33. Bölüm~ Önemsenmeyen

3 0 0
                                    

1 gün sonra...

İtalya...

Yazardan...

"Yine neden toplandık?"dedi Darwini. Daha Emma ve Castelli gelmediği için bu kadar rahat konuşuyordu. Onlar geldiğinde dut yemiş bülbüle döndüğünü herkes biliyordu.

"Bunu onlar geldiğinde de sor istersen!"dedi Libby bütün sesine yansıyan nefreti masaya koyarak.

"İstersen sorarım elbet Libby... Sen bana bir evet desen her şey o kadar güzel olacak ki..."dedi hemen yanında oturan Libby'e dönerek Darwini. Bunları kısık sesle söylediği için sadece Libby duymuştu.

"Kendi iğrenç hedeflerin hiç ilgimi çekmiyor biliyor musun? Şimdi çeneni kapatıp otur oturduğun yerde!"

Darwini sadece sırıtıyordu. Tam olarak bir ruh hastasıydı.

"Kartları sanal alana koyun!"dedi içlerinden birisi. Libby , Darwini ile konuştuğundan kimin dediğini anlayamamıştı. Dönüp kartını yerleştirdiğinde diğer tarafında oturan Lucas'ın bakışlarının üzerinden olduğunu hissediyordu. Neyse ki bu sefer yer değiştirelim diyerek darlamadığı için mutluydu Libby.

"Önemli bir haber gündeme bomba gibi düştüğü için mi buradayız?"dedi Isabel. Böyle şeylerle uğraşmak istemiyordu. O kaos istiyordu.

"Ne haberi?"dedi Riccardo. Önceki toplantıya katılamamıştı. Castelli ona bir görev verdiği için gelememişti ama bu sefer gelmişti.

"Eliz Erçil Karayel ve Toprak Atılgan'ın evlilik haberi!"dedi Isabel.

Yer altı ekibinden bir şaşırma nidası yükselirken Riccardo da haberi kendi oğlu yapmamış gibi şaşırmış ve beyaz cama bakmıştı. Castelli'nin tepkisini merak ederken o konuşmaya başladı.

"Bunda da umarım bir parmağın yoktur Emma! Yoksa bu sefer tolerans göstermem! Kurumdaki hedefimin farkındasın ve bana sürekli zorluk çıkarıyorsun!"dedi Castelli. Burnundan soluyordu. Yıllardır olan amacını masada bilmeyen yoktu. Emma's zamanında birlik teklif etmişliği bile vardı.

"Evlenmeleri bana da sürpriz oldu ama buna üzüldüğümü söyleyemem Castelli. Bir de kurumdaki hedefin konusunda sana yardım etmeyeceğimi on yıldır, yirmi yıldır söylüyorum! Senin babanda anlamazdı. Sen de anlamıyorsun!"dedi Emma.

Gerginlik ve soğukluk son safhaya ulaşmak üzereydi.

"Babam da aynısını baban için söylüyordu Emma. Hatırlatırım ki o savaşın sonucunda kazanan babam kaybeden de ölen baban oldu!"dedi.

Herkes buz kesmişti.

"O halde tarihte bir değişikliğe gidelim. Sonuçta dejavuya gerek yok Castelli... Bu sefer tahtı yok olan sen olacaksın!"

Castelli yok bir kahkaha patlatırken Emma da aynı tehlikeli şekilde güldü.

Gülmeyenler ise masadakilerdi.

"Bunu sen mi yapacaksın? " dedi Castelli kahkahasına son vererek.

"Benim yapacağımı kim söyledi? Sen kendi ecelini kendin yarattın ve o ecel de celladını çoktan seçti... " dedi Emma gülerek. Masadakiler nefes almaya dahi korkuyorlardı.

"O halde Castelli şimdiden asla özür dilemeyeceğimi belirtmek isterim!"dediğinde Emma sadece üç saniye sonra bir patlama sesi duyulduğunda herkes masadaki kartı alarak kalkmıştı.

Onlarla birlikte çevre mekanlardan da herkes çıkıyordu. Bir patlama daha gerçekleşti.

"Libby!.. Neredesin?"dedi Lucas öksürerek. Libby deminden önündeydi. Şimdi kaybetmişti onu. Etrafına bakındığı sırada bir patlama daha oldu. Dimitris onun durduğunu görünce koluna girerek onu ilerletmeye başladı.

Bir Akşam Sefası Tohumu Where stories live. Discover now