Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğrenelim.
HANCIZADEOĞLU ' ları Amelya ' ya yara mı olacaktı yoksa yarabandı mı ?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Doruk HANCIZADEOĞLU
İyi okumalarrrrrrr🎀
Satır arası yorumlarınızı bekliyorummm✨
Neden insanlar beni hep yanlış anlıyorlardı daha doğrusu yanlış anlaşılıyordum? Ben ikizime onu kıracak bir şey dememiştim ki neden bana öyle bir cümle kurmuştu.
Merdivenlerden çıkacağı sırada "Mirza!" diye seslendim. Bana laf çarpıp sonradan da gidemezdi.
Durdu. Yavaşça dönüp gözlerimin içine baktığında "neden öyle söyledin?" dedim.
Omuzunu silkip dudak büzdü. Hala anlamsızca ona bakarken de yavaşça yukarı çıkıp gözden kayboldu...
Eğer ben Mirza'yı tanıyorsam o basit bir kıskançlık için bana böyle davranmazdı. Altında bir şey vardı ama yakında kokusu çıkardı.
Telefonuma bildirim sesi gelince düşüncelerimden sıyrılıp ekrana baktım.
Kalın kafalı: bebeğim asi'yi bana göndersene.
Abimin yazdığı şeyle güldüğümde hemen ona cevap yazdım.
Abi nasıl göndereyim köpek o!
Bir kaç dakika sonra yazdığı mesajı gördüğümde dudaklarımdan bir kıkırdama koptu.
Kalın kafalı: Doruktan zeki benim kızım. Sen söyle o anlar.
Tekrar bir şeyler yazacağım sırada telefonum elimden çekilince şaşkınca telefonumu alan Doğu'ya baktım.
"Sen Barlası kalın kafalı diye mi kaydettin!?" dediğinde sesinde eğlenceli bir ton vardı.
Eğer evet dersem abime söylerdi. En iyisi yalanlamaktı. Bir kerede ağzına düşmüştük Doğunun ama sonumuz hayrolsundu.
Dediğini duymamazlıktan gelerek "ya telefonumu ver! Neden elimden alıyorsun!?" diye cırlayıp eline uzandım ama o uzun boyunu kullanarak kolunu yukarı kaldırdı.
Tabiki de yetişemedim.
"Duymamazlıktan gelme!" deyip güldüğünde devam etti. "Seni abine söyleyeyim de gör sen"
Hoplayarak telefonumu almaya çalıştığımda gülerek arkasına sakladı. "Ya Doğu söyleme lütfen!" deyip masumca ona baktığımda omuzlarını silkti.
Ellerimi belinin iki yanına sararak telefonu kaptım ama o vermemekte kararlıydı.
"Doğu abicim!" dedim tehdit içeren sesle. Kaşları alayla havalandığında devam ettim. "Sen abime onu söyle ben de başka şeyler söylerim!"
Telefonu tekrar çektiğimde vermedi sinirle koluna bir tane şaplak attığımda gülerek bana doğru eğildi.
Hareketiyle bende arkaya doğru eğildiğimde "git söyle abine, ne diyeceksin Doğu beni bulduğu her fırsatta öpüyor abi mi diyeceksin...hm?" dedi.
