16🦋

403 53 17
                                    

Minik beden yavaş yavaş güzel uykusundan uyandı. Ellerini yumruk yapıp gözünü ovaladı. Kendine gelince yanındaki komodin den telefonunu aldı saate bakınca 11 olduğunu görünce şaşkınlıkla kala kaldı.

Nasıl bu kadar yattım diye düşündü gerçi akşam yatamadığı aklına geldi. Jungkookun kapıdan ayrılmadığını biliyordu çünkü ikide bir özürlerini milyonlarca dile getirmiş hatta jimine şarkı bile söylemişti.

Jiminde içinde bilmediği bir rahatsız histten dolayı yatamamıştı. Hatta bir an jungkooku içeri almayı düşünmüştü ama bir anlıktı işte. Yataktan kalkıp kapıya baktı acaba hala ordamı diye düşündü.

Kapının önüne geldiğinde bir elini kilit anahtarının üzerine koydu derin nefes aldı kilidi çevirip kalıpıyı açtığında şok içinde kalmıştı.

Kapının önünde jungkooku beklerken daha farklı hazırlanmış birşeyle karşılaştı. Paketlenmiş koca bir sepetin içinde bir sürü abur cubur olduğunu görünce gözleri parlamıştı.

(Sepet bu ama siz daha güzelini hayal edebilirsiniz)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Sepet bu ama siz daha güzelini hayal edebilirsiniz)

Sepetin önüne oturdu üstünde bir not olduğunu görünce alıp hemen okudu.

"Akşam yiyemedin şimdi dileğince yiyebilirsin tabi aşağıdaki kahvaltını yaptıktan sonra. Eksik varsa bana yazman yeterli."

"Kahvaltımı bana kahvaltımı hazırlamış"

Jimin hemen koca sepetinide alıp aşağı kata inmişti. Merdivenden Amerikan mutfağına bakınca kahvaltı tabağını gördü. Tabağın önüne gelince yine not olduğunu gördü üstünde   "hepsi bitsin ve afiyet olsun"   yazıyordu tebessüm edip jungkookun yapmış olduğu minik krepten bir parça alıp yemişti.

♠️♠️♠️

"Patron yaptığınız tasarımları ünlülerde olmak üzere bütün herkes çok beğendi. İnsanlar bir an önce mağzalara gelmesini bekliyor"

Jungkook asistanına kafa salladı ve önündeki bilgisayardan yarınki toplantı için sunum yapmaya devam etti.

"Dean bana kahve getirirmisin"

Dean jungkookun önünde eğilerek onu onaylamış ardından koca ifisten çıkmıştı.

Jungkook sunumun grafiklerini çizmeye devam ederken elinin yorulduğunu hisseti dijital kalemi
Tabletin üstüne koyarak arkasına yaslandı.

"Ahh ne kadar yorucu bir gün"

Tavana bakarken telefonunun dan mesaj sesi geldi.

Jimin

Teşekkür ederim hediyeni çok beğendim

J

ungkook

Rica ederim güzelim
-görüldü-

Gülümseyerek telefonunu masaya geri koydu arkasına tekrar yaslanıp tavana baktı sanki jin hyunguyla konusuyormuş gibi konuştu

"Başaracağım hyung doğmamış bebeğim için vazgeçmeyeceğim"

Tebessüm ederek gözlerini kapattı doğacak çocuğunu hayal etti büyüğünce ilk işi onu güçlendirmek olacaktı ona kick boks'u öğretecekti. Hedefi buydu.

♠️♠️♠️

Jungkook arabasını garaja park etti evin kapısına doğru yürürken önüne koca köpeği bam çıkıvermişti. Etrafında dönerek sahibine tatlılık yapmaya çalışan bamı kayıtsız bırakmamıştı. Eğilip koca köpeği iyice okşamış öpmüştü. Ardından ayaklanıp köpeğiyle birlikte kapıya doğru tekrar yolunu almıştı.

Şifreyi girdi kapı açılınca vamla birlikte içeri girdi. Gerçi bam pek istekli gibi değildi kapalı alanı hiç sevmezdi bahçe onun ideal yeriydi.

Jungkook köpeğin durumunu anlayınca gülümsemişti eğilip bamla aynı hizaya geldi. İki eliyle köpeğin çenesinin altını kaşımıştı.

"Ne oldu evin içine girince yine üzüldün bam sana nasıl alıştıracağız burayı"

Köpek dediklerinden sanki anlamış gibi kafasını eğip patisini jungkooka uzattı.

Jungkook ise ayağa kalkıp salondaki camlı kapıya ilerledi o andada jimini kanepenin üstünde baygın bir şekilde yattığını gördü. E normaldi tabii saat gecenin 2 siydi. Sunumu beklediğinden daha geç bitirmişti. Camlı kapıyı açtığında bam dışarı çıkmıştı biraz aralık bıraktı belki bam geri içeri girmek ister-ki bunun olucağını düşünmüyordu- diye.

Jiminin yanına gitti uyandırmamak için büyük bir savaş göstererek kaldırdı jimini. Yavaşça merdivenlerden yukarı çıkarak yatak odasına geldi yine aynı narinlikle jimini yatağa bıraktı. Hemen yan odadaki elbise odasına gidip pijamalarını giydi ve geri jiminin yanına gitti.

Jiminin başının ucuna geldiğinde arkasına yatsa jimin kızarmı diye düşünmeden direk geçmişti ince pikeyi jiminin ve kendi üstüne örttü ardından jiminin arkasından sarılarak yorgunluğunu atmaya çalıştı sarı saçları koklarken.

Bu arada jimin ise karanlık olduğu için dua atmişti. Kızaran yanaklarını jungkook görürse baştan veri uyanık olduğunu anlardı.

Daha dün yüzüne kapıyı çarpan jimin şimdi jungkookun kollarının arasında yatıveriyordu ve bu hissetiği his kalbine hiç iyi gelmiyordu. Gözlerini sım sıkı kapattı uyumaya çalıştı ama jungkookun keskin erkeksi kokusu yüzünden bunu pek başaramıyordu.

Koyunları saymayı denedi kendi kendine içinden ninni söyledi uyumak için herşeyi yaptı.

hate {jikook}Where stories live. Discover now