7

588 135 66
                                    

"İyi misin?" diye sordu Bihter.

"Kötü mü olmam gerekiyor?" diye gülümseyerek kapıyı kapatmıştı Umut ve içeriye doğru yürümeye başlamıştı.

"Sanki bir şeye bozuldun."

"Yoo."

"İlişkimizi söylemem seni rahatsız mı etti?"

Umut bir anda olduğu yerde durmuştu. Bu Bihter'i ciddi anlamda rahatsız etti. Otuz yaşında bir kadındı. Hayatındaki ilk ilişkisi Umut da değildi ama bu farklıydı. Bunu hissediyordu. İlk defa kendini bu kadar kaptırmıştı ve ilk defa tüm dünyaya onu ve kendini duyurmak istiyordu. İçindeki bu isteğe de engel olamıyordu. Olmakta istemiyordu.

"Hayır yani evet..." dedi Umut ve bir elini saçlarının arasından geçirdi. Ona doğru dönerek sandalyelerden birine yaslandı. "Daha çok yeni... Benim arkadaşlarım yani aynı zamanda da ailem o insanlar... Şimdi ciddi bir şey olarak düşünecekler."

Bihter bir anda irkilmişti. "Ne demek istiyorsun?"

"Yapma tatlım... Biz keyifli zaman geçiriyoruz ve daha başındayız. Başından bir ilişkinin ciddi ya da ciddi olup olmadığını bilemeyiz değil mi? Ben en başta da söyledim sana ben ciddi ilişkilerin adamı değilim... Ha senle uyumumuz güzel, birbirimizi anlıyoruz, keyifli vakit geçiriyoruz..."

"Bu kadar mı?"

Umut ona doğru geldi ve belinden tutarak kendine doğru çekti. "Bihter asıl sen iyi misin?"

Kendini Umuttan çekerek "Gayet iyiyim," dedi ve eşyalarını toparlamaya başladı.

"Trip mi atıyorsun?"

"Oradan bakıldığında ergen bir kadına mı benziyorum?"

"Bende işte tam olarak bunu söylüyorum bebeğim. Sen Bihter'sin... Güzel, zeki, alımlı ve benim başımı döndüren kadınsın..." dedikten sonra bir anda belinden sarılarak boynuna öpücükler bıraktı.

"Umut..."

"Ne? Sence de biz çok uyumlu olmadık mı?"

"İnsanlardan gizlemek istiyorsun sen bizi..."

"Bihter... Kimseden gizlemek istemedim. Sadece biraz yavaş gitmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Bihter eşyalarını toparladıktan sonra ona doğru döndü ve hafifçe ittirdi onu. "Bence de biraz yavaş gidelim... İyi geceler."

Umut'un bir şey söylemesini beklemeden hızla evden çıktı. Arabasına bindiğinde bir saniye bile beklemeden oradan uzaklaştı. Kalbi acımıştı. Neden böyle hissettiğini bilmiyordu. Bihter şu zamana kadar sadece hayatını yaşamak kafasında olmuştu. Yıllarca kısıtlanmanın, hayallerine ket vurulmasının acısını çıkarmak istercesine delice eğlenmiş, hayatına bakmıştı. Ve geçmişini ve geçmişindeki insanları asla düşünmemişti. Şimdi ise kendine ihanet ediyor gibiydi. Umut onun için gelip geçici biri olmalıydı. Onunla iyi vakit geçirip, hayatına bir renk katmasına izin verip sonra da gitmesine izin vermeliydi. Tıpkı daha önce yaptığı gibi... Ama bu sefer bunu yapmak istemiyordu. Umut'un hayatından gitmesini istemiyordu. Hep orada, yanı başında durmasını istiyordu. Bu ona çok yabancı bir duyguydu ve fazlasıyla korkutuyordu da. Üstelik yıllarca bağlanmaktan delicesine kaçarken şimdi kendi bağlanmak istiyordu. Üstelik olabilecek en yaşlı adamlardan birine...

Gözyaşlarının aktığının farkında bile değildi... Görüş alanı bir anda daralınca yolun kenarına çekti. Saçlarını ellerinin arasına alırken alnını direksiyona yasladı. Aklı başına alması gerekti. Kolay bir hayatı olmamıştı. Şu anki hayatına sahip olabilmek için adeta savaşmıştı. Şimdi aptal bir duygu fırtınası yüzünden bu hayatını riske atamazdı. Bir an önce kendini toparlaması gerekti.

Ateşle DansWhere stories live. Discover now