14. Bölüm"Kaçırılma"

720 47 34
                                    

Seyran'dan:

Üzerime siyah beyaz çizgileri olan kısa bir bluz, altıma da salaş, siyah bir pantolon giymiştim. Hava soğuk olabilir diyede üzerime siyah bir ceket geçirecektim.

Dolaptan ceketimi alacağım sırada balkon kapım tıklatıldı. Ferit'in bu kadar erken gelmesini ve balkondan gelmesini beklemiyordum. Herhalde bugün Halis Ağa kahvaltıya inmediği için erken geldi, evde ablam var diye balkondan geldi diye düşündüm. ceketimi hemen giyerek, balkon kapısına yöneldim.

Fakat karşıma Ferit değil, Yusuf vardı... Başta içimde bir endişe duygusu belirse de Yusuf'tan korkmamı çok saçma buldum ve kapıyı açtım.

Kapıyı açmamın üzerinden saniyeler bile geçmeden Yusuf ağzıma bir şey dayadı. Ben çığlık atmaya, ses çıkarmaya çalıştıkça bilincim kapandı, bayıldım...

Ferit'ten:

Gördüğüm mesajı tekrar tekrar okudum. Sinir bütün bedenime yayılmıştı. Yusuf eğer Seyran'ın kılına zarar verecek olursa onu doğduğuna pişman edecektim.

Kahvaltı falan asla umursamadan hemen Abi'nin yanına geri döndüm.

"Abi! Abi bu ne demek ya! Allah'ım çıldırıcam! Seyran'a bir şeymi yaptı Abi!?" Diye bağırdım.

"Ne diyorsun Ferit? Ne Seyran'ı?" Dedi.

"Al, al bak ne yazmış Yusuf ***i. Dur dur ama ben onun ağzına ***mazsam banada Ferit demesinler!"

O sırada Abi mesajı okuyordu. Okudu ve bana döndü.

"Oğlum tamam sakin ol! Tamam, bulacağız Seyran'ı!"

Ben yerimde ileri geri adımlarken Abi'nin dediği üzerine ona döndüm.

"Bulacağız tabiki Abi! Ne olacak!? O Seyran'ı elini kolunu sallayarak götürecek bende bunu bile bile duracağım demi!? Onu bir bulayım doğduğuna pişman edeceğim! ***!"

"Ya tamam Ferit! Ben bu numaraya bir baktırayım. Ama bir şey çıkarmı bilmiyorum. Sende git müştemilata bak kim var, ne zaman olmuş öğren."

Telefonumu alıp, hemen müştemilata gittim. Kapıyı kırarcasına çaldım. Suna açtı.

"Ne oluyor Ferit!? Alacaklı gibi çalıyorsun!"

"Suna, Suna, Seyran nerede!?" Dedim müştemilata girip Seyran'ın odasına yönelirken.

"Nasıl nerede ya odada!" Dedi arkamdan gelirken.

Bomboş olan odaya girdim.

"Aynen Suna odada bak!" Dedim odayı göstererek.

Lavaboya gitti baktı ve geri geldi.

"Ferit, Seyran nerede!?"

Güldüm.

"Ya Suna! Seyran bu evde değilmiydi ya!? Bana neden soruyorsun!? Allah'ım delireceğim ya! Yusuf ***i Seyran'ı kaçırıyor ben elim kolum bağlı duruyorum! Delireceğim!" Diye bağırarak, sinirle yatağa tekme attım.

"Ne diyorsun sen Ferit!? Ne Yusuf'u!? Ne kaçırması!? Seyran'a bir şeymi oldu!?"

"Al bak!" Dedim telefonumu vererek.

Okuduğu mesaja şaşkınlıkla bir eliyle ağzını kapatıp bana baktı.

"Ferit, Ferit Seyran'ı bulmamız gerekiyor! Kim bilir ne yapacak kıza!"

Yalı Çapkını"Antep Fıstığı" (Sezon Finalinde) Where stories live. Discover now