17. Bölüm:

442 47 47
                                    

Olmamışsa bana kızmayın ben gördüğümü yazdım, ve hayır gay porno falan aratmadım bu konuyu açmayın hepinizi tek tek dişler kanınızı emerim.

3 bölüm sonra final...

Ve bu bölüm smut...

Bu fici sevmiyorum...

Başlıyorum...

Hiç içime sinmedi amk 

İstemeseniz yazmazdım, yazması çok zor :(

Allah'ım valla ben istemedim okurlar istedi ben bişi demedim...




Jimin kapıyı çalanın kim olduğunu biliyordu, elindekini bırakıp kapıya koştu. Kapıyı açtığı gibi Yoongi içeri girmiş ve girdiği hızla kapıyı kapatarak Jimin'i yakasından tutup kendine çekmişti. Jimin onun bu kadar sert olmasını beklemiyordu, ayak uydurmaya çalıştı ve kendisini sertçe öpen dudaklara karşılık vermeye çalıştı.

Yoongi fazla sertti bu sefer, sertçe öpüyor ve dişlerini geçiriyordu. Bu durum Jimin'in hoşuna gitmiş olacak ki; kendisini Yoongi'ye itiyordu. 

Jimin kalçalarını sıkan eli hissetti, hoşuna gitmişti belki de sert olmak. Kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve Yoongi'nin onu kucağına alarak odaya götürmeye çalışması kısa sürmedi.

Jimin çıkan seslerden odasının kapısının açıldığını anlamıştı, Yoongi kendisini neredeyse nefessiz bırakacaktı ama ayrılmıyorlardı. Jimin onun saçlarını çekiştirince Yoongi mesajı alarak Jimin'i yatağa bıraktı ve dudaklarını ayırdı.

Sertçe ısırdığı dudakları bırakır bırakmaz bembeyaz boynuna yöneldi, sertçe öpüyor ve ısırıyordu. Jimin üstüne eğilmiş olan Yoongi'ye kendini itiyor ve kısık sesiyle inliyordu.

Yoongi bir anlığına Jimin'in boynundan ayrıldı ve bıraktığı izlere baktı. Hassas tende çok güzel durmuştu kızarıklıklar. Yoongi altında kıvranan Jimin'in gözlerine baktı, daha şimdiden bakışları baygın bakmaya başlamış ve aralık dudaklarından inlemeler çıkmaya başlamıştı. Yoongi histerik bir gülüş attı.

"Daha şimdiden tükendin mi Park Jimin? Sınırın bu mu?"

Ancak Jimin için işler o kadar kolay değildi, aynı gülüşün benzerini atarak daha iddialı konuştu.

"Senin sınırın neyse benim de sınırım o,+ Min Yoongi."

Yoongi gülümsedi ve Jimin'in üstündekini çıkartarak köprücük kemiklerinde izler bırakmaya başladı. Jimin gece kadar karanlık olan saçlardan tutup onu kendisine bastırmaya çalışıyordu.

İstediği izleri bıraktıktan sonra gerdanından göğüslerine kadar öpücüklerini sundu beyaz bedene. Ancak hayır, böyle olmamalıydı. Bu sefer Jimin'in kolayca boşalmasına izin vermeyecekti. Bu yüzden hareketlerini yavaşlattı, bunun Jimin'i çıldırtacağını biliyordu.

Tahmin ettiği oldu, Jimin sızlanmaya ve alt kısımlarını Yoongi''ye iterek kıvranmaya başlamıştı. Göğüs ucuna karşı zaafı vardı ve Yoongi bunu bildiği için oyalanıyordu.

Parmak uçlarıyla temas etti önce, sivrileşen ve kızaran göğüs ucuna ufak bir öpücük kondurdu. Jimin'in dişleri arasından çektiği nefesi duydu, hoşuna gidiyordu onu böylesine kıvrandırmak. 

Diğer eliyle diğer göğüs ucuna dokundu önce, işaret ve orta parmağının arasında sıkıştırdı. Jimin adıyla inliyor ve kendini itmeye çalışıyordu.

Daha fazla durmadı, öpücük kondurduğu ve çoktan sivrileşen ucu ağzına aldı, dişleri arasında sıkıştırdı ve Jimin yüksek sesle inledi. Bundan daha iyi hissettiren bir şey olduğunu düşünmemişti, ta ki Yoongi elini onun pantolonuna atıp şişliğini okşayana kadar. Bunu yapması Jimin için sınırdı, daha fazla dayanamayacağını çok iyi biliyordu ama Yoongi bu sefer önceki kadar yumuşak ve yavaş olmazdı.

Beklediği gibi oldu, Yoongi Jimin'in pantolonunu çıkartarak iç çamaşırı ile kalmasını sağladı. Jimin çoktan bitmişti ancak daha fazlasını istiyordu, bu ona yetmiyordu. Yoongi elinden geldiğince oyalanıyor ve geciktiriyordu. Jimin dayanamıyordu.

"Yoongi acele et!"

Yoongi ise tam tersini yaparak yavaşlıkla Jimin'in penisini ağzına alıyordu, Jimin onu saçlarından tutup kendine bastırmaya çalışıyor ve kendini ona itiyordu. Yoongi aynı yavaşlıkla başını ileri-geri hareket ettiriyordu.

Jimin daha boşalmadan yaptığı işi bıraktı.

"Kucağıma otur."

Jimin başını sallayarak kucağına oturdu. Bir yandan öpüşmeyi başlatırken diğer yandan Yoongi'nin penisinin üzerinde sürtünüyor ve kalçasını dışarı çıkartarak sertçe öpüşüyordu. Jimin altında yavaş yavaş kendini belli eden şişliği hissetti, daha sert baskılarla sürtünmeye devam etti. Yoongi belindeki ellerini sıkıyordu.

Jimin dudaklarını onunkinden ayırarak pantolonunun kemerini çözdü, kendisi tamamen çıplak kalmıştı ve Yoongi ise tamamen giyinikti. Jimin pantolonunu çıkartırken Yoongi gömleğinin düğmelerini çıkarıyordu.

İkisi de tamamen çıplak kaldığında Jimin tekrardan sevgilisinin kucağına oturdu, tekrardan onu öpüyor ve tekrardan kucağında sürtünüyordu. Jimin daha fazla oyalanmadı ve altındaki sertliği deliğine konumlandırdı, ve kalçasını Yoongi'nin kucağında hareket ettirmeye başladı.

Jimin çok dardı ve bu iyi değildi. Kendisini kasıyordu elinde olmadan, Yoongi onu uyamış ve hareket etmesini söylemişti. Jimin kalçalarını hareket ettirirken Yoongi bir bacağını yana yatırmış ve bir eliyle de Jimin'in kalçasına destek vererek kucağında hareket etmesini kolaylaştırıyordu.

Jimin başını Yoongi'nin boynuna gömerken kalçalarını hareket ettirmeye devam ediyordu, bu sefer Yoongi onu hazırlamamıştı ve ıslak deliği kayganlaşmasını pek sağlamamıştı. Canı acıyordu ama Yoongi durmasını istemezdi, o istemeyeceği için devam etti. 

Yoongi başını yatak balığına yaslayarak geri atarken Jimin başını daha çok gömüyordu Yoongi'nin boynuna, kalçasını hızlandırmaya çalışıyordu. Acısa bile hızlanmaya çalışıyordu. Kolay boşalabilen biriydi, bu yüzden onun gelmesi fazla uzun sürmeyecekti. Geciktirmeye çalışıyor ve Yoongi'nin zevk almasını istiyordu.

Yoongi eliyle Jimin'in kalçasına daha çok destek veriyor, kasılmamasını söylüyordu. Jimin gevşemeye çalışıyor ve Yoongi'nin kucağına sinmiş bir halde hızlanmaya çalışıyordu.

Fazla uzun sürmemişti, önce Jimin sıvısını akıttı Yoongi'nin kasıklarına. Sonra Yoongi boşaldı Jimin'in içine. Jimin bir süre inmedi Yoongi'nin kucağından, yorulmuştu. Yoongi güldü.

"Ben yorulmadım."

Jimin sızlandı.

"Yoongi, canım acıdı. Olmaz bir daha."

Yoongi onun boynunu hafifçe öperken kucağından kaldırmaya çalıştı.

"Krem var mı?"

Jimin gözleri dolu şekilde başını iki yana salladı. Yoongi onun dolu gözlerini sildi ve ayağa kalkmaması için kucağına aldı.

"Ağlama bebek."

Ve onu banyoya doğru götürdü.





Özür dilerim bunu okuduğunuz için.

Friends / YoonMinحيث تعيش القصص. اكتشف الآن