımdan çıkmıştı. "Öyle fantazi olsun diye." Dediğimde çoktan pişmanlığı misafir etmeye başlamıştım.

"Fantazi olsun diye mi?" Çınar zaten fal taşı gözleriyle bakarken biraz daha değişik bakmaya başladı.

Çocuğun mentalini de bozduk iyi mi?

"Ya öyle derken, rahat et diye şey ettim ben yani.." Deyip düzeltmeye çalıştıkça daha da batırdığım ortadaydı.

İnanmış gibi durmasada beni cevaplamayı ihmal etmedi. "Sıkıntı değil, bir günlük koltukta uyumam hayatımın sonunu getirmeyecek." Dedi.

Ne diyeyim ben şimdi? Şerefsiz bütün fantazilerimi bozdu.

"Burası benim evim, ve ben senin benim yanımda uyumanı istiyorum."

Hani insan bazen ağzından çıkanlara engel olamaz ya, aynı ben. Bilinçaltım da ne var, inanın hiç bir fikrim yok. Gerçekten.

Çınar beni anlamaya çalışıyormuş gibi kafasını sağladığında, yüz ifadesi çok komikti. Bana döndü ve her zaman ki sorgulamasına devam etti. "Neden istiyorsun işte bende onu anlamaya çalışıyorum ya!" Dedi ve sorgulayan gözlerle bana bakmaya devam etti.

Fantazi için işte daha ne demem gerek??

İki yolum vardı, birinci yol, bunu ona düzgünce anlatmaya çalışacaktım ki, asla anlatamayacağımdan çok eminim. O yüzden tek seçenek triple işi kolaylaştırmaktı.

Yani bunun, ergen sevgililer gibi trip atmayı istememle asla bir ilgisi yok.

Umarım anladınız.

"Tamam Çınar öyle olsun. Yere yatağını kendin yaparsın, koltuğumun kirlenmesini istemem." Deyip omuz silktim. Ağır mı olmuştu acaba?

Yüz ifadesini merak ettiğim için ona döndüm. Kırılmış bir ifade beklerken gayet eğlence ile sırıtarak bana bakıyordu.

Ben her zaman diyorum, ve demekten de asla bıkmıyorum. Bu çocuk sıkıntılı.

"İki yolun ikisinide beceremediğini yüzüne vurmayacağım. Şansına küs, sırtım ağrıyor. Bu yüzden yatak benimdir." Dediğinde sırıtmasına devam ediyordu

ULAN HANİ BİR GÜNDEN BİR ŞEY OLMAZDI? BU ÇOCUK BENİMLE SANSÜRLÜ KELİME Mİ GEÇİYOR?

Sabır dileyerek tekrar Çınar'a döndüm. Suyunu çıkartmaya gerek yoktu. Canım yatağımda tek yatamayacaktım. ;(

"O zaman git yat Allahın cezası, araya yastık koymayı da unutma." Deyip odama çıktım. Bu çocuğun her şeyi psikolojimi kötü etkilerken onunla beraber uyumak nasıl etki bırakacaktı Allah bilir.

Allahım sen bütün müşkülleri ortadan kaldır.

______

3 saat sonra.

Gözlerimi hafif hafif açtığımda sırtımın AGAGAGAGGSAGAGAG diyecek şekilde ağrıdığını fark ettim.

Neden yüzüme doğru nefes sesi gelmiyor?

Ne kadar şanssız olduğumu her zaman söylerim. Ulan biz Wattpad'deyiz. Şuan Çınar'ın bütün yastıkları def edip, ellerini belime geçirip, üstümde uyuyup, nefesini boynuma verip, saçlarını ağzıma sokması gerekmiyor mu??

ULAN BIRAK NEFESI, YASTIKLAR YERİNDEN BİLE KIPIRDAMAMIŞ KRİZ GEÇİRECEĞİM YA!

"Ya madem üzerimde değilsin benim niye belim ağrıyor?" Yataktan kalkıp belime baktım, Allah'ın manyağı Çınar saatini sırtımın altında unutmuş.

Şanssızlığın böylesiyim, yemin ederim.

Ama ben Hira olarak ne yapıp, ne edip Çınar'ı kendime sarmam lazımdı. Bunun için hesap soracak ve bedava bilet aldıracaktım.

YAŞASIN KÖTÜLÜK NIAHAUAHGAHAHHSHA

Ses çıkarmamaya özen göstererek dikkatlice, yastıkları etrafa savurdum. Böylece kendisinin dağıttığını sanacaktı.

Umarım Çınar'ın uykusu wattpad erkekleri gibi hafif değildir yoksa basketbolu bırak, ebemi tersten izlemek zorunda kalırım.

En zor ve son aşama, Çınar'ın elini benim belim koyup üstüme çıkması gerekiyordu.

Böyle anlatınca uzaylı gibi oldu bu amk, çocuk elini belime koyarken nasıl uyuyabilir ki?

Dikkatlice Çınar'ı benim tarafıma itiklemeye çalıştım, heralde voleyboldan kaynaklı güçlüydüm ve itebilmiştim.

Çınar'ı bana doğru çevirdiğimde, -yakışıklı olduğunu biliyordum ama bu kadar değil- yüzüne bakakalmıştım.

Saçları hafif dalgalıydı ve öne doğru gidiyordu, gözleri kapalıydı ama rengini biliyordum. Yeşildi ama o kadar farklı ve açık bir yeşilki, yeşil demeye bin şahit ister. Kaşları biçimliydi. Hoş duruyordu. Ve dudakları..

Çocuğun dudakları o kadar dolgun ve yumuşak ki bazen benim dudağıma dudak diyerek hata mı yapıyordum? Bilemiyorum.

Yumuşak olduğunu nerenden uydurdun derseniz dokundum. ,)

Şimdi hemde.

Elimi hemen geri çektim çünkü planımın suya düşmesini istemiyordum.

Çınar elimi çektiğinde bir anda gözlerini hafifçe aralayıp bana baktı.

Şimdi boku yemişke.

Panikle yatar pozisyona geri gelmiştim, ne yalan uyduracağım hakkında herhangi bir fikrim yoktu.

Uykulu sesle bir soru yöneltti bana Çınar. "Neden uyumuyorsun noldu?" Konuşuyordu ama gözleri kapalıydı.

Sıkıntıları var çaktırmayın.

"Hiiç, bir şey olmadı bende uyandım da şimdi geri uyuyordum. Sende uyu." Dedim sesimi uykulu çıkarmaya çalışarak.

Ve..

Cevap alamadım. Uyumuştu pezevenk.

_________

Benim kadar yoğun insan göremezsiniz ahzhahzha

Neyse bu bölümde buraya kadar çatlamayın diye yazdım

Ney Değil Zurna! | -TextingWhere stories live. Discover now